05 Şubat 2016

Çatışmaları tekrardan okumak

Güneydoğuda çatışmalar devam ediyor. Silopi ile beraber 9 ilçede normalleşme sağlandı. İki önemli ilçe olan Cizre ve Sur'da ise çatışmalar devam ediyor. Operasyonların kısa süre sonra sona ereceği konuşuluyor.

PKK kuruluşundan bugüne kadar en önemli hatalarından birini yaptı. Çatışmasızlığı sona erdirerek tarihi bir hataya imza atmış oldu. Çözüm sürecinde bölgede ciddi silah stoku yaparak gerçek manada barış bloğunda olmadığını da ispatlamış oldu. Devlet açıkça söylemek gerekirse; Özgürlük/Güvenlik dengesini iyi yönetemedi, PKK ise dağdan inerek aslında Harakiri yaptı. Belki de yapacağı kalkışmaya devletin böylesi şiddetli bir şekilde müdahale edebileceğini hesap edemedi. Kır gerillası konseptinden Şehir gerillası konseptine dönüşürken, karşısında DAEŞ gibi bir örgüt olacağını düşünerek devletin karşısına çıktı. Hendek /Çukur siyasetinin zafer getirmeyeceğini hesap edemeyerek barış ekseninde yaşam sunabileceği Kürt gençliğine ölüm ve çatışma sunmanın ötesinde hiçbir şey yapamamıştır.

PKK, PYD ekseninde, Rusya ve çevresi bloğun içinde yer alıp Türkiye ile barışma yerine, Türkiye'yi nasıl karıştırıp kendime alan açarım şeklinde pragmatist bir politikanın kurbanı olmuştur. Bin yıllık kardeşlik ve ortaklığı elinin tersiyle iterek, halkın istemediği bir politikanın içine girmiştir. Yeni Suriye olmayı kabul etmeyen, kaybedeceği çok şeyi olduğunu anlayan halkı yanına alamayınca önce Batman'ı ardından Siirt'i hain ilan etti. Sokağa çıkın çağrıları kabul görmeyince yeni tehdit konsepti olarak Nevrozu öne sürerek yeni bir dayanak oluşturmaya çalışıyorlar. Bu gidişle Nevroz halk katılımının en alt seviyede olduğu belki de PKK için ciddi sorunların en önemli başlangıcı olacaktır. PKK bir örgüt olarak asla yenilgiyi kabul etmeyecektir. Yenilgiyi kabul etmek bir örgüt için sonun başlangıcı olacağını yıllardır dağlarda yaşayan ve böylesi savaş tecrübesi olan bir ekibin bilmemesinin imkânı yoktur. PKK yenilgiyi asla kabul etmeyecektir. Ölen hiç kimsenin örgütün hanesinde bir karşılığı yoktur, olmaz, olamaz.

Çatışmaların Nevroza kadar süreceğine bölgeden kimse ihtimal vermiyor. Muhtemelen şubat sonuna kadar kontrol altına alınmamış Hendek/Çukur alanı kalmamış olur. Lakin hendekler kapandığı zaman Kentsel dönüşüm kadar, Zihinsel ve Yönetimsel bir dönüşüm harekâtına girişilmek zarureti hâsıl olacaktır.

Neler yapılmalı:

  • Toplum üzerindeki algı yönetimine son verilmesi sağlanmalı, algılar pozitif kanalize edilerek Halk üzerindeki baskı azaltılmalıdır.
  • Silaha karşı güvenlikçi bir politika devam ettirilmelidir, anacak tüm alanlarda özgürlükçü bir yaklaşıma kapı açılmalıdır.
  • Hendeklerin açtığı yaralar ivedi bir şekilde sarılmalı, devlet bölge halkıyla daha hızlı bir şekilde kucaklaşmalıdır. Yardım çalışmaları için koordinatör Kaymakamlar atanabilir.
  • PYD bir şekilde muhatap alınacaktır. PYD muhatap alınmadığı sürece, içeriye ciddi oranda silah ve mühimmat akışı devam edecektir. Türkiye, Suriye meselesi sona erse bile, Sınırı nedeniyle bir şekilde birileriyle muhatap olacaktır. DAEŞ ve benzeri yapılardansa bölgede PYD daha akıllıca bir partner olacaktır.
  • En kötü barış en iyi savaştan iyidir, düsturuyla hareket edilerek, sulh ve sükûnetin sağlanması evladır kaidesi işletilmelidir.

Türkiye savaşsa, savaş; barışsa barış noktasına gelmiş görünüyor. Bunu belki de Başbakanın Riyad ziyaretinde berberinde götürdüğü ve üzerinde Kamuflaj üniforması bulunan Genelkurmay başkanından anlamak mümkün. PKK da bu süreçte yeni bir karar vermek zorunda ya savaşıp yok olacak, ya da hatasından dönüp bir şekilde masaya dönmeye çalışacak.

Zaman işliyor…