Çok iyi adam. Komşum yani. Eski kiracıydı, çok iyilerdi ev sahibiyle, 3+1 ara kat 1000 lira ödüyordu.

Ev sahibi çık dedi. Torunu evleniyormuş da; o gelecekmiş.

Ev arıyor şimdi. 4000 liradan aşağı ev yokmuş, adamın geliri zaten 7500 lira.

Neşeli adamın morali bozuldu, çocuklar oynuyordu onların bile tadı kaçtı. Çıkma dedim, hukuktan bahsettim biraz. Hepsini biliyorum ama ev sahibi bu zamana kadar bize çok iyi davrandı, tatsızlık çıksın istemiyorum, dedi. Dedi de nasıl taşınacak, nereye taşınacak? Ben de taktım kafama…

Bu zamana kadar tasarruflu davranarak sade ve onurlu bir hayat yaşayabilmişti. Yıllık izninde köyüne gidip birkaç hafta tarım işçiliği yaparak, kazandığı yevmiyeler ile eksik kalan ihtiyaçlarının tamamlardı. Böylece kendi yağıyla kavrulur, çocuklarının hiçbir ihtiyacını eksik etmez, hiç kimseden yardım almadan yaşayan kaliteli bir adamdı komşum.

Şimdi mümkün değil 4000 lira versin. İşini dahi bırakıp, babasının köydeki evine yerleşmeyi düşünüyor. Yahut kenar bir mahallede sobalı, daha küçük, daha zor ısınan bir ev bakacak. Sığmayan fazla eşyaları ikinci elcilere satıp taşınma giderlerine harcayacak.

Başına gelen, kira bedelinde ki tek bir değişim ama her şeyi değiştirecek hayatında;

Bu değişim sadece mekânsal bir değişimle sınırlanamaz,

Sadece ekonomik bir faktör olarak ta algılanamaz.

Sosyal, zihinsel, kültürel, psikolojik, siyasal ve toplumsal çarkları değiştirecek türden bir kaymadır, çığ gibi hızlı ve tehlikeli bir olay bu.

MİSVAK: ÇOK KIYMETLİ BİR HAZİNE                                                                                                                                                                                                                                         

İyi misvak bulmak zor. Vakumlular taze oluyor diye onları alıyordum senelerdir. İçlerine ilaç koyuyorlarmış, vazgeçtim. Şimdi yaşadığım ilçenin dışında açık ve taze misvak satan bir yer buldum, çok sevindim. Her ay gidip 10-15 tane incelerinden seçip getiriyorum.

Satıcıya da dedim ki: İnsanlar bu misvağın ne kadar değerli olduğunu bilmiyorlar. Eğer bilselerdi, bu hazine sana, bana kalmazdı. 4-5 liraya aldığımız misvağı 100 liradan bulamazdık bile.

Adamda dedi ki: Peygamber Efendimizin (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) sünneti ya, benim için paha biçilmezdir. İşte Allah parası çok olana değil, sevdası olana nasip ediyor.

Bir hazine ne kadar değerliyse onun zahmeti ve kilidi o nispette çok olur.

Allah, Habibinin sünnetine sevdamızı artırsın. Âmin.