Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (138)

Necip Fazıl, mühim bir kısmı İş Bankası’nın têsîsinde veyâ “Ankara civarında Orman Çiftliğini teşkil eden vâsi araziyi, Silifke yakınında Tekir ve Şövalye, Tarsus'ta Piloğlu çiftliklerini, Dörtyol'da Karabasamak Çiftliği ile büyük bir portakal bahçesini ve Yalova'da Baltacı ve Millet çiftliklerini, parça parça sahiplerinden veya metrûk mallar idaresinden satın almakta” kullanılan sermâyenin (“ki, o zaman arazi çok ucuz, paramız da o nispette kıymetli idi; bütün bu arazi için ödenen para miktarı 100-120 bin lirayı geçmiyordu” -Soyak 1973: II/684-685; Yeni Söz, 7.10.2018/18-) Hind Müslümanlarının gönderdiği mâlî yardımın gasbıyle elde edildiği husûsunda Refet (Bele) Paşa’nın şahâdetine istinâd ediyor (ki bu şahâdet elbette büyük kıymeti hâizdir):

“Hindistan ianesi

“Refet paşa ki, Millî Kurtuluş Savaşının muzaffer kumandanlarından biri ve bir (sembol) ü sıfatiyle İstanbula ilk defa ayak basmış bir şahsiyettir; geçen Pazar günü Kadıköyü vapurunda rastladığı Necip Fazıl’la aynen şöyle konuştu:

“Necip Fazıl – Paşam; İstiklâl Hareketi başlarında Hindistan Müslümanları tarafından gönderilen şu meşhur iane ne oldu?

“Refet Paşa – İş Bankası o parayla kuruldu.

“Necip Fazıl – İane devlete intikal etmiş ve Banka devlet hesabına kurulmuş olarak mı?

“Refet Paşa – Ne münasebet! Banka bilfiil resmî bir müessese değildi ki… Şüphesiz şahsî (aksiyoner) in [hisse sâhibinin, hissedârın] yatırdığı sermaye olarak verildi bu para…

“Necip Fazıl – Biraz izahat lûtfeder misiniz?

“Refet Paşa – Teklif ilk defa bana vâki oldu; ve bu hususta alelusul bir takım büyük kelimeler sarfedildi: ‘Bu kadar şehidimiz ve onların kimsesiz ve sahabetsiz şu kadar öksüzü var… Bir banka kurup kendilerine yardım edelim!’ denildi. Bana, böyle bir bankanın plân ve esaslarını kurmak teklif olundu. Böyle bir işe tavassut edemiyeceğimi, Hint Müslümanları tarafından gelen bu paranın doğrudan doğruya Hazineye intikal etmesi icap ettiğini, böyle tertiplere aklım ermediğini ve ermiyeceğini bildirdim. Sonra bankanın kim tarafından ve nasıl kurulduğunu biliyorsunuz. İşte, zaferden sonra ‘Sine-i Millette basit bir fert olarak’ yaşıyacağını söyliyen zatın ilk servet çekirdeği bu yüz bin İngiliz lirasıdır; ve onunla da, kendi hesabına, bilâhare resmî himayeyle milyonlar kazanan ve hissedarlarına muazzam paylar ödeyen Banka kurulmuştur!” (Büyük Doğu, 22.12.1950, sayı 40, s. 8)

Necip Fazıl’ın yaptığı neşriyâta hiçbir (müdellel) îtirâz vâk̆î olmadı! Kezâ bizimkine de!

Necip Fazıl’ın –Filistin Hezîmetine dâir makâlesi gibi- “Büyük Şef”in topladığı muazzam servete dâir bu Antikemalist, binâenaleyh “İrticâî” makâlesi de cevâbsız kaldı! Sâdece, “İrticâ var!” sesleri ayyûka çıktı; arkasından, Necip Fazıl’ı ve onunkine benzer neşriyât yapan daha başkalarını hapishâne denilen işkencehânelere atarak sustırmıya çalıştılar!

Biz de, Yeni Söz’de tefrikası iki seneye yakın süren “Mustafa Kemal’in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi” başlıklı vâsî araştırmamızda bu pek mühim mes’ele üzerinde durmuş, vesîkalara istinâden (bilhassa Hasan Rıza Soyak’ın Atatürk'ten Hâtıralar isimli iki cildlik kitabında -İstanbul: Yapı ve Kredi Bankası Yl., 1973- verdiği mâl̃ûmâtı başka kaynaklarla mukâyese etmek ve tenk̆îdî sûrette değerlendirmek sûretiyle) hak̆îkat̃i tesbît etmiye çalışmıştık. Ulaştığımız netîceye nazaran, “Mutlak Şef”in serveti, Necip Fazıl’ın gözler önüne serdiğinin de fevk̆inde idi. Bu meyânda, Necip Fazıl’ın verdiği mâlûmât (ki, zâten, doğrudan Adliye Vekîlinin resmî beyânâtına müsteniddi) tekzîb edilmediği gibi, bizim verdiğimiz mevsûk mâl̃ûmâta da bir îtirâz vâk̆î olmadı…

WhatsApp Image 2023-03-25 at 16.42.53.jpeg

Hind Müslümanlarının İstik̆l̃âl̃ Har̃binin finansmanı maksadıyle

gönderdikleri iânenin mik̆dârı tam olarak ne kadar idi?

Mezk̃ûr Araştırmamızın 5 il̃â 11 Ekim 2018 târihlerindeki 16 il̃â 22 No’lu Tefrikalarında münderic olan bütün mâl̃ûmâtı burada tekrâr etmek istemiyoruz. Yalnız, ondan şu kadarını hatırlatmak istiyoruz:

Necip Fazıl’ın (Refet Bele’den) edindiği mâl̃ûmâta nazaran Hind Müslümanlarının İstik̆l̃âl̃ Harbini desteklemek maksadıyle gönderdikleri mâlî yardım, 100 bin İngiliz lirası civârındadır. Mustafa Kemâl̃’in Vekîlharcı olan Hasan Rıza Soyak ise, gâyet l̃âubâlî bir tavırla, mezk̃ûr mebl̃ağın “500-600 bin lira [Türk lirası] kadar” olduğunu ifâde ediyor. Yine Vekîlharc Efendiye ve sâir fanatik Kemalistlere nazaran, bu külliyetli mebl̃ağ, “Büyük Şef”in “şahsına” (Soyak 1973: II/684) ve “hediye” olarak gönderilmiştir! (Tafsîl̃ât Yeni Söz, 7.10.2018/18’de)