04 Ekim 2018

Bulgaristan'ın Bağımsızlığını İlan Etmesi

5 Ekim 1908: Bulgaristan'ın Bağımsızlığını İlan Etmesi

 

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşını Osmanlıların kaybetmesi üzerine 13 Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğuna bağlı Bulgarların kendi kendilerini yönettiği Sofya merkezli Bulgaristan Prensliği ve yine Osmanlı İmparatorluğuna bağlı Hıristiyan bir vali tarafından yönetilecek olan Filibe merkezli özerk bir Şarki Rumeli Vilayetinin kurulmasına karar verildi. Valiliğe İstanbul doğumlu Bulgar kökenli Osmanlı devlet adamı Aleko Paşa getirildi. Şarki Rumeli Vilayeti 1885 yılında gerçekleşen bir ihtilal ile Bulgaristan Prensliğine bağlandı. II. Meşrutiyet'in ardından sonra da bağımsız bir devlet haline geldi.Bulgaristan Murat Hüdavendigar döneminde Osmanlı Hakimiyetine alınmıştı.

 

Sultan 2.Abdülhamit'in Mabeyn Başkatibi Tahsin Paşa Bulgaristan meselesini Hatıralarında şöyle anlatır: Bulgaristan ve Karadağ prensleri, İstanbul'a her gelişlerin tatyîb-i kalblerine ve istihsâl-i memnuniyetlerine çalışıldığı için, dâima memleketlerinin hissiyâtı okşanmış olduğu halde avdet ederlerdi. Sırplar'a gelince bunların Türkiye siyâsetine karşı vaziyetleri şikâyetten ziyade hoşnutluk ifade ederdi. (Tahsin Paşa,1990:122)

O vakit İstanbul'daki süferâ-yı ecnebiye şerefine bir ziyafe verilmiş. Bulgaristan o tarihte bir emâret-i tâbia idi ve İstanbul'daki mümessilinin unvanı  'Kapı Kâhyası' idi. Bundan dolayı Bulgar Kapı Kâhyası Mösyö Keşof ziyafete davet olunmamıştı. Bunu hükûmet-i metbûası için bir hakaret telâkki eden Mösyö Keşof, protesto makamında İstanbul'u terk ile Sofya'ya gitmiş, müteâkiben de Bulgaristan'ın istiklâli ilân olunmuştu.

Cumhuriyet Gazetesi muharriri tarafından vukû bulan suale cevaben Mösyö Keşof:Öyle bir vesile verilmeseydi Bulgaristan ilân-ı istiklâli bir müddet daha teahhür ederdi, demiş.

Bunu hikâye etmekten maksadım, bir zamanlar Devlet-i Aliye'ye merbûtiyetini tarihî bir taahhüd senedi ile teyid etmiş olan Bulgaristan'ın Bâbıâli'nin idaresizliği ve siyâsî hataları dolayısıyla elden kaçırılmış olduğunu anlatmaktır. Filhakika Bulgaristan Prensi bir aralık Türkiye siyasetine kadar o sâdık ve hâdım idi ki, bütün Bulgar ordusunun lede'l hâce devletimizin kumandasında bulundurulması esâsâtını ihtiva eden bir taahhüdnâmeyi kendi imzasıyla ve o zaman İstanbul'daki Kapı Kâhyası Mösyö Markof vasıtasıyla Hünkar'a taktim etmişti. (Tahsin Paşa,1990:123)