Cemaatini bekleyen cami " Molla Gürani Cami"
Sabah namazı sonrası kiliseden camiye dönen camileri geziyorduk. Vefa semtinde bulunan Molla Gürani Camisine de gittik. Cami imamı hazırlanmış tek başına namaz kılacakken karşısında 10 kişiyi görünce çok şaşırdı ve ilk defa uzun bir aradan sonra cemaatle namaz kılıyoruz, dedi. Evet, değerli kardeşler İstanbul’daki bu tarihi camilerimizi sabah namazlarında özellikle ihmal etmeyelim gençlerimizi götürelim. İşte Molla Gürani cami hikayesi
Molla Gürânî Câmii veya başka adıyla Vefa Kilise Camii
İstanbul'un Vefa semtinde, kiliseden camiye çevrilmiş . Kilise iken adı, Aziz
Teodoros Kilisesi'dir. Aziz Theodoros'a adanmıştı o dönem. Vefa Kilise Camii ya da Molla Gürani Cami, Doğu
Ortodoks kilisesi formunda olup Yunan haçı planına göre yapılmıştır.
İstanbul'un Fethi’nden sonra cami olarak kullanıldı.
ROMA KATOLİK KİLİSESİ
OLARAK KULLANILDI
Cami kilise olduğu dönemde Dördüncü
Haçlı Seferi'nden sonra Konstantinopolis'in Latin kontrolünde olduğu dönemde
Roma Katolik kilisesi olarak kullanıldı. Osmanlı Devleti'nin İstanbul'u
fethinden kısa bir süre sonra kilise, Fatih Sultan Mehmed'in hocası alim Molla
Gürani tarafından cami haline getirildi. Molla Gürani kısa süre sonra
İstanbul'un ilk müftüsü olacaktı. Cami daha sonra onun adıyla isimlendirildi.
1883 yılındaki bir yangında ağaç kısımları yandı ve cami tahrip oldu. Binanın
kuzey ve güney cephelerindeki yan dehlizler 1833 yangınında yok olmuştur. Yapı
1937 yılında kısmi bir restorasyon gördü. Mozaikleri yeniden keşfedildi ve
temizlendi.
KÖMÜRCÜ ESNAFININ
KİLİSESİYDİ
İstanbul’daki bazı meslek grupları nasıl ki bugün şehrin belli yerlerini
tercih ederek bir araya gelmişse, Bizans devrinde de belli noktalar belli
ticaret erbapları tarafından tercih edilirdi. Örneğin, Vefa semtindeki Aziz
Theodoros Kilisesi yakınları, kömürcü esnafınca kullanılmaktaydı. Bu yüzden
Vefa semtinin bir kısmına Karbonaria adı verilmişti. Kaldı ki, buradaki
kilisenin de Theodoros Karbonaria-Carounaria diye adlandırıldığı ve Komnenoslar
Hanedanlığının hüküm sürdüğü yıllarda (XI-XII. yüzyıllar) inşa edildiği
sanılmaktadır.
1877 yılında Bizans Abideleri kitabını hazırlayan A.
Paspates’in verdiği bilgilere bakılırsa kiliseye, kahin-kaşif anlamına gelen
Phanerotis denilmekteydi. İnanışa göre kişi bir şeyini kaybettiğinde, kiliseye
gelip, buraya adını veren azizden yardım talebinde bulunurdu.
KİLİSEDEN CAMİYE
Kilisenin camiye çevrildiği tarih 1476 olup, 1484 tarihli vakfiyesi Molla
Gürâni üzerinedir. Camiye dönüşüm sırasında yapıyla uyumlu tuğladan bir minare
ile mihrap ve minber eklenmiştir.Latin İstilası sırasında Theodoros
Kilisesi’nde olduğu bilinen Aziz Theodoros’a ait kafatası bakiyesinin, 1210
yılında alınarak İtalya’ya kaçırıldığını Patrik Konstantius’tan öğrenmekteyiz.
AZİZ THEODOROS TYRON
KİMDİR?
Kelime anlamı “Tanrı’dan hediye” olan Ortodoks ve Katolik kiliselerinde
önem verilen ve asıl mesleği askerlik olan azizlerdendir. Doğduğu yer tam
olarak bilinmeyen Aziz, Amasyalı Theodoros olarak anılır. Hıristiyanlığın
tutunmaya başladığı Roma’nın geç dönemlerinde ordu içinde de yeni din yayılmaya
başlayacak ve Roma yönetimi tarafından yeni dine katılanlar, bu dini terk
etmedikleri takdirde öldürüleceklerdir. Theodoras da bu askerlerden biri olarak
inancını terk etmez. Bundan dolayı din uğrunda şehit olanlara verilen “Martyr”
sanıyla anılır. 17 Şubat 306’da Amasya’da öldürülen Aziz Theodoros’un anma günü
17 Şubat’tır. Çeşitli zamanlarda yapılmış çok sayıda Theodoros Kilisesi mevcut
olup, bunlardan biri bugünkü Çemberlitaş yakınlarındadır.
MOLLA GÜRANİ KİMDİR?
Asıl adı Şemseddin Ahmed bin İsmail olan Molla Gürani’nin,
1406-10 yılları arasında Irak Şehrizor’da veya İran’da bir köy olduğu rivayet
edilen Güran’da doğduğu söylenir. Bağdat’ta İslam Bilimleri eğitimi alan Molla
Gürani, Mısır’da dersler verdikten sonra Şam’a ve ardından Anadolu’ya geçer.
Edirne’de Sultan II. Murat ile tanıştıktan sonra Bursa’da Yıldırım
Medresesi’nde hocalık yapan Molla Gürani, Şehzade Mehmet’in (Fatih Sultan
Mehmet) hocası olarak 1443 yılında Manisa’ya gider. İstanbul’un fethi sırasında
Fatih Sultan Mehmet’in yanında yer alır. Son görevini ifa ederken İstanbul’da
vefat eden Molla Gürani, Suriçi’nde kendi adıyla anılan camiye defnedilir. Molla
Gürani Camisi’nde bulunan mozaik kompozisyonları, Kariye ve Fethiye Camilerindekiler
gibi Bizans döneminin Rönesans çağına ait örneklerdir.
ÇATI AMFORALARI
Bizans yapılarının çatılarının pek çoğunda alışıldık bir
malzeme olarak karşımıza çıkan amfora örneklerine Vefa Kilise Camii’nde de
rastlandı. Kubbelerle tonozlar arasındaki geçiş bölgelerinde hafifletici bir
malzeme olarak kullanılan amforaların ağızları, içleri dolmasın diye aşağı
doğru yerleştirilirdi. Amforaların, bulundukları yerlerde rölöveleri alınarak
aynı biçimde korunmaları sağlandı ve çatı kapatıldı.