Ayasofya Câmii'ne "Bizans Müzesi" hakâretinin sahîh târihçesi (95)
1951’deki “İrticâ var! Kemalizm elden gidiyor!” kampanyasının başlıca hedefi: 5816 Sayılı Kânûn
1951’de, Yalman’ın –Kemalizmin Pierre l’Ermite’i (Piyer
Lermit’i) havasında- başını çekdiği “İrticâ var! Kemalizm elden gidiyor!”
kampanyasının onlar hesâbına büyük semeresi (Müslümanlar hesâbına pek vahîm bir
netîcesi), 25 Temmuz 1951’de, 5816 Sayılı Kânûnun (“Atatürk Aleyhine İşlenen
Suçlar Hakkında Kânûn”un) kabûl̃ edilmesi oldu. (Bu kânûnu, çalışmamızda kısaca
5816 şeklinde ifâde edeceğiz.)
Elde edilen netîceyle de sâbittir ki 1951’deki “İrticâ
var!” kampanyasının en mühim hedefi, bu kânûnu, (böyle şahsî bir kânûnun,
Hukûkun Küllî Kâidelerine ve –İlmî Araştırma, Fikir, Vicdân, İfâde Hürriyetleri,
Kânûn Önünde Müsâvât gibi- İnsan Haklarına mugâyir olduğunun farkında olduğu
için, buna pek de gönüllü olmıyan) Meclis’e vaz’ettirmek idi.
Bu maksadla yürütülen “İrticâ var!” kampanyasının (ki
-yalanlar, efsâneler üzerine müesses- Kemalist Rejimin tehlikede olduğunu iddiâ
ediyor, Mürtecilerin tenkîlini istiyordu; nazarlarında “İrticâ”, Kemalist
olmamak, Kemalizme karşı tenk̆îdî tavır
takınmaktı) daha têsîrli olması için, Kırşehir’deki –ideolojik değil, âdî bir
vak’a olan- ilk heykele tecâvüz hâdisesinin ne kadar semereli bir istismâr
mevzûu olduğu görüldükden sonra ondan da alınan ilhâmla, onun, Kemalist
“İl̃âh”ın heykel ve büstlerine (müretteb) tecâvüzlerle desteklenmesi yoluna
gidildi. Bunun için de, bittabi el altından, (Kemal Pilavoğlu vâsıtasıyle İnönü
ve Partisi tarafından kontrol̃ edilmekte olan) Ticânî meczûblar devreye
sokuldu. (Münâfık şeyhlerinin telk̆îniyle hareket eden bu beyinsiz, bu câhil
takımı, bittabi, hangi şeytânî pl̃anın âletleri olduklarının farkında
değildiler…)
Mütehakkim Zümre tarafından aynı maksadla kullanılan bir
başka âlet de, neredeyse beşikde başlıyan beyin yıkama ameliyesinin bir
mahsûl̃ü olan Kemalist Üniversite gencliği ve onun Türkiye Millî Talebe
Federasyonu (TMTF), (o devirde henüz Müslüman gencliğin eline geçmemiş) Millî
Türk Talebe Birliği (MTTB), Ankara Yüksek Tahsil Talebe Birliği gibi
teşkîl̃âtları idi ve ilk alenî 5816 talebi bu teşkîl̃âtlardan geldi.
Hiç şüphesiz, 5816’nın Meclis’den çıkarttırılabilmesinde
başlıca bir âmil de, katıksız bir Kemâl̃perest olan “Cumhûr Reîsi” Celâl
Bayar’ın, böyle bir kânûn vaz’ını bütün ağırlığıyle desteklemesi, Menderes’i,
Hük̃ûmeti ve DP Meb’ûslarını bu istikâmette zorlaması oldu.
(Akşam,
1.2.1951, s. 1)
İlk def’a, “Atatürk Aleyhine İşlenen
Suçlar Hakkında Kânûn”, yânî Kemalizmi, Şefini, Rejimini tabulaştırma talebi
TMTF’den geldi; daha doğrusu, ona söyletildi… Târih, 31 Ocak 1951 idi. İki ay
sonra (30 Mart 1951’de), -Bayar’ın gölgesindeki- Menderes Hükûmeti, onu kânûn l̃âyihası hâl̃ine getirerek Meclis’e sevk̆edecek, Meclis, evvel̃â, böyle ucûbe bir kânûn çıkarmamak için
direnecek, fakat, sonunda, ağır baskılar altında dize gelecek ve temsîl etmek
iddiâsında olduğu Milleti 5816 zul̃müne teslîm edecekdir (25 Temmuz 1951)…
Yetmiş senedir bu kânûn mer’iyette olduğuna göre, demek ki, cem’iyet, zul̃mü bile kanıksıyabiliyormuş!
***
İlk 5816 talebi
“Mustafa Kemâl̃’i Tabulaştırma Kânûnu” talebi, ilk def’a,
TMTF’den geldi; ona söyletildi.
Bu talebin târihi, 31 Ocak 1951’dir¸ yânî “İrticâ var!”
kampanyasının hemen başındadır. Türkiye Millî Talebe Federasyonu Umûmî İdâre
Hey’eti’nin, o günki toplantısında, Komünizmle mücâdeleyle berâber “İrticâ” ile
de mücadele edilmesi için aldığı karârlardan en mühimmi, “Atatürk’ün, her çeşit
tenk̆îd ahl̃âkından mahrûm hücûmlardan masûn kalması yolunda, Meclis’den bir
kanun çıkarılmasını istemek”dir:
“…Federasyon genel idare kurulu, […]
gençlik tarafından müşahede edilen irticaî olaylar hakkında hükûmete daimî
surette malûmat verilmesini [verilmesine], dini, şahsî sivrilme vasıtası yapan,
istismar edenlerle mücâdeleye, federasyona bağlı teşekküllerin Türk inkılâpları
hakkında aydınlatıcı faaliyetlerinde âlim ve mütefekkirlerden istifadelerine,
Millî Eğitim Bakanlığının, ilk ve orta öğretim müesseselerinde inkılâpların
öğrencilere muntazam bir tedris sistemi dahilinde öğretilmesi hususunda yenilik
temin etmesini istemeğe, köylere gidecek gençlik kafilelerinin köylüyü Türk
inkılâpları bahsinde de aydınlatmalarına, komünizm ve irticaın fenalıklarını
belirtmelerine, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürkün, her çeşit tenkid
ahlâkından mahrum hücumlardan masun kalması yolunda, Büyük Meclisten kanun
çıkarılması gayesiyle, gerekli teşebbüslere geçilmesine karar vermiştir.”
(“Türkiye Millî Talebe Federasyonunda Komünizm ve İrtica ile Savaş İçin
Kararlar”, Akşam, 1.2.1951, ss. 1 ve
2)
Tam da Totaliter Zihniyetin ifâdesi olan bir metin!