23 Kasım 2017

Bugünkü öğretmen “Yarınki Türkiye “

Bugün en az eğitimi eğitim sistemini ve müfredatı konuştuğumuz kadar bütün bunların tam merkezinde yer alan öğretmeni ve öğretmenliği de konuşmak durumundayız.

Şayet öğretmen meselesini çözemezsek eğitim de hiçbir şeyi çözemeyiz. Başka bir ifadeyle öğretmenin ve öğretmenliğin sorunlarını çözemezsek eğitim de ve öğretimde çözülmekten kurtulamayız.

Bir ülke için nitelikli insan ihtiyacı neyse, nitelikli insan içinde nitelikli öğretmen ihtiyacı odur.

Acemi bir aşçı nasıl nefis ve leziz bir yemekler yapmaktan aciz ise aynen bunun gibi niteliksiz bir öğretmen de çalışkan ve başarılı nesiller yetiştirmekten acizdir.

Buradan yola çıktığımızda şuraya geliyoruz nitelikli öğretmen; kaliteli eğitim, çalışkan ve başarılı nesiller.

Öğretmenlik son derece önemli ve güçlü bir meslektir; Gücünü insan işçiliğinden alan öğretmenliğin verilerini, tecrübelerini, enerji ve sinerjisini okuldan alıp, sosyal hayatın tamamına yayabildiğimiz ölçüde fert ve cemiyet olarak milli ve manevi gelişimimizi daha bir hızla tamamlayacak ve aydınlık yarınlara emin adımlarla yürüyeceğiz.

Eğitim ve öğretimi doğrultmak için öğretmenliğin üzerine eğildiğimizde göreceğimiz şey şudur: Bu hususta öğretmen aşkla ve şevkle yola çıkarsa işler de ivedilikle yola girer.

Öğretmen uzun yıllar bu milletin yönünün batıya çevrilmesi için bir toplum mühendisi olarak yetiştirilip istihdam edilip sosyal hayatta tam imamın karşısında konumlandırıldı. Hâlbuki bu topraklar da eğitimi dinden, öğretmeni imamdan, okulu camiden çekip almak ruhu bedenden, eti tırnaktan çekip almak kadar abesle iştigal idi.

Yıllarca bu abesle iştigal edildi, fakat bu sinsi plan tutmadı, bu toprağın irfanı, bu toprağın insanlarının bu şekilde kutuplaştırılmasına dur dedi.

Öğretmen ile imam arasında tezgâhlanan rekabet her ikisinin de oyuna gelmemesiyle dostluk ve refakate dönüştü bu refakatten sayısız hayırlı ve güzel işler meydana geldi.

Öğretmen bilgi binamızın bilge mimarıdır öğretmen ilmin irfanın aydınlığıyla içinde yaşadığı toplumu aydınlatan insandır öğretmen bize sadece okumayı yazmayı değil nerede olursak olalım insanca ve mümince yaşamayı öğreten bir hayat kahramanıdır.

Nurettin Topçu'nun idealize ettiği, yarınki Türkiye'yi kuracak olan bugünkü öğretmenlerdir.

 “ Yarınki, Türkiye'yi kuracak olanlar, Bugünün öğretmenleridir. “

En sağlam iktidar zemini olan eğitim ve kültürde muktedir olmanın yegâne, yolu kendisi bu gayeye adamış bir eğitim gönüllüleri ordusu oluşturmaktan geçiyor.

Etkinlik alanını muhayyile ve ufkunu, okul hayatından kurtarıp, hayat okuluna taşıyabilen öğretmen, içinde yaşadığı toplumu millet yapar.

Bugün kendilerini kitlelerin heyecanla izleyip, dikkatle takip edip ve hayranlıkla taklit ettiği din, kültür, sanat, siyaset ve spor adamlarının her biri mesleğine sevdalı bir öğretmen ya da öğretmenlerin eseridir. Buna mukabil canından bezmiş, hayatına küsmüş ve her şeyden umudunu kesmiş arabesk bir hayat yaşayan ve modern zamanın sayılarını gün geçtikçe arttırdığı insanlar da öğretmenliği sadece iki zil arası sınıfa girip çıkmaktan ibaret olan öğretmenlerin eseridir.

Ne yapıp ne edip öğrencisinin gözüne ve gönlüne giremeyen bir öğretmenin sadece derse girmesinin başarı kitabında herhangi bir karşılığı yoktur. Öğretmen aldığı ve alacağı maaştan ziyade eğitim alanında cehalete karşı verdiği ve vereceği savaşla meşgul olmalıdır.

Eğitim ve öğretimde bizi hedeflediğimiz menzile ehli-zil değil, ehli-dil olarak yetiştirebildiğimiz öğretmenler taşıyacaktır.

Sınıfında bulunan her öğrenciyi kutlu bir emanet gören bir öğretmen bu sorumluluktan hareketle hiçbir öğrencisini ihmal ederek o emanete ihanet etmeyecektir.

Benim çocukluğumda eğitim öğretmen merkezliydi. Eğitimin yegâne belirleyişi öğretmendi devlet onu dinler, millet onu dinlerdi.

Öğrencinin zerre kadar kıymeti harbiyesi yoktu. Öğretmen yanılmazdı şaşmazdı, öğrenci ise tembeldi, haylazdı, yaramazdı, bu anlayıştan dolayı hep öğretmen haklı, öğrenci haksızdı.

Elbette bu anlayış çok yanlıştı, bu anlayış nice cevherleri, mahvetti yok etti. Şimdi durum bunun tam tersi eğitim tamamen öğrenci merkezli bir hal aldı. Öğrenci ne derse o oluyor artık öğretmene not bile veriyorlar.

Okulda yaşanan en küçük bir olay televizyonların ana haber bültenlerinde kendisine büyük bir yer buluyor, aileler çocuklarına hiç toz kondurmuyor hep öğrenci haklı, öğretmen haksız.

Bu anlayış öğretmenin sınıftaki etkisini yerle bir ediyor malum etkisi olmayanın yetkisi hiçbir işe yaramaz.

Sorun bu peki çözüm ne?

Çözümde şu; Öğretmeni de, öğrenciyi de, veliyi de merkeze alan biri için, diğerlerini feda etmeyen akıl, adil ve mutedil bir eğitim sistemi.

Yazıyı öğretmenlerimize eğitimde başarının anahtarlarından birisini vererek bitirelim.

Öğrenciye bilgiyi ilgiyle vermeli bilgiyi bilgelikle taçlandırmalı nesiller bilgiyi belgenin aracı değil, belgeyi sadece bilginin neticesi bilmeli.

Bülent Acun