Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (128)

Âsî Arablar, gizli Sykes-Picot Muâhedesine göre Orta-Şark’ın paylaşılmasında kullanıldılar

“30 Eylül – 1 Ekim gecesi İngilizlerin üç süvari tümeni Şam kapılarına dayandı. 30 Eylül sabahı Arap Ordusu Şamlıların coşkun tezahüratlarıyla Şam’a girdi. İngiliz kıtaatları 1 Ekim’de Şam’a girdiler. Şam’da bulunan Türk birlikleri 20.000 kadar esir vererek Halep istikametine doğru hızlı bir şekilde çekilmeye başladılar. Şam’a giren Arap Ordusu, Şam’da asayiş ve istikrar sağladıktan sonra, Arapların hedeflerini gerçekleştirecek bir geçici Arap Hükûmeti kurma çalışmalarına başladılar. Ancak, 3 Ekim’de Şam’a gelen İngiliz Kuvvetleri Komutanı General Allenby, Şerif Hüseyin’in oğlu Emir Faysal’la bir görüşme yaptı. Görüşmede İtilaf Devletleri’nin aralarında anlaşarak o ana kadar Araplardan gizli tuttukları Sykes – Picot Anlaşması’nı açık bir ifade ile Emir Faysal’a anlattı.

“İngilizler, Arabları aldattı”

“Yine General Allenby tarafından Emir Faysal’a, anlaşma gereği Suriye’nin Fransız himayesine bırakılacağı, Lübnan’ın ise direk Fransız idaresine teslim edileceği belirtildi. Allenby ile Emir Faysal arasında görüşmeler yapılmadan önce, Lübnan’dan, Emir Faysal’a idareyi teslim alması ve Lübnan’ın kurulması düşünülen büyük Arap devletine ilhakını sağlamak amacıyla askerî birlik göndermesi istenmişti. Emir Faysal da General Şükrü El Eyyubi komutasında birlik göndermişti.

“Oysa, Allenby’nin Sykes – Picot Anlaşması’nın içeriğini Emir Faysal’a anlatmasıyla, İngilizlerin Arapları aldattığı durumu ortaya çıkmış oluyordu. Böylece Faysal ile Allenby’nin arası açılmış oluyordu. Harekât esnasında Araplarla ileri düzeyde ilişki kurup onlara her türlü vaadi veren Lawrence İngiliz hükûmetinin Araplara ihanet ettiğine ve aldattığına kızarak görevinden istifa etti ve memleketine döndü. […]

Üç Ordu bekâyâsının başına Mustafa Kemâl̃ kumandan tâyîn edildi

“14 Ekim’de Türkler, kuvvetlerinin teşkillerini yeniden gözden geçirdiler. 4 üncü Ordu karargâhı lağvedilerek, bu ordunun mütebaki kıtaatları ile karargâhı, Mustafa Kemal’in komutasında bulunan 7 nci Ordu’ya bağlanmıştı. Bu ordu, 3 üncü ve 20 nci Kolordulardan teşekkül [teşkîl] edildi. 3 üncü Kolordu, 24 üncü ve 43 üncü Tümenlerden, 20 nci Kolordu ise 41 inci ve 11 inci Tümenlerden oluşmaktaydı. Ordunun, çok zayıf ve muharebe kabiliyeti son derece sınırlı 30 kadar alayı vardı. Sadece 12 otomatik silâhla 14 top mevcuttu. Alman Asya Kolordusu da bu ordunun emrine verilmişti.

Mustafa Kemâl̃, Haleb’e ilerliyen düşman ordusuna mukâvemet etmeden daha şimâl̃e çekildi

“İngiliz kıtaatları, ileri lojistik merkezlerinden hayli uzaklaşmışlardı. Şam’ın lojistik merkezinden uzaklığı 150 mil, Halep’in Şam’dan uzaklığı 200 mildi. Bu nedenle, General Allenby, Halep harekâtı için zuhur eden lojistik idamesi zorunluluklarını [zorluklarını] nazarı itabare almak zorunda kalmıştı. Bu görevi ancak 5 inci Süvari Tümeni’nin icra edebileceğini düşündü. Bu amaçla, 5 inci Süvari Tümeni ile Arap nizami birliklerinden müteşekkil bir kuvveti 20 Ekim’de Humus’tan Haleb’e doğru harekete geçirdi. 24 Ekim günü Halep’e 5 mil yaklaşıldı. Yolda zikre değer herhangi bir mukavemetle karşılaşılmadı. 25 Ekim’de Haleplilerin coşkun tezahüratı altında Arap nizami birlikleri şehre girdi. 7 nci Ordu karargâhı Halep’in 40 km kuzeyinde olan Katma’ya intikal etti. Ordu karargâhı 28 Ekim’de Raco’ya kaydırıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

WhatsApp Image 2023-03-16 at 13.08.19.jpeg

Abdullah Es tarafından yapılmış oldukça kusûrlu tercümesi T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı tarafından 1965’te neşredilen Filistin Savaşı (1914-1918)’in kapağı… Eserin müellifi, şoven bir Arablık anlayışına sâhib, Iraklı General̃ Şükrî Mahmûd Nedîm’dir. Türkce kaynaklardan da istifâde ederek hazırlanan eserde, Kemalist noktainazarın ciddî têsîri görülüyor… Nasıl görülmesin ki Memleketimizde Kemalist olmıyana hayât hakkı yoktur!

***