28 Haziran 2017

Bayram ne kadar hoş, ne şerâretli zamandır

Bayramınız mübarek olsun

“Bayram ne kadar hoş, ne şerâretli zamandır”

Bugün bayramın ertesi. Bayramınızı tebrik ediyorum. Anadolu da bayramlarda el öpmeye gelenler için edilen güzel bir dua vardır. “Allahım bu aylara, bu günlere tekrar eriştirsin” Bende bu güzel duayı buradan tekrarlamak istiyorum. “Allahım bu aylara, bu günlere tekrar eriştirsin”

Bayramlar bekleyiştir. Kavuşmadır. Barıştır. Bayramlar uzakların yakın olmasıdır. Son yıllarda “Nerede o eski bayramlar” sözü sık sık tekrarlansa da çok şükür bayram ülkemizde en güzel haliyle kutlanmaya devam etmektedir.

Bayrama bir iki gün kala yurdumuzun yollarına bir bakın. Caddelerimize çarşılarımıza bir göz atın. Mezarlıklara bir bakın. Bayram sabahı camilerimizin coşkusuna bir bakın. Mutfağınıza bakın.  Çok şükür o eski ruhtan hiçbir şey eksik değil.

Bayram yaklaştıkça bekleyişler başlar. Özlemler artar. Yürekler kavuşmak için çarpar. Bir de sizi bekleyen anne-baba- nine – dede varsa zaman mekan ve uzaklık kavramı yok olur.

 DSC07479

Bayram arefeden başlar

Evde bayram hazırlıklarına, bayramdan günden önce başlanır. Arefe günü her şey hazırdır. Bayram ziyaretine gelen misafirlere ikrâm edilmek üzere ya şeker alınır veya baklava, börek, çörek gibi şeyler hazırlanır.

Anadolu da Arefe günü ocaklardan çok güzel kokular yükselir. Son iftar gününe cami önlerine bir birinden farklı güzel hamur işleri çıkartılır.

Çocuklara  şeker, kuru yemiş gibi  gibi şeyler dağıtılır. Mahallenin bütün çocukları ellerinde torbalarıyla dağıtılan şeylerden alabilmek için, cıvıl cıvıl seslerle oradan oraya koşarlar.

Arefe günü mezarlıklar dolar taşar. Ülkemizin birçok yerinde ikindi namazından sonra cami cemaati mezarlıklarda toplanır aşr-ı şerifler okunur dua edilir. Cemaat daha sonra mezarlığa dağılarak kendi yakınlarının kabri başında tek tek dua okur.

Bayram sabahı hazzını anlatmak zordur

Ailede bayram havası esas bayram namazı için camiye gidiş hazırlığı ile başlar. Baba, erkek çocuklarıyla birlikte camiye gitme hazırlığı yapar. Abdest alınır, bayram için önceden hazırlanmış “bayramlık” elbiseler giyilir, güzel kokular sürünülür. Baba ile oğulları caminin yolunu tutarlar. 

Bayram namazı kılınıp bittikten sonra, özellikle Anadolu köylerinde cemaat tekrar toplu şekilde mezarlığa gider. Aşr-ı Şerifler okunduktan sonra topluca dua ederler. Toplu duadan sonra tekrar cami önüne gelinir. Önce ihtiyarlardan başlamak üzere bayramlaşılır. Bayramlaşma bittikten sonra hemen orada ön ikramlar yapılır. Şeker, lokum, bisküvi, çikolata vb. dağıtılır. Ön ikram diyorum çünkü ev ziyaretlerindeki ikramlar ayrıdır. Bugün yine anadolunun bir çok köşesinde bayram günleri birlikte kahvaltı yapılır. Çok da güzel olur. Herkes evinden yiyecek içecek getirir toplu şekilde yenir. Bu sofraların tadı bir başka olur.

Yaşlılar bayram günlerinde evden çıkmazlar, küçüklerin kendilerini ziyaret edip bayramlarını tebriklerini beklerler. Ziyaretlerde dede, nine, anne, baba, amca, dayı, hala, teyze, abla, ağabey gibi büyüklere öncelik verilir. Bayram adetlerimiz güzeldir bizim. Onun için kilometrelerce kuyruklar oluşur yollarda.

 1_1

Bayram edebiyatımızda da geniş yer alır

Sezai Karakoç, bayramlaşmaların ve bayram ziyaretlerinin toplum açısından taşıdığı değeri şöyle i-zâh eder :

“Bayram namazından sonra toplumdan alınan güçle yüklü olarak evlere dönülür. Evlerde bekleyen çileli ömrün hayat arkadaşı ve evlerin bin renkli çiçekleri çocuklar. İşte bugün bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşler ve anneler ve evlerin canlı bayramları çocuklar.

Ve evlerden evlere bir barış armağanı, bir muştu haberi gibi gönderilen çocuklar.

Evlerden evlere taşınan armağanlar. Evleri taşıran armağanlar .”

Bayram türküleri

Kimisi “uzat ellerini bayramlaşalım” diye dokunmanın ve yaklaşmanın hasretini dile getirirken, kimisi de kendisini hüzün dalgalarına teslim etmiş, “bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime” diyerek hasret acısını kalp yarası ile ifade etmiştir.

Tasavvuf edebiyatımızda bayram

Tasavvuf edebiyatımızda da bayrama ilişkin klasikleşmiş şiirler vardır. Hacı Bayram Veli Hazretleri, bayram duygularını şu şekilde ifade eder:

“Bayram'ım imdi Bayram'ım imdi
Bayram ederler yâr ile şimdi
Hamd ü senâlar hamd ü senâlar
Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm.”

3_1

Hacı Bayram Veli'nin halveti olan Alvarlı Efe Hazretleri, bayram günü coşar ve ruhundan taşan duyguları dilinden şöyle dökülür:

 

“Can bula cânânını
Bayram o bayram ola
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola.

Hüsn ü keder def ola
Dilde hicap def ola
Cümle günah efola
Bayram o bayram ola”

 

Bayram deyince  İstanbul âşığı olan Yahya Kemal Beyatlı'nın “Süleymaniye'de bayram sabahı” şiirinden bahsetmeden olmaz:

“Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye'de
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.
Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.

Mehmed Akif de, bayramı şu beyiti ile dile getirir:

“Âfak bütün hande, cihân başka cihândır,
Bayram ne kadar hoş, ne şerâretli zamandır. “

 

Şiirde bayram

Konu Bayram olunca o kadar güzel şiirler yazılmış, sözler söylenmiş ki öyle de güzel anlatılmış ki.. Sizler için bir demet sunuyorum:

“Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var;
Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var”

Necip Fazıl Kısakürek

 

“Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; 
Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!”

M.Akif Ersoy

“Alem-i İslam'a rahmet su gibi
Aksın bayram olsun bayramlarınız
Evleriniz cennet kokusu gibi
Koksun bayram olsun bayramlarınız

Zindan medresedir gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın bayram olsun bayramlarınız.”

Abdurrahim Karakoç

“Yaza dönsün kışınız, bayramlar bayram olsun
Dert görmesin başınız, bayramlar bayram olsun
Otlar/dikenler dolsun Nemrut'ların çanına
Kolay gelsin işiniz, bayramlar bayram olsun.”

Abdurrahim Karakoç

“Bugün bayram günü derler alem eğlenir 
Sen bizim yaylaya gel başın için 
Dertliler oturmuş derdin söyleşir 
Etme intizarı gül başın için “

Aşık Davut Sulari

 

“Bahar kış ile barışır
Güller biter bayram günü
Küskünler hak'ka varışır
Kinler yiter bayram günü

İnsanın kökü derinde
Hak'kı vardır bir birinde
Baykuşun bozgun yerinde
Bülbül öter bayram günü

Şu bizim köyler bucaklar
Bayramda dostu kucaklar
Hak'ka bakan kör ocaklar
Yanar tüter bayram günü
Der Mahzuni ahu zarım
Ahu zarım benim kârım
Hey bana küsen dostlarım
Artık yeter bayram günü.”

Aşık Mahzuni Şerif