BİZİM SÖZÜMÜZ HARMANDAN SİZİN SÖZÜNÜZ AMBARDAN
-Yok ol kurtul-
Şehr-i Tarsus’ta kadim dostum nam-ı diğer Sadık Tanık ile birlikteyiz.
Sağolsun bize zaman ayırdı. Kendisiyle birkaç güzel gün geçirdik. Sadık hoca çocukluğunu ve gençliğini medresede bugünün alanında söz
sahibi alimleriyle birlikte aynı rahlede bulunmuş, daha sonra arkadaşları ilmi
faaliyetlere, Sadık Hoca da ekmek kazanmaya ,emek vermeye devam etmiş.
Şayet eşref saatine denk gelirseniz, hocadan öyle hikmetli sözler
işitirsiniz ki; kendisinin bir filozof olduğuna kanaat getirirsiniz. Onun bu
yönünü ancak bilen bilir. Çünkü Sadık hoca kendisini halktan saklamayı çok iyi
becerir.
Sadık Hoca geçenlerde öyle bir cümle kurdu ki izahı ciltler dolusu
kitap ister. İşte o cümle;
‘’Ben varım demek, ben mesulüm demektir. Varlık sorumluluk getirir.
Var olmak çoğu zaman huzursuz olmaktır. Yapılması gereken şey yok olup
kurtulmaktır. İnsan yerinde ‘ben varım’ diyebildiği gibi ‘ben yokum’ demeyi de
bilmelidir. Ben yokum kardeşim bundan dolayı mesul ve sorumlu da değilim.’’
-Allah, yürü kulum derse ne yapar?-
Hilmi Tuzcu hoca Erzurum ulemasından olup, Tarsus’un kanaat önderi
emektar öğretmenlerinden. Hocanın bir nesil üzerinde bıraktığı hayli iz ve söz var.
En son sözü bir dost meclisinde söyledi ve şöyle dedi:
‘’Allah bir kişiye yürü kulum derse; ona önce akıl verir, o kişi
aklını yerinde kullanarak ilim öğrenir, para kazanır. Hedeflediği şeylere emin
adımlarla yürüyerek ulaşır. Allah bir kişinin yürümesini istemezse ondan önce
aklını alır, akıl gidince ilim de gider, para da gider, makam da gider. Hasılı
herşey gider.’’
-Bizim sözümüz harmandan sizin sözünün ambardan-
Tarsus Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin duayen öğretmenlerinden
şehrin en sevilen simalarından sevgili Osman Şahin’in evinde misafiriz. Ne zaman
Tarsus’a gitsem, Osman Hoca’yla muhakkak buluşur. Kendisiyle uzun soluklu
sohbetler yaparız. Bu sohbetimizde gönül adamı , hak aşığı, arif bir kimse olarak bilinip tanıdığımız Merhum
Mustafa Mehri ağabeyi konuştuk.
Osman hocam merhumun hatıralarını ve hikmetli sözlerini tatlı diliyle saatlerce
anlattı.
İşte merhumun alimlerin
önemini anlatmak için söylediği bir söz:
‘’Hocam! bizim sözümüz harmandan yani çakıllı, taşlı, dikenli, tozlu,
topraklı sizin sözünüz ise ambardan ekilmiş, derilmiş, biçilmiş, sürülmüş, elenmiş..’’
-Bu Kur’an mucizedir nokta-
Tarsus Ulu Cami avlusunda sevgili dostumuz Cami imamı Hatip
hocayla oturmuş çay içiyor, sohbet ediyor, namaz vaktinin gelmesini bekliyoruz.
Tam o esnada orta yaşlı bir adam gelerek kerim kitabımızın ne büyük bir mucize
olduğunu bir kere daha iliklerimize kadar hissettiren şu hadiseyi anlattı:
‘’Hocam annemin konuşurken sesi çok kısık çıkıyor. Öyle ki onu ne
duyabiliyor ne de anlayabiliyoruz. Fakat Kur’an okumaya başladığı zaman sesi
açılıyor, konuşması düzeliyor. Hiç birşeyi kalmıyor.’’
Bu hadiseyi işitince amcaya şöyle dedim;
‘’Kardeşim biliyorsun Yüce Kur’an mucize
Rabbim anneniz ile onu yaşatmış size’’