18 Mart 2020

Bir Salgın ve Hatırlattıkları Üzerine

İnsan, yaşadıkça sınanır ve her sınanışında “bundan daha kötüsü ne olabilir ki” der. Sonra yaşadığı zorluğun ardından bir rahmete ve kolaylığa erişir ve yaşadığı zorlukları unutur gider. Zira, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Bu defa ki imtihan sadece bizim için değil tüm dünya için ortak ve oldukça zor bir sınav olacak gibi. Ama, inancımızla, birlik ve beraberliğimizle ve sağlık kurallarına riayet ederek bu musibeti de aşacağız inşallah.

Neredeyse dünyanın tamamına yayılan koronavirüs salgını, gündelik yaşamlarımız üzerinde önemli değişikliklere yol açtı ve daha pek çok şeyi de değiştirecek gibi. Çalışma, beslenme, alışveriş, spor ve diğer bazı alışkanlıklarımız değişti salgın sonrasında. Dünyanın en büyük online alışveriş şirketlerinden biri artan talebi karşılamak için yüz bin yeni çalışan istihdam edeceğini açıkladı.  Camilerimizde ve diğer dinlere ait ibadethanelerde cemaatsiz ibadet, evden çalışma uygulaması, temassız ödemenin yaygınlaşması da yeni durumlardan bazıları.

Salgının üzerinden günler ve haftalar geçtikçe yeni alışkanlıklara, değişen algı ve inançlara şahit olacağız bu süreçte. Dualarımız, ülkemizin ve diğer ülkelerin bu salgını en az kayıpla atlatması için. Salgın hayatımızda önemli değişimlere yol açtı elbette ama önemsemediğimiz, farkında olmadığımız pek çok şeyin de kıymetini idrak etmemizi sağladı diye düşünüyorum.

Evvela, en modern silahlar ve ordular ile ve sınırsız hazineleri ile kendilerine yenilmezlik payesi verenler ve kendilerini dünyanın maliki görenler, alemlerin Rabbi olan Allah'ın, “Göklerin ve yerin askerleri yalnızca Allah'a aittir; O sonsuz güç ve hikmet sahibidir” (Fetih Suresi / 7. Ayet) ayetinde buyurduğu görünmez ordular karşısında acziyetleriyle belki kendilerini muhasebe ettiler ve haddi aştıklarını anladılar.

Adeta ölümü yok sayarcasına yaşarken, dünyanın farklı coğrafyalarından binlerce insanın ölümüne şahitlik ettik, üzülerek, korkarak ve kaygılanarak. Kuru bir yaprak misali toprağa düşerken insanlar, izleyenler için bunda bir ibret vesikası gizliydi ve kara toprak insanın dünyadaki son menziliydi. Evet ölüm vardı ve ansızın geliverirdi. Öyleyse, dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı sorgulama vakti şimdi.

Evlerimize kapanınca, hürriyetin ne kadar değerli olduğunu, şehrin sokaklarına, parklarına kısacası insanların arasına karışmanın aslında ne büyük nimet olduğunu anladık. Hürriyet ki çağlar boyu uğrunda cenk etmiş bir milletin çocukları için ekmek gibi, su gibi aziz. Şimdi evlerimizdeki gönüllü esaretimizle, hürriyetin kıymetini daha iyi anlamış olduk.

Sağlığın aslında en büyük zenginlik olduğunu, sağlık olmadan yaşamında mümkün olmayacağını hatırladık yeniden. Zira, genç ve sağlıklıyken bu nimetin önemini idrak etmekte aldanır, insan. Zararlı alışkanlıkların diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi bu salgında da bir risk olduğunu görmüş olduk. Dolayısıyla şayet böyle bir alışkanlığımız var ise bunu terk etmek için şimdi en uygun zaman.

Allah kâinat üzerinde bir nizam tesis etmiştir ve başımıza gelen musibetlerin çoğu bu nizama ve bilime uygun davranmamamızla ilgilidir. Bu salgın musibetinde de dinimizce yenilmemesi gereken hayvanların yenmesi ve eksik yapılan temizlik alışkanlıklarının önemli bir etken olduğu anlaşıldı. Dolayısıyla insan için dünya ve ahiret saadetinin kaynağı sırat-ı müstakim üzere olması ve haddini aşmamasıdır. Allah'ın helal rızıkları insan için ziyadesiyle fazla ve lezzetli değil mi?

Tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgını, ortak bir akıl ve inançla, herkesin bilinçli ve sorumlu davranmasıyla yenebiliriz. Devletimiz ve ilgili kurumlar bu anlamda üzerine düşeni yapmakta ve tüm imkanlar vatandaşlarımız için seferber edilmektedir. Lütfen bizlerde sorumlu davranalım ve salgınla mücadele kurallarına uyalım. Allah yar ve yardımcımız olsun…

Vesselam…