08 Mart 2024

Bisikletin götürdüğü yerler

Namaza gel bisikletini al:

Bağcılar Göztepe Spor Kompleksi 3 Mart 2024 Pazar günü hayli renkli ve anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Bağcılar  Kaymakamlığı’nın himayesi, Bağcılar Müftülüğü’nün  organizasyonu ve Bağcılar Belediyesi’nin ev sahipliği ve sponsorluğu ile tek kelimeyle muhteşem bir program icra edildi.

‘’40 Vakit Namaza Gel  Bisikletini Al’’ mottosuyla Bağcılar’da ikamet eden 9-14 yaş aralığındaki öğrenciler arasında tertiplenen hayırlı yarışı kazanan 18 camiden 386  öğrenci görkemli bir ödül töreniyle bisikletlerini aldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ve günün anlam ve önemine dair konuşmalarla devam eden program ödül töreniyle sona erdi.

40 vakit namaza gelerek bisiklet kazanan öğrencilerin hocaları ve aileleriyle birlikte yaşadıkları sevinç ve heyecan görülmeye değerdi. Programa yoğun ilgi gösteren Bağcılar halkı tribünleri tıklım tıklım doldurdu.

Hz.İbrahim’in (a.s) kabul olunmuş dualarıyız:

Programda ilk sözü Bağcılar müftüsü Ömer Kayhan hocamız aldı. Hocamızın hitabı hasbiydi. Şu cümlesi de hayli önemliydi: ’’Bağcılar Müftülüğü olarak 95 cami ve 90 Kur’an kursumuzla cami merkezli bir dindarlık anlayışının tesisi için çalışıyoruz.’

Daha sonra kürsüye gelerek coşku dolu bir konuşma yapan Bağcılar Belediye başkanı Abdullah Özdemir beyefendinin bilge mimar Turgut Cansever’den iktibas ettiği şu söz hayli kıymetliydi:

‘’Şehirleri imar edeyim derken nesilleri ihmal ederseniz gün gelir ihmal ettiğiniz nesiller imar ettiğiniz şehirleri yerle bir eder.’’

Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’den sonra kürsüye gelen Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçkun  beyefendi her kelimesi özenle seçilmiş cümlelerle bezenmiş samimi konuşmasında şu gerçeğin altını ısrarla çizdi:

‘’Bu hayırlı yarış için camilerimize yüzlerce yavrumuz geldi. Peki din görevlilerimiz, cami cemaatimiz acaba onları yeterince memnun edebildiler mi? Bisikletlerini almak için camilere akın eden yavrularımız daha sonra namaz kılmak içinde camilere gelmeye devam edecekler mi? Camilerimiz namaz kılmakla birlikte kul hakkına riayet eden adaletli nesillerin yetişmesine öncülük etmelidir.’’

Selamlama konuşmalarından sonra kürsüye gelen programın onur konuğu Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş hocamız duygu ve bilgi yüklü bir konuşma yaptı.

Konuşmasına Bağcılar’da 386 öğrencinin kırk vakit namaza gelerek bisiklet ödülü kazanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Başkan Ali Erbaş hocamız ödül alan çocuklardan kazandıkları bisikletlerle camiye ve namaza devam edeceklerine dair söz aldı.

Konuşmasını ayetler ve hadisler ışığında namazın öneminden bahsederek sürdüren Başkan Ali Erbaş hocamız Hz.İbrahim’in (a.s) ‘Rabbim beni ve zürriyetimi namaz kılanlardan eyle’ duasını hatırlattıktan sonra dikkatimizi öyle bir noktaya çekti ki sormayın. Peki neydi o nokta? İşte üzerinde uzun uzun tefekkür etmeyi mucip kılan o tespit:

‘’Biz namaz kılan müslümanlar  Hz.İbrahim’in (a.s) kabul olmuş dualarıyız.’’

Biran çocukluğuma gittim:

Kemali ciddiyetle takip ettiğim program boyunca önümde duran bisikletlere hayal aleminde binerek gönlümce gezdim, dolaştım. Hangi bisiklete bindimse o bisiklet beni alıp doğruca çocukluğuma götürdü. İslam’ı yaşamanın irticai faaliyet sayıldığı o yıllara gittim. Sonra nerden nereye deyip Rabbime hamd ettim. Kendime şu soruyu sordum: Bu yaşlarda kırk vakit namaz kıldığın için böyle bir bisiklet kazansaydın acaba ne yapardın? Kendi kendime şu cevabı verdim: O bisiklet beni camiye ve namaza öyle bağlardı ki artık hiçbir şey o bağı koparamazdı.

O bisikleti hayatımın en kıymetli ödülü olarak ömür boyu saklar eskimesinden korkarak binmeğe bile kıyamazdım. Büyüklerime ağzımı doldura doldura ağurtlarımı şişire şişire o bisikleti nasıl kazandığımı anlatır, dururdum. Hayal aleminde bisiklet turu atarken kendimi bir empati atmosferinin tam ortasında buldum. Bu hayırlı yarışa emek verenler adına iftihar ettim. Ödül kazanan afacanların hocaları ve aileleri adına çok mutlu oldum. Heyecanla bisikletlerine koşan afacanlarla birlikte sevincimden  adeta uçtum.

Not: Yazıda iktibas edilen konuşmalar motamot olmayıp anladıklarımızdan mürekkeptir.