Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (164)
(https://www.nadirkitap.com/nihal-atsiz-dalkavuklar-gecesi-1941-toplatilan-baski-cok-nadir-ilk-baski-huseyin-nihal-atsiz-kitap16867906.html; 17.3.2023) ve
Nihal Atsız’ın Dalkavuklar Gecesi’nin toplatılan ilk baskısının (-Romancık-, İstanbul:
Arkadaş Matbaası, Aylı Kurt Yayınları, Küçük Boy: 1, 1941, 13,5x19,5 cm, 56 s.) kapağı ve Eserin 28
Ekim 1949 târihli Büyük Doğu’da (yıl
5, sayı 3, ss. 10-13) neşredilen “Yamzu, Kraliçe olmak istiyor!” başlıklı 8.
Faslından bir bölüm…
Kemalizmin içyüzünü gözler önüne seren
bu çeşid neşriyât, Mütehakkim Zümreyi, imtiyâzlarını kaybetmek endîşesiyle,
âdetâ bir öfke nöbetine sürüklemişti… Netîce, onun, sersemletici bir “İrticâ
var!” propagandası, müretteb Heykellere tecâvüz hâdiseleri, v.s. ile TBMM ve
efkârıumûmiye üzerinde baskı kurarak, 5816’yı çıkarttırması, “Mâbûd”unu,
dolayısıyle imtiyâzlarını “hukûkî” koruma altına alması olmuştur…
Bu hukûk ucûbesinin l̃ağvı için seferber olmıyan her ik̆tidâr, her millet vekîli, hattâ her
vatandaş vebâl̃
altındadır!
***
Necip Fazıl, Ağustos 1941’de
piyasaya çıkmasından kısa bir müddet sonra “Millî Şef” iktidârı tarafından
yasaklanıp toplatılan eseri têmîn etmiş ve evvel̃â, 28 Ekim 1949 târihli Büyük Doğu’da (yıl 5, sayı 3, ss. 10-13), onun “Yamzu, Kraliçe
olmak istiyor” başlıklı 8. Fasl’ını neşretmiştir. Bu Fasl’ı, Büyük Doğu’nun hemen bir sonraki
nüshasında (4 Kasım 1949, sayı 4, ss. 10-11):
“Atsız’ın ‘Dalkavuklar Gecesi’ isimli
eserinden bu parça, Hasan Âli Yücel’in nasıl mebus olabildiğini gösteren ve
aynen hakikati çerçeveleyen misilsiz bir hiciv ve mizah değeri belirtiyor.”
takdîmiyle ik̆tibâs edilen
“Kahramanlar Gecesi” başlıklı 10. Fasıl
tâkîb edecekdir.
Necip Fazıl, Eseri takdîm
ederken, her zamanki aşırı mübâlağalı üsl̃ûbuyle, onun hakkında da, Müellifi hakkında da,
gâyet takdîrk̃âr
ifâdeler kullanıyor:
“ATSIZ, bundan 8 yıl önce,
minicik bir kitap çıkardı. İsmi ‘Dalkavuklar Gecesi’… Gûya Türklüğün ilk
devirlerine ait bir masal ve mitolocya havası içinde hayalî levhalar… Fakat
hayâlle hiç alâkası olmıyan bu levhalar, hakikatte, ustûrevî [esâtîrî, “mythologique”] mazi ikliminin değil,
bugüne bitişik yakın dünün, fert ve cemiyet halinde bütün bir ruh portresidir;
ve kaskatı hakikati, aşağı yukarı aynen geçmiş vâkıaları dillendirmektedir.
Daha ilk satırları okunur okunmaz bu hususiyeti anlaşılacak olan kitap, 1941
de, o zamanki mevzulara [Mevzûâta] göre her salâhiyeti nefsinde düğümlemiş olan
hükûmet tarafından derhal toplatılmış, eser hakkında hudutsuz dedikodulardan başka
ortada hiçbir iz kalmamştır. İlh…” (Büyük
Doğu, 28.10.1949, s. 10)
Harâretli iltifâtlarına mazhar
olan Atsız’ın ise, bir gün, Büyük Doğu Hareketine katılacağı ümîdindedir:
“En ileri ve ateşli Türkçülerden
Atsız’ı herkes tanır. Tam ismiyle Hüseyin Nihal Atsız… Aslen Gümüşane
vilâyetinin Dorul kazasının Midi köyünden olan bu Anadolu çocuğunun anladığı ve
güttüğü mânada Türkçülükle, bizim, her şeyi ruhî muhtevaya bağlıyan
Türkçülüğümüz ve Anadoluculuğumuz arasında bazı esasî farklar bulunsa da,
kendisinin gerçekten ve halis bir dâva adamına yakışır ahlâk ve seciyeye malik
olduğunda şüphemiz yoktur. Halis Türk kalbinin iman muhtevasına (kayıtsız ve
şartsız İslâm) saygısını da bildiğimiz Atsız’ın bir gün en üstün milliyetçiliği
de bizimle aynı zaviyeden göreceği ümidini başa alarak, kendisi ve yakın
arkadaşlariyle, bugünden bütün (antitez – aksi dâva) lar üzerinde beraber
bulunduğumuzu tesbit ve müşahede etmekteyiz. Bir gün bütün Türkçülerle,
aramızdaki en ince ve en esasî (nüans) farkının [“Nüans farkının” değil,
“nüansın” olmalıydı!] Büyük Doğu ideolocyasına iltihakları suretiyle ortadan
kalktığını görerek birleşmek dileğini izhar ederken, Atsız’a ait, misilsiz bir
buluşun temin ettiği yazıyı bahtiyarlıkla sütunlarımıza geçiriyoruz.” (Büyük Doğu, 28.10.1949, s. 10)
Dalkavuklar Gecesi’nden bir parça
Mütehakkim Zümreyi –Kemalist
Totaliter Rejim sâyesinde elde ettiği imtiyâzları elden gidecek korkusuyle-
âdetâ çıldırtan Antikemalist neşriyâtın pek orijinal̃ –ve 1941’e kadar geriye giden erken- bir nümûnesi
olan Dalkavuklar Gecesi’nin 28 Ekim
1949 târihli Büyük Doğu’da neşredilen
“Yamzu, Kraliçe olmak istiyor!” başlıklı 8. Fasl’ının aşağıya dercettiğimiz
küçük bir bölümü, Eser
hakkında bir fikir vermiye herhâl̃de k̃âfî gelecekdir:
“Kral Subbiluliyuma şaraba iyice dadanmıştı. Öğleye
doğru uykudan kalkıyor, devlet işlerine şöyle bir bakıyor, akşama doğru şarap
masasının başına geçerek vezirleriyle birlikte içiyordu. Geceleyin hepsi sarhoş
oluyorlar, aradan, sıra ve saygı kalktığı için uygunsuz hareketler
yapıyorlardı.