Çin hayâli kurmak Türklükten boşanmaktır
Hem Müslüman, hem Türk olan Doğu Türkistanlı karındaşlarımız öz vatanlarında katil Çin'in soykırım zulmüne maruz kalırken, “Hayâlimdeki Çin resmi” konulu yarışma düzenlemek gaflet ve dalâlet de değil de nedir? Ezelî Türk ve Müslüman düşmanı Çin’le “Dostluğa katkı sağlamak” için yapılan “Hayâlimdeki Çin resmi” yarışmasının beşincisidir bu… İlki 1915’de, ikincisi 1916’da, üçüncüsü 1917’de, dördüncüsü 1919’da yapılmış.
Doğu Türkistanlı karındaşlarımıza oruç ve namazın yasaklandığı bir
ayda beşinci kez gaflette bulunmak nasıl bir idraktir? Dünyanın en âdi, en
vahşî kabileleri dahi soykırım ve tecavüze uğrayan öz karındaşlarının
düşmanıyla böylesine şenî bir işbirliği yapmaz.
Hayâlimizde
Çin resmi yok, Doğu Türkistan var!
Bin yıllık inancımıza göre Çin hayâli kurmak Müslümanlıktan da,
Türklükten de boşanmak demektir. Bu nasıl bir idrak ki, zâlim ve katil Çin,
Doğu Türkistanlı karındaşlarımızı emsali görülmemiş bir soykırıma ve
işkencelere tâbi tutarken, “Hayâlimdeki Çin resmi” konulu yarışma
düzenleyebiliyor. Doğu Türkistanlı karındaşlarımız Çin emperyalizmi altında
inim inim inlerken, çocuklara “Çin hayâli” kurdurmak, onların dimağlarındaki
Müslüman Türklüğe dair fikir ve şuuru zedelemektir.
Bir zamanlar bütün Müslümanların ve Türklerin hilâfet merkezi olan
bu ülkenin eğitimden sorumlu resmî kurumu bu izzetsizliği nasıl yapılabilir?
Müslümanla aynı mânaya gelen Türklerin ülkesinde yapılan bu şuursuzluğun sebebi
ne olabilir?
Tanzimatçılar Fransa ve İngiltere hayâlini anlatan çok roman ve
hikâyeler yazmışlardı. Meşrutiyetçiler ve Kemalist Cumhuriyetçiler Fransa ve
Almanya hayâlini anlatan ideolojik ve felsefî tezler yazmışlardı. İnönü ve Menderes
dönemlerinde Amerikan hayâlini anlatan yazılar magazinleşmiş ve uçuşa geçmişti.
Sonra Rus-Moskova hayâlini anlatan “ağır” romanlar ve şiirler yazılmıştı. Şimdi
de Çin hayâli kurmak üstüne yarışmalar düzenleniyor. Türk ülkesi iki asır önce
muhteşem Türklerin elinden çıkınca böylesine trajik bir kader yaşıyor.
Çin
ipeklerinden gözleri kamaşanlar Çin hayâli kurarlar
İzzet ve haysiyetimizi ayaklar altına alan bu şenî yarışmayı
düzenleyenlerin tarihî şuur kapanmış; Müslüman olmanın, hele de Müslüman Türk
olmanın izzet ve şerefini ayaklar altına almış… “Çin ipeklerinden” ve
ticaretinden gözleri kamaşanları tarih ve millet affetmez. Batsın böyle bir
siyaset!... Batsın böyle bir ticarî menfaat…
Bir gün gelir ki Müslüman Uygur Türk karındaşların kanları yüzlerine
sıçrar, âhı tutar. İslâmcıyım (gerçek İslâmcıyım demek öyle ucuz değil) ve “Türk milliyetçisiyim” (Türk
milliyetçiliğinin bâtılı var, Hak olanı var. Bâtıl milliyetçilerin zaten
umurlarında değil) diyenlerden bu izzetsiz ve şenî yarışmayı telin etmesini
beklerdik. Tarihten bu güne bütün Müslümanlar için çarpan yüreğimiz bir daha
kanadı. Hem de nasıl kanadı bu kez. Kanayan yüreğimizle soruyoruz: Doğu
Türkistan karındaşlar sizin neyiniz olur? Doğu Türkistan’da diye bir yurt var
bilir misiniz? Uzaklarda, güneşin doğduğu yerde Kaşgarlı Mahmud’un, Barat
Hacı’nın, İsa Yusuf Alptekin’in vatanı ve emaneti olan Uygur Türklerinden, yâni
Müslümanlarından haberiniz var mı? Bilir misiniz, duymuşluğunuz var mı? Çin
kâfiri o yurtları zapt ederek soykırım yapıyor.
Doğu
Türkistanlılar da Müslümandır haberiniz var mı?
Daha önce söylediklerimizi yüksek sesle bir daha söyleyelim.
Müslümanlar böyle gamsız ve kaygısız olamaz… Tarih şuuru ve millî öfkesi olan
eski Müslümanlar, yâni Türkler nerede? Dünyadaki her Müslüman için ağıt yakan,
şiir yazan millîsiz İslâmcılar nerede? Filistin’e, Cezayir’e, Mısır’a,
Arakan’a, Afganistan’a ümmet duygulu mısralar yazan (onlar da karındaşımız,
elbette yazılmalıdır) tercüme İslâmcılar, Türk’süz ve Türkiye’siz İslâmcı
şairler ve yazarlar Doğu Türkistanlı Müslümanlar için niye yazmazlar? Doğu
Türkistan onlardan daha fazla Sünnî Müslüman ve karındaş değil midir? İnsan
değil midir Doğu Türkistanlılar?
Her gün Doğu Türkistan karındaşların acısı sarıyor yüreğimizi.
Yedi iklim üç kıtaya ferman salan Osmanlı Türkleri yok şimdi! Bundandır ki
yaramız derin derin…
(ilbeyali@hotmail.com)