13 Ekim 2022

Çocuğunuz Dijital Oyun Bağımlısı mı?

 

“Kuşlar uçar,

Balıklar yüzer,

Çocuklar oynar…”

 

Çocuk merkezli oyun terapisini kuramsallaştıran Garry Landreth, oyunun çocuklar için önemini bu sözlerle anlatır. Kuşlara uçma yeteneği verilmeseydi gökyüzü kuşlar için bir değer taşımazdı. Yüzme yetenekleri olmasaydı deniz balıklar için değersiz olurdu. Oyunlar olmasaydı, çocukluk yılları bu kadar öğretici olmazdı ve insana mutluluk vermezdi.

 

Oyun çocuklar için sadece bir eğlenme yolu değil aynı zamanda kavramları, bilgileri ve becerileri öğrenme yoludur. Üstelik en keyifli ve kalıcı öğrenme yoludur. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, oyunun her çocuk için bir hak olduğunu belirtmektedir (OHCR, 2016). Oyun aslında çocuğun en önemli uğraşıdır. Bir çocuğun doğumdan altı yaşına kadar ortalama 15.000 saatini oyun aktiviteleri ile geçirdiği tahmin edilmektedir (Schaefer, 1993).

 

Bununla birlikte çocukların oynadığı oyunlar son yıllarda hayli değişti. Günümüz çocuklarının oyun tercihlerinde artık dijital oyunlar öne çıkıyor. Sapsağlam (2018) tarafından yapılan araştırmada, çocukların yaşlarının büyümesiyle birlikte elektronik aletlerle oynanan oyunları daha fazla tercih ettikleri görülmüştür. Türkiye İstatistik Kurumu: “Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması (Tüik, 2021)” sonuçlarına göre; çocuklarda internet ve cep telefonu kullanımı geçmiş yıllara göre artmış, dijital oyun oynadığını belirten 6-15 yaş grubundaki çocukların %54,3'ünün savaş oyunlarını, %52’sinin macera/aksiyon oyunlarını, %41,8’inin strateji oyunlarını, %27,5’inin simülasyon oyunlarını ve %26,5’inin spor oyunlarını ve %19,1’inin rol yapma oyunlarını tercih ettikleri görülmüştür.

 

Dijital oyun sektörü verilerine göre; 2015 yılında dünya genelinde yaklaşık iki milyar dijital oyun kullanıcısı varken, bu rakamın 2024 yılına kadar 3,3 milyarın üzerine çıkması beklenmektedir (Statista, 2022b). Bununla birlikte her geçen gün daha fazla çocuk dijital oyunlar üzerindeki kontrol yeteneğini kaybetmekte ve oyun bağımlısı olmaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA, 2013), Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı-5’te (DSM-5), dijital oyun bağımlılığı, internette oyun oynama bozukluğu olarak yer almış ve belirtileri şu şekilde ifade edilmiştir:

 

1.      Video/internet oyunları üzerine aşırı kafa yormak.

2.      Oyun oynamadığında kötü hissetmek/yoksunluk belirtileri göstermek.

3.      Giderek artan sürelerde oyun oynamayı istemek.

4.      Kendisini kısıtlamaya çalışsa da daha az oyun oynamayı becerememek.

5.      Daha önceden severek yaptığı diğer işleri yapmayı istememek.

6.      Okulda, iş yerinde ya da evde fazla oyun oynamaya bağlı olarak gelişen problemlerle karşılaşmasına rağmen oyun oynamayı sürdürmek.

7.      Oyun oynama süresini gizlemek için yalan söylemek.

8.      Kendini kötü hissettiğinde düzelmek için oyun oynamak.

9.      Video/internet oyunlarına katılımdan dolayı önemli ilişki, iş, eğitim ya da kariyer fırsatlarını kaçırmak.

 

Kişi, yukarıda sıralanan tanı kriterlerinden beşini ya da daha fazlasını bir yıldır gösteriyorsa ve sosyal, akademik veya mesleki anlamda işlevselliğinde bozulma söz konusuysa, internet/oyun bağımlığı söz konusu olabilir. Özellikle belirtmek isterim ki çocuğa tanı koymak ebeveynin işi değildir ve bu konuda mutlaka bir uzmandan destek almak gerekir.

 

Değerli ebeveynler; çocuk eğitimi meşakkatli, fazlaca emek isteyen ve asla boşluk kabul etmeyen uzun soluklu bir süreçtir. Şayet çocuklarınızın hayatında boşluklar ve ihmaller oluşturursanız, bu boşlukları hiç arzu etmeyeceğiniz uğraşılar, alışkanlıklar, kişiler, medya karakterleri ve diğer art niyetli odaklar doldurur.

 

Lütfen çocuklarınıza daha çok zaman ayırın, onları daha çok dinleyin, ortak geçirilen zamanların sayısını, sıklığını ve niteliğini artırmaya çalışın. Onların arkadaşlarıyla ve doğayla daha fazla etkileşime girmesine imkan sağlayın. Çocuklarınız ekranlara bakarak değil, ağaçlara, kuşlara, gökyüzüne, denizlere ve dağlara bakarak büyüsünler. Çocuklarımız oyunlara ve nesneye bağımlı değil manaya ve yüce ideallere bağlı olsunlar.

 

 

Vesselam…