Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (31)

Ayasofya Medresesi  ne zaman yıktırıldı?

Pek çok araştırmadan sonra, nihâyet, küçük (pek küçük!) bir gazete haberiyle, bu târihi tam olarak tesbîte muvaffak olduk.

Bahis mevzûu haber, 25 Eyl̃̃̃̃ûl̃̃̃̃ 1936 târihli Son Posta gazetesinin 6. sayfasına “Eski Ayasofya medresesi” başlığıyle dercedilmiş yedi satırlık bir haberdir:

“Ayasofya müzesi arkasında bulunan Eski Öksüzler Yurdu ile Kayyumluk binasının belediye tarafından yıktırılmasına başlanmıştır. Bina 4-5 gün zarfında yıktırılarak açılan yerde bir bahçe vücuda getirilecektir.”

 Bu habere istinâden, ecdâd yâdig̃ârı Ayasofya Medresesi’nin 1936 Eyl̃ûl̃’ünün son haftasında yıktırıldığını ifâde edebiliriz.

 

WhatsApp Image 2022-12-06 at 13.25.07.jpeg

(Son Posta, 25.9.1936, s. 6)

Ayasofya Medresesi’nin yıktırıldığı târihi tam olarak tesbît etmemize imk̃ân veren küçük gazete haberi…

***   

 

Ayasofya Medresesi hangi maksadla yıktırıldı?

Eyice’nin yukarıda kendisinden naklettiğimiz pasajdaki ifâdesine nazaran: “(Ayasofya Medresesi,) bu tarihte [“1935’te”; aslında, 1936 Eyl̃ûl̃’ünün son haftasında] Ayasofya’nın etrafını açmak gayesi ve mevcut medrese binasının ‘eski eser’ özelliğinde olmadığı gerekçesiyle Müzeler İdaresi tarafından tamamen yıktırılmıştır.” (Eyice 1991: IV/214-215)

 Eyice’nin “Ayasofya’nın etrafını açmak gayesiyle” tesbîti yukarıdaki haberle –dolaylı olarak- têyîd oluyor: “Açılan yerde bir bahçe vücuda getirilecektir”…

Yine onun “mevcut medrese binasının ‘eski eser’ özelliğinde olmadığı gerekçesiyle” tesbîtinin delîli ise, mantıkîdir: “Eski veyâ târihî sıfatı olan eserlerin” muhâfazası, kânûnî bir mecbûriyet olduğuna göre, Ayasofya Medresesi bu vasıftan mahrûm addedilmiştir… Bittabi, bu muhâkemeye nazaran, “Ayasofya Câmii” de “câmi” hükmî şahsıyetiyle târihî bir eser (âsâr-ı atîkadan) değil miydi ki onu bu vasfıyle muhâfaza etmek kânûnî bir mükellefiyet olarak görülmemiştir, diye sorulabilir… Bu suâl̃in muhâtabı Kemalistlerdir ve cevâb vermek de onlara düşer!

Ayasofya Medresesi’ni yıkma projesinin ortaya çıkışı

Ayasofya Medresesi’ni yıkarak yerine bahçe yapma fikrinin ne zaman ortaya çıktığına ve resmen kabûl̃ gördüğüne dâir elimizde mühim bir vesîka var: Bu, “Halk Fırkası Semt Ocağı Kongreleri” ve bu cümleden olarak “Küçük Ayasofya Semt Ocağının Kongresi” hakkında, Us kardeşlerin gazetesinin 17 Teşrînisânî 1934 târihli nüshasında intişâr eden haberdir:

“Cumhuriyet Halk Fırkası Ocak konrgrelerine devam edilmektedir. Alemdar nahiyesine bağlı Binbirdirek semt ocağının yıllık kongresi Divan yolunda ocaklar merkezinde yapılmıştır. […]

“Dün sabah gene Alemdar nahiyesi küçük Ayasofya semt ocağının yıllık kongresi Divan yolunda ocaklar merkezinde yapılmıştır. Kongrede şehir meclisi azasından murakıp Raşit, Refik Ahmet Beyler, Şevki Paşa, Nahiye müdürü Fahri, nahiye reisi doktor Ali Rıza Beyler ve diğer bazı zevat bulunmuştur.

“Ocak reisi Fahrettin Beyin açtığı kongreye Tahsin Hamdi Bey riyaset etmiştir. Geçen yıllardaki çalışma raporları okunmuş ve kabul edilmiştir.

“Bu arada kongreye birçok dilekler yapılmıştır. Bunlar arasında Ayasofya medresesinin yıkılması ve buraya çocuk bahçesi yapılması, asarı atikadan [âsâr-ı atîkadan] olan bu camiin meydana çıkarılması vardır. Dilekler kabul edilmiştir.” (Vakit, 17.11.1934, s. 4)

Bu haberle al̃âkalı olarak bilhassa şu husûsa dikkat̃ edilmelidir:

 Totaliter Rejimin totaliter Halk Fırkası, Devletle aynîleşmiştir ve tabanı da Zirve şekillendirmektedir. Binâenaleyh, bu fikrin o kongredeki lâlettâyîn bir şahsın kafasından çıkıp kabûl̃ gördüğü zannedilmemelidir; fikir, Zirvenin telk̆îni ile Ayasofya semtindeki Fırka Şûbesinde bir karâr hâline getirilmiştir. Nitekim, iş başındaki Kemalist İcrâ Vekîlleri Hey’eti’nin Ayasofya Câmii’nin Bizans Müzesine tahvîline dâir 24 Teşrînisânî 1934 târihli Karârnâmesi’ndeki muhtasar îzâhattan, “Bizans Müzesi” ve “etrâfındaki binâların yıktırılması” fikrinin –en azından- haftalar evvelinden Devletin muhtelif müesseselerinde işlendiği anlaşılıyor. Bu Karârnâme’de münderic “Câmi’in çevresindeki evkâfa âid binâların yıktırılması” ifâdesiyle, zımnen, Ayasofya Medresesi’nin de kasdedildiği düşünülebilir:

“Bu iş İcra Vekilleri Heyetince 24/11/934 te görüşülerek, caminin çevresindeki evkafa ait binaların Evkaf Umum Müdürlüğünce yıktırılarak temizlettirilmesi ve diğer binaların da istimlak ve yıkma ve binanın tamir ve muhafazası masrafları da Maarif Vekilliğince verilmek suretile Ayasofya camiinin müzeye çevrilmesi tasvip ve kabul olunmuştur.”

Bu meyânda, “Ayasofya Medresesi’nin yıkılarak yerine çocuk bahçesi yapılması” karârının alındığı mezk̃ûr Kongrede “Şehir Meclisi Âzâsından” iki kişinin (Murâkıb Raşit ve Refik Ahmet Beyler’in) hazır bulundukları da dikkatten kaçmamalıdır.

Âşik̃âr ki bunlardan maksad, hep, Ayasofya’yı mümkün mertebe Müslüman eserlerinden temizliyerek ona Bizans Müzesi çehresi kazandırmaktır…

Yine âşik̃ârdır ki Ayasofya Medresesi’nin yıktırılma karârını veren irâde ile Ayasofya Câmii’ni Bizans Müzesi’ne çevirten irâde aynıdır…