13 Haziran 2019

Bilim ve Sahte Bilim

Bilimin sahtesi olur mu, demeyin. Her şeyin sahtesi olduğu gibi, bilimin de sahtesi vardır. İnsanoğlu kolaycılığa kaçtığı ve çoğu zaman muhakeme yapmaktan aciz olduğu için sahte bilim de kolayca müşteri bulabiliyor. Özellikle de dinden uzak kalan toplumlarda bu tür meyiller hızla artmaktadır.

Sahte bilim o kadar yaygındır ki, çoğu zaman gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar iç içe geçmiştir. Dünyanın en gelişmiş kabul edilen ülkelerinde bile bunun sayısız örneklerini bulabilirsiniz.

Dünya dışı varlıklarla bağlantı kuran medyum Uri Celler İsrail'den.  Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı da dâhil olmak üzere, birçok üst düzey hükümet yetkilileri 2003 yılında bir dolandırıcılık olayının kurbanı olmuşlardı. Elf  Petrol fimasının da içinde olduğu  organize bir skandal yaşanmıştı. Havadan yeni petrol kaynaklarına konmak için milyonlarca dolarlık bir sahtekârlık tezgahı kurulmuş ve bürokratlar balıklama atlamışlardı.  

Bir ara Almanya'da, bilimsel yöntemlerle saptanamayan kanserojen  “Yer ışınları” söylentisi yayıldı. Ve bu ışınlar, ellerinde çatallı değneklerle gezen deneyimli su arayıcıları tarafından tespit etmeye çalışılıyordu. Filipinler'de medyumların uyguladığı "ruhsal ameliyat" diye bir akım çok moda.

Hayaletler, İngiltere'de bir saplantı şeklinde yayılıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Japonya'da, doğaüstü güçler üzerine kurulu inanılmaz sayıda yeni din türedi. Bugün Japonya'da 100.000 falcı olduğu tahmin ediliyor; müşterilerini ise çoğunlukla genç kadınlar oluşturuyor. Mart 1995'te Tokyo metrosunda yaşanan sinir gazı eylemine karışan “Aum Shinrikyo” adlı sapık bir mezhebin hünerleri arasında insanı yerden yükseltme, gelecekten haber verme ve Duyu Ötesi Algı var. Bu mezhebin takipçileri, para vererek, liderleri Asahara'nın banyosundan "mucize havuz" suyu içiyorlardı.

Tayland'da hastalıklar, İncil'in toz haline getirilmiş sayfalarından yapılma haplarla iyileştiriliyor. Bugün Güney Afrika'da hâlâ "cadı"lar yakılıyor. Haiti'deki Avustralya barış gücü kuvvetleri, çatıdan çatıya uçarak çocukların kanını emmekle suçlanan bir kadını ağaca bağlı olarak bulmuşlardı. Hindistan'da yıldız falcılığı son derece yaygın. Çin'de toprakla fal bakma neredeyse günlük yaşamın bir parçası.

Son zamanların en başarılı küresel sahte bilim örneği -neredeyse din haline gelmiş- Hindu öğretisi Transandantal Meditasyon (TM). Bu öğretinin kurucusu ve ruhani lideri Maharishi Mahesh Yogi'nin uyuşturucu telkinlerini televizyondan izlemek bile normalleşmiş. Yogi pozisyonunda oturmuş, beyaz saçı yer yer siyahla karışmış, çiçekler, çelenklerle çevrili Yogi'den buram buram imaj yayılıyor. Dünya çapındaki TM örgütünün malvarlığı 3 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

Belli bir ücret karşılığında size duvarlardan geçebilme, görünmez olma, uçabilme becerisi vaat ediyorlar. Beraberce oturup düşünme ayini yaparak, Washington kentindeki suç oranını azalttıklarını, hatta Sovyetler Birliği'ni parçaladıklarını

iddia ediyorlar. Ne var ki bu iddialarını destekleyecek en ufak bir kanıt sunmuş değiller. TM kocakarı ilaçları satıyor, klinikleri ve "araştırma" enstitüleri işletiyor; hatta siyasetçilere danışmanlık bile yapıyor. Karizmatik lideri, toplumsal içerikli vaatleri, para ve güçlü inanç karşılığında büyülü güçler dağıtması gibi özellikleri bir arada düşünüldüğünde, ortaya çıkan tablo, gizemli güçler pazarında alınıp satılan birçok diğer sahte bilim örneğininkinden farklı değil.

Sahte bilim örnekleri saymakla bitmiyor. Gelecek yazımızda bu konuya devam edeceğiz.