Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (159)

Akşam gazetesi: “Hük̃ûmet, şiddetle aksülamelde bulunmalı!”

Fanatik Kemalist, “Millî Şef”in Hâriciye Vekîli (Farmason ve muhtemelen Sabataî) Necmeddin Sadak’ın Akşam gazetesi, 7 Mart 1951 târihli nüshasının birinci sayfasındaki yorumunda, âdî bir vak’a üzerine sûiniyetle, ideol̃ojik istismâr kasdıyle Kırşehir’de tertîb edilen mitingi harâretle alkışlıyor ve Hük̃ûmeti “şiddetle aksülamelde bulunmıya” dâvet ediyor:

“Bir cemiyet için en kötü şey, mânevî suçlara karşı hassasiyetini kaybetmesi, aksülâmel kudretinden  mahrum kalmasıdır. Her yerde suç işlenebilir, bir milletin mukaddesatına [?] dil uzatanlar, hattâ çekiç vuranlar her yerde çıkabilir. Tehlikeli olan, bu gibi hareketler değil, bunların hiçbir tesir ve hareket uyandırmadan olup bitmesidir.

“Kırşehir hâdisesi bunun bir örneğidir. Bir mecnun veya bir mürteci, Atatürkün heykeline tecavüz etmiş olabilir. Bu adamın, Kırşehir gibi bir kasabada ele geçmemesi [?] hayrete şayan olmakla beraber, şükrana lâyık olan cihet, gençliğin bu münasebetle gösterdiği hassasiyet, giriştiği harekettir.

“Gençliğin, Atatürk ve inkılâbı karşısındaki bu hassasiyeti hükûmete örnek olmalıdır. Bu inkılâba aykırı dileklerde bulunanlar, Milletvekilleri de olsalar, Meclis ve hükûmet, hemen bu gibi fikirlere karşı şiddetle aksülâmelde bulunulmalı, bu gibi şeylerin asla mümkün olamıyacağını hükûmet adına, her defasında söylemekte kusur edilmemelidir. [Bozuk cümle!] Buna dikkat edilmediğini hüzünle müşahede etmekteyiz. Meselâ İçişleri Bakanını, Ankarayı ziyarete gelen C. H. Partili heyetlerin kalabalık olması meselesi Kırşehir hâdisesinden, yahut Arap harfleri gizli tedrisatı meselesinden daha çok meşgul eder görünüyor!” (“Arada Bir; Sağ olsun gençlik”, Akşam, 7.3.1951, s. 1)

 

WhatsApp Image 2023-04-15 at 14.36.49.jpeg

(Akşam, 6.3.1951, s. 1)

“Gençlik, heykele yapılan tecavüzü heyecanla tel’in etti. Kırşehirde dünkü miting ve şehrimizdeki heyecanlı toplantı, gençliğin Atatürk inkılâplarının bekçisi ve koruyucusu olduğunu bir daha belirtti…”

Bir kaşık suda koparılan fırtına! Maksad, Kemalizmi ve “Şef”ini tabulaştırmak! Bunun da başlıca “hukûkî” vâsıtalarından biri, 5816 Sayılı Kânûn!

***  

 

  

5816 hedefiyle, Meclis’i ve efk̃ârıumûmiyeyi baskı altında tutmak için istismâr neşriyâtı ve nümâyişleri devâm ediyor

- 9 Mart 1951: (Konya’dan) “Kırşehirde Atatürk heykeline yapılan tecavüzü tel’in maksadiyle Konya Gazeteciler cemiyeti bugün şehrimizde büyük bir miting tertiplemiştir. […] [Hatîbler,] heyecanlı konuşmalar yapmışlar, Türk milletinin, inkılâplarına el sürdürmiyeceğini belirtmişlerdir.” (Akşam, 10.3.1951, s. 4)

- Necmeddin Sadak: “Memleketin bin bir ihtiyacı arasında yeni [Menderes] hükûmetin[in] karşılaşacağı en hayatî dâva, gittikçe büyüyen irtica tehlikesini durdurmaktır. Atatürk idealine ve inkılâplara karşı cahillerin ve kötü niyet sahiplerinin hareketleri çoğalmıştır. İnkılâbı yıkmak ve milleti geriye döndürmek isteyenlere karşı müsamahası, geçen hükûmetin en büyük günahıdır. Beş yıldır görülmeyen bu gerileyici söz ve hareketlerin Demokrat Parti iktidarı ile başlayıp genişlemesi, bir kısım cahiller arasında tehlikeli bir zehabın neticesi olabilir. Bunları önlemek, Demokrat Partinin zihniyet ve seciyesi bakımından tarihe yanlış bir iz bırakmaması için dahi hükûmetin en başta gelen vazifesidir.” (“Üç kişi gitti, üç kişi geldi”, Akşam, 11.3.1951, s. 2)

- 11.3.1951: (Mersin’den) “Kırşehirde Atatürk büstüne yapılan menfur tecavüz hâdisesi dolayısile ve komünizmi tel’in maksadile dün Adanada on binlerce insanın iştirakile büyük bir miting yapıldı. İlh…” (Akşam, 11.3.1951, s. 2)