25 Ağustos 2018

Bir anne-baba, nasıl olurda çocuğuna aşı yaptırmaz?

Bir anne baba, nasıl olurda çocuğun aşı yaptırmaz? Birçok kişi bunu anlayamıyor. Zannediyorlar ki aşı karşıtı anne babalar, çocuklarının sağlığını hiç önemsemiyorlar. Aşı gibi olmazsa olmaz bir mucize ilacı kabullenmeyecek kadar cahiller. Çocukları onlar yüzünden hastalıklardan kurtulamayacak ve bağışıklık sistemleri çökecek.

Nasıl anlamış mıyım? Bazıları için az bile yazdım. Aşı lobilerinin etkisinde kalan vekillerin, mecliste dile getirdikleri hapis cezaları kanunlaşırsa içi rahatlayacak olanlar bile vardır. Hatta belki idam cezası çıkarılsa daha da memnun olacaklar vardır(!)

Ancak şunu bilsinler ki sonucu idamda olsa(!), evladının aşı denen illet zehirlerden koruyabilmek için on binlerce anne baba seve seve idam ipini göğüsleyecek kadar fedakârdır. Bunun adına evlat sevgisi derler.

Allah korusun böyle bir kanun, sadece ilaç şirketlerinin memnun edecektir. Bebeği dünyaya yeni gelmiş binlerce annenin, süt ve sevgi bekleyen evladından ayırılması veya bebeğiyle birlikte hapse girmesi büyük bir toplumsal trajediye yol açacaktır.

Ayrıca aşıdan zarar gören çocukların tek sorumlusu, kanun çıkarmış olduğu için devlet olacaktır. Bu sebeple, aşılardan sağlığı bozulan çocukların tazminat davaları devleti yıpratacaktır. Devletin ödeyeceği yüklü tazminatlar, aşı üreten şirketlerinin umurunda bile olmayacaktır.

Bende aşı karşıtı ve Allah'ın lütfu ile evladımı aşı belasından korumaya muvaffak olmuş bir ebeveyn olarak, bu yazımda kendimizi biraz anlatmaya çalışacağım. Çünkü biz, kendimizi anlatamadığımız sürece hakkımızdaki kara propagandalar ve “cadı avı” kampanyası sürdürülmeye, insanları etkilemeye devam etmektedir.

Bizler çocuklarımızın sağlığını önemsemediğimiz ve duyarsız anne babalar olduğumuz için değil, tarihin en büyük yalanlarından biri olarak düşündüğümüz aşı belasının farkına vararak, çocuklarımızın sağlığını ve geleceğini korumaya çalışan ebeveynleriz. Üstelik aşı karşıtı ebeveynlerin neredeyse 4 te 1'i daha önce aşı yaptırdığı çocuklarının aşı sebebiyle zarar görmesi nedeniyle gerçeği görmüş anne babalardır. Zira aşı olduktan sonra otizm olan hatta ölen çocukların sayısı hiçte az değildir. (Bir örnek haber: 2,5 aylık Bünyamin, aşı yaptırdıktan sonra öldü, DHA)

Aşı yaptırmama tercihi anayasal bir haktır. Anayasa mahkemesinin müspet kararından öncede öyleydi. Şükür ki bu karar, hukuksuz uygulamaların önüne geçmiş oldu ve mahkemeleri gereksiz davalarla uğraşmaktan kurtardı.

Aşı karşıtı birkaç facebook grubunda takipçiyim. Gördüğüm kadarıyla her kesimden, farklı görüşten ebeveyn, birbirlerine saygı duyarak ve evlatlarına iltifatlar ederek, büyük bir dayanışma içinde yardımlaşmaktadır. Evlat sevgisi farklılıkları bir araya getiren güç olmuştur. Birçokları yüzlerce sayfadan oluşan tıp makaleleri okumuş, aşı karşıtı tutumları bilimsel gerçeklere dayanmaktadır. Son derece dirençli, kararlı, araştıran, soran, üzerine giden, mücadele eden, sabırlı ve karakterli insanlardır. Evlatları için hayatlarının en iyi kararlarından birini aldığının farkındadırlar. Hepsini takdir ediyorum.

Aslında bu konu bir köşe yazısına sığmayacak kadar derin bir konudur. Aşıların gerçek yüzünü anlamak ve kafaları kurcalayan tüm sorulardan arınmak, onlarca makaleyi okumayı gerektiren bir süreç olabilir.

Benim yapabileceğim, size yardımcı olabilecek kaynakları sunmak olacak.

Sakın medyanın ve aşı lobilerinin devlete sızmış tahrikçilerinin gazına gelip te anne babaları üzmeyin.

Çocuğuna aşı yaptırmayan ebeveynleri yıpratmayın. Onları anlamaya çalışın, saygı ile dinleyin. Sorularınızı önyargılarınızdan uzak ve incitici olmayan şekilde sorun.

Bu konuda araştırma yapabileceğiniz bazı kaynaklar:

AYMD (Aşı Yaptırmaya Mecbur Değilim) platformuyla irtibata geçip doküman isteyebilirsiniz.

“Aşı tıbbı ve hukuki bir zorunluluk değildir” facebook grubunu ve benzeri grupları takip edebilirsiniz.

Prof Dr. Alişan Yıldıran, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta,  ve Merhum Prof.Dr. Ahmet Aydın Beylerin dikkat çekici bilimsel makaleleri vardır.

Sade Hayat Dergisinin web sitesinde ve Merhum Dr. Aidin Salih Hanım'ın yazılarında bu konularda yer alır.

Kemal ÖZER abinin güzel araştırmaları vardır.

Asena Devlet Hanım, önemli çeviriler ve çalışmalar yapmış oldukça bilgili bir ebeveyndir.

Dr. Hülya Sonugür Hanım, hasta ebeveynlerini aşı konusunda uyardığı için mesleğini bırakmak zorunda kalmış takdir edilesi bir doktordur.

Robert De Niro, oğlu otizm olduktan sonra, aşı karşıtı çalışmalar yapan ve teşvik eden ünlü bir aktördür.

Bakanlığın mahkemeye verdiği ilk ebeveyn olan Fatih Alkan abimiz.  2 mahkemeyi de kazanarak emsal oluşturmuştur. Tecrübelerini paylaşan, yardımlarını esirgemeyen birisidir.

Haşmet Babaoğlu ve Soner Yalçın beylerin bu konuya değindikleri köşe yazıları vardır.

Benden şimdilik bu kadar.

Bu yazıdan fayda gördüyseniz, daha çok kişinin fayda görmesini sağlayın.

Allah gözlerimizi açsın ve evlatlarımızı aşı fitnesi ve benzeri birçok fitnelerden muhafaza etsin. Amin.