Alkollü hayat Altıok Partisi'nin ve Kemalizm'in şartlarındandır
Bin yıldır İslâm’ın sancaktarlığını Müslüman Türk ülkesinin alkol yasağına kilitlenmesi utanç vericidir. Alkolsever Altıok Partisi’nin bir milletvekilinin sanki Hak bir dâvayı savunuyormuşcasına “Bu yasağı getirenleri Allah’a havale ediyorum…” diye nârâ atması bu ülkeye züldür, hakarettir.
ALKOL,
ALTIOK PARTİSİ VE KEMALİZM ARASINDA İLLİYET BAĞI VAR
Alkol, Altıok Partisi ve Kemalizm arasında illiyet bağı vardır.
Fransa’nın pozitivist ve seküler düşüncelerinden taklit edilerek kurulan alkol
muhibbî Kemalist Altıok Partisi için alkol medenî insanların hayat tarzlarının
bir unsurudur. Bu sebeptendir ki Altıok Partisi’nin bir yetkilisi alkol yasağı
için “Özel hayata, hak ve özgürlüklere müdahale var. Hukuka, akıl, bilim ve
laikliğe aykırı dinsel bir müdahale…”
diyerek feveran etmiş. Türkiye’yi Fransa zannetmiş olmalı. Bu zihniyet
yerli ve millî değil, Fransa’dan ithal edilmiş bir zihniyettir.
RAKISEVER
ALTIOKÇULARIN HUYU DEĞİŞMİYOR
Bu partinin bir milletvekilinin
Tekirdağ'daki rakı fabrikasının zarar etmesinden dolayı kapatılmasına
nasıl hayıflandığını, bu rakı fabrikasının 1931’de Kemalist şefin gayretleriyle
kurulduğunu, Türkiye’de benzerinin olmadığını, kar-zarar hesabının ötesinde bir
anlamının olduğunu, savaştan yorgun ve yoksul çıkmış bir halkın, Cumhuriyet’i
kurduktan sonra canını dişine takarak yaptığı büyük sanayileşme hamlesinin
sembolü sayıldığını “ah!” “vah!” ederek anlatmasını Türk milleti unutmuş değil.
Müslüman bir ülkede bir rakı fabrikasının kapatılmasına üzülmek ve
sembol bir değer taşıdığını söylemek tahrik edici ideolojik bir tavır olduğu
gibi, aynı zamanda psikiyatrik bir vak’adır. Müslümanlığıyla var olan bir
milletin ülkesinde alkolizmi savunarak siyaset yapan kişi iktidar olabileceğini
düşünüyor mu acaba? Bu beyanatı Türkiye’de değil de Fransa’da vermiş olsaydı
kimse itiraz etmez ve hattâ alkışlanırdı. Türk ülkesinde Fransız gibi
düşünüyor. Türk milletinin Fransızlar gibi bir hayat anlayışına sahip olduğunu vehmediyor.
Maâzallah, bu güruh iktidar olduğu gün Türkiye’yi Rakı Cumhuriyeti’ ne
dönüştüreceği kesin.
ALKOLLÜ
LAİK HAYATI OLMAYAN KEMALİST SAYILMAZ
Alkollü laik hayat Kemalist Altıok Partisi’yle başlayan
Batılılaşma mâceramızın bir parçasıdır. Kemalizm’e ve Altıok Partisi’ne dâhil
olmanız alkollü laik hayata sahip olup olmadığınıza bakarak karar verilir.
Alkollü laik hayatı olmayan bu partide barındırılmaz. Alkollü laik hayat bu
güruhun olmazsa olmazlarından. Çünkü
alkolle laiklik birbirini tamamlayan ilkelerdir. Altıok Partisi’nden olmanın
şartlarından biri de alkolsever laik bir hayatınızın olmasıdır.
Kemalist Altıok iktidarlarında siyaset, yargı, askeriye ve
bürokraside yükselmenin birinci şartı alkollü laik hayatınızın istikrarlı bir
şekilde sürüp sürmediğine bağlıdır. Alkollü laik hayatınız yoksa hiçbir
şansınız yoktur ve şüpheli, yâni tehlikeli (gerici) bir insansınız. Zaten
Kemalist Altıok Partisi’ne duhûl ettiğiniz gün din, îman gibi değerlerden
bahsetmenizin ve “Müslüman Türk milletindenim” demenizin mümkünatı yoktur.
ALKOLLÜ
HAYATI KEMALİST ALTIOK PARTİSİ RESMÎLEŞTİRDİ
Laikliği İslâm’ın yerine ikame eden Kemalist Cumhuriyet, yâni
Altıok iktidarlarının alkollü hayatı devlet kurumlarında resmî hâle getirdiğini
ve toplumda bir âdet olarak yerleştirmeye çalıştığını sağır sultan bile
biliyor. İslâm’a aykırı alkollü hayatı devlet erkânının sofralarına ve resmî
protokollere sokan, bu haram âdet için mevzuatlar çıkaranlar 1930’lı yılların
millet düşmanı ceberrut Altıok iktidarlarıdır.
Dahası var; Avrupaî âdeti yaymak ve Lümpen toplulukların köksüz
idraklerini kirlemek için magazin dergilerinde “Eski kafalılıktan kurtulmak
istiyorsan önce kafayı çekeceksin…” propagandası yaptılar. En çok
kullandıkları slogan kimliğimize karşı atılmış bir bombaydı: “Laikliğin ve
asrîliğin icabı olan âdetlere karşı çıkanlar orta çağın karanlıklarından arta
kalan iflah olmaz gerici /mürteci/irticacı ve şeriatçıdırlar…”
“ALKOL
FAYDALIDIR” REKLÂMI YAPAN ALTIOK PARTİSİ İFLAH OLUR MU?
1930’larda “Aile Bira Bahçeleri” ve “Alkol faydalıdır” reklâmları
yaptıklarını, çocukları ve aileleri alkol almaya özendirdiklerini, yine1930’lı
ve 1940’lı yılların başında Almanlar ve Fransızlara özenerek “Şarap kokteylleri
“düzenleyip “ Halk bayramı” dediklerini daha önce yazmıştık. (Yabanlar ve
Yerliler-Başkent Olma Sürecinde Ankara, Funda Şenol Cantek, İletişim Y. 2003).
Şöhretli bir Avrupalı misyon şefinin “Aferim şu Türk milletine
sonunda hidayete erdiler... Ne mutlu onlara aynı bizim gibi oldular.”
sözünü Kemalist Altıok iktidarının alkollü laik hayata geçişi
hızlandırdığı ve resmîleştiği yıllarda söylemesi mânidardır. Alkolün kamuya ve
özel hayata yayılmasını medenîlik sayan bu güruh bu anlayışından vazgeçmiş
değildir. Yakın zamanda Altı Ok Partisi’nin 124 milletvekiliyle “alkol
yasağını düzenleyen” kanunun iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne
başvurduğu hatırlardadır.
Şimdi anladınız mı Altıok Partisi’nin “alkol yasağına” niçin karşı
çıktığını ve seküler lümpen kitleleri kışkırttığını?
(ilbeyali@hotmail.com)