Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (28)
(Ceyda Muslu’nun haberi, 10.3.2021; https://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/ayasofya-camiinin-hat-levhalari-belgeleniyor-563413.html; 16.10.2022)
Ak Parti Hük̃ûmetleri ve hamiyetli idâreciler,
Ayasofya’daki Müslüman eserlerini restore etmek için âdetâ bir seferberlik
başlatmışlar ve bu eserleri, olabildiğince, asıl hâl̃lerine döndürmüşlerdir. Bu mevzûda –TRT
mahrecli- bir haber:
“Ayasofya Camii'nde restorasyon ve konservasyon çalışmalarının
ikinci kısmı başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarda ilk olarak cami içindeki hat
levhalarının restorasyonu yapılıyor. Fümigasyon ile zararlı böceklerden
arındırılan eserler için şimdi temizleme ve belgeleme işlemi yürütülüyor.
“İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez
Bölge Laboratuvarı Müdürü Eftal Kiraz, yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi
verdi. Kiraz, ‘Ultraviyole çekim ve fotoğrafla çekim gerçekleştirdik. En sonda
da mikrobiyolojik aktivite sonucu oluşan delikleri dolduruyoruz. Yüzey
temizliği yapıyoruz ve hat levhalarının eksik olan kısımlarının tamamlanması
işlemini gerçekleştireceğiz. Ondan sonra da Mehmet Özçay denetimindeki hattat
arkadaşlara yazı üzerinde çalışması için teslim edeceğiz’ dedi.
“4 hat levhasının yanı sıra cami
içindeki iki levha daha restorasyon ve konservasyon işleminden geçirilecek. Belgeleme
işleminin ardından hattatlar devreye girecek ve levhaların yazı kısımlarının
konservasyonu yapılacak. Tamamlandıktan sonra da hepsi Ayasofya Camii içindeki yerini alacak.
“Daha önce Ayasofya'dan diğer camilere
gönderilen eserlerin geri dönüşü için de çalışma yapılıyor. Levhaların yerinde
korunacağını söyleyen Kiraz, ‘Restorasyon çalışmaları bildiğiniz gibi tarihi eser niteliği olduğu için hat
levhaların yerinde korunması uygun görüldü. Ayasofya'da bir yer ayrıldı. Burada
8 kişilik ekiple bir çalışma başladı’ diye konuştu.
“Geri getirilen eserleri de benzer bir
süreç bekliyor. Onlar da restorasyonun ardından Ayasofya Camii'ne asılacak.
“Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları
Kurulu Üyesi Hattat Mehmet Özçay danışmanlığında devam eden çalışmaların Ramazan ayı öncesinde tamamlanması
hedefleniyor.”
***
İstitrâd: Kemalist Totaliter Rejimin
türbe düşmanlığı
Mustafa Kemâl̃, tâk̆îb ettiği kültür jenosidi siyâsetinin bir tezâhürü
olarak Memleketimizdeki bütün türbelere ya kilid vurdurmuş, ya da mühim bir
kısmını yıktırmıştı. Pâdişâhların ve sâir târihî şahsıyetlerin türbelerinin
ziyâreti dahi memnû idi. Bu hâl̃den büyük ıztırâb duyan Hamdullah Suphi
Tanrıöver, 1940’lı senelerde, bu yasağın kalkması için mücâdele etmişti…
Milletimize Revâ Görülen Kültür
Jenosidi kitabımızda (2014: 277-278) bu vâkıaya da temâs etmiş ve bu
husûsta, makâle ve kitablarında, bizden evvel, -ismini koymadan- Kemalist
Totaliter Rejimin Türkiye’de tatbîk̆ ettiği kültür jenosidi üzerinde etrâflıca
durmuş olan rahmetli Prof. Dr. Osman Turan’dan (1914-1978) bir ik̆tibâs
yapmıştık. Onu, bilvesîle, burada da hatırlatmak istiyoruz:
“Mâzînin tamâmiyle gömülmesi ve eski kültür
kalıntılarının silinmesi için bütün târîhî eserlerin kütüphâne ve arşivlerde
uyutulması veyâ yakılması dahi bahis mevzûu edilmişti. Esâsen bu sebebledir ki
Türkiye’de, Hasan Âli Yücel’in himmeti ile, bir Hümanizm hareketine girişilmiş,
eski Yunan ve Latin eserleri birinci plana alınmış, bu ‘ilerici’ gaye ile de
liselere Latince dersleri konulmuştur. Gerçi ‘tutucu’ [muhâfazakâr] mukavemet
bu ‘ilerici’ hamleye biraz çelme vurmuş ise de, bugün Yunan, Bizans ve
Hıristiyan devrine âid eserler Türk âbidelerinden daha fazla îtinâya mazhardır.
Hıristiyan ziyâretgâhları keşif ve ihyâ olunurken, târîhî büyük türbelerin
kapatılmasının ve ziyâretlerinin yasaklanmasının sebebi budur. Şehir ve
kasabalarımızdaki eski pek çok mezarlıkların yıktırılıp yerlerine parklar
yapılması da ‘taassub’ ve ‘irticâ’ unsurlarının temizlenmesinde rol oynamıştır.
Şükrü Kaya, bir ziyâreti sırasında, neş’eli bir gecede [yânî işret sofrasında],
Bayburt’ta tâzîm gören Selçuklu devrine âid bir türbe [herhâl̃de “evliyâ
türbesi”] yıkılmadığı takdîrde bu şehri haritadan sileceğini îlân etmiş ve bir
gecede emri yerine getirilmişti. Bâzı yerlerde, ‘ilerici’ idâre adamları, halkı
da bu hamleye alıştırmış, birçok eser de onlar vâsıtasıyle tasfiye edilmiş,
hattâ yazma kitapların yakıldığı ve suya atıldığı da görülmüştür.” (Prof. Dr.
Osman Turan, Türkiye'de Siyasî Buhranın
Kaynakları, İstanbul: Turan Neşriyat Yurdu, 1969, 20 cm, 332 s. içinde ss.
127-128)
Ayasofya Kütübhâne’si ve
Şadırvanı’nın restorasyonu
Hük̃ûmetin irâdesiyle, “İstanbul İl Özel İdâresi”, 2011 senesinde,
Ayasofya Kütübhânesi ve Şadırvanı’nda da restorasyon çalışmaları başlatmış, bu
çalışmaların ikmâl̃iyle, bu iki pek kıymetli târihî eser dahi, tekrâr ziyârete
açılmıştır.
Restorasyon faâliyeti hakkındaki bir haberi, “Berlintürk” İnternet
sitesinden ik̆tibâs ediyoruz:
“Ayasofya
Müzesi'nin kurşun örtüsünü, padişah türbelerini ve batı cephesini aslına sadık
kalarak yenileyen İstanbul İl Özel İdaresi, restorasyon çalışmalarına Ayasofya
I. Mahmut Şadırvanı'nı da ekledi.
“Şadırvan, yaklaşık 340 bin liraya aslına uygun
olarak yenilenecek. […]
“İstanbul İl Özel İdaresi, daha önce de Ayasofya
Müzesi'nin batı cephesinin sıvalı yüzeylerinin raspa ve temizliğini yaparak,
kurşun örtüsünü, padişah türbelerini ve müdüriyet binasını aslına sadık kalarak
yenilemişti. […]
“Şadırvanda yenileme kapsamında, kurşun
örtüsünün ve çatı karkasının incelenerek gerekli görüldüğü takdirde
yenilenmesi, altın varak ve kalem işi konservasyonu, mevcut şebekelerin
temizlenerek konservasyonu, mermer temizliği ve konservasyonu, metal
elemanların temizlenmesi ve konservasyonu işleri yapılacak.” (4.1.2012);
https://www.berlinturk.com/de/node/14857; 29.8.2022)