15 Eylül 2022

Çocukları Ebeveynler mi Yoksa Ekranlar mı Büyütüyor?

Dünün çocukları daha çok yoksulluktan mağdur oldular. Bugün ki çocuklar ise yoksunluğun mağduru oluyorlar. Sevgiden, ilgiden, merhametten ve ebeveynlerinden yoksun çocuklar. Ve çocuklarının yaşamlarındaki yoksunluklarını daha çok harcayarak, imkanlarını çocuklarının başından aşağıya boca ederek telafi etmeye çalışan ebeveynler.

 

Dünyaya geldiği andan itibaren başlıyor, çocukların ekranla tanışıklığı. Bu tanışıklık kimsenin beklemediği bir hızla ilerliyor ve daha yaşamın ilk yıllarında bazı çocuklar için bağımlılığa dönüşüyor. Bugün neredeyse küresel bir sorun oldu, çocuklarda ekran kullanımı. Çocuk ve ekranın olduğu çoğu evde farklı sorunlar, krizler ve çatışmalar yaşanıyor.

 

Amerikan Pediatri Akademisine (2019) göre çocuklar 18.-24. aya kadar kesinlikle ekran kullanmamalı, iki-beş yaş aralığında ise günde en fazla bir saat ekran kullanmalıdır. Benzer şekilde Dünya Sağlık Örgütü (2019) bir yaşından önce hareketsiz, oturarak ekran kullanımının olmaması gerektiğini ve iki yaşından büyük çocuklarda günde en fazla bir saat hareketsiz ekran kullanımının olması gerektiğini belirtmektedir. Bu ideal olan. Peki gerçekte böyle mi? Ne yazık ki değil.

 

Türkiye İstatistik Kurumu, “Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırmasına” göre; 6-15 yaş arası çocuklarda internet kullanımı 2013 yılında %50,8 iken, 2021 yılında %82,7 olmuştur. 6-10 yaş grubu çocuklarda cep telefonu/akıllı telefon kullanımı 2013 yılında %11,0 iken, 2021 yılında %53,9 olmuştur.

 

Araştırmalar çocuklarda ekran kullanım sürelerinin arttığını göstermektedir. Ekran karşısında geçirilen sürenin artması çocukların; ebeveynleriyle geçirdikleri zamanın azalması, doğadan uzaklaşmaları, akranlarıyla oynadıkları geleneksel oyunların yerini dijital oyunlara bırakması demek.

 

Artık çocuklar dijital oyunlarda; insan öldürerek, banka soyarak, bitki ve hayvanları katlederek, şehirleri yok ederek, camilere ateş ederek, insanlara ve diğer canlılara işkence yaparak puan topluyorlar. Çocukların insan öldürerek puan toplamasını bir türlü kabullenemiyorum. Bu durum size de ürpertici gelmiyor mu? Dünyanın en masum ve merhametli varlığına; yani çocuklara, her türlü kötülüğü ve merhametsizliği öğreten bir araç halini aldı dijital oyunlar.

 

Üstelik sadece dijital oyunlarla değil diğer tüm medya türleri kullanılarak sistematik bir şekilde ele geçiriliyor çocukların tertemiz zihinleri ve merhamet dolu yürekleri. Çocuklar medya ortamlarında; şiddet ve saldırganlığa, erotik içeriklere, zararlı alışkanlıkları özendiren programlara, sağlıksız beslenmeyi teşvik eden reklamlara, inanç, kişilik ve cinsiyet gelişimlerini tehdit eden içeriklere, küfür ve argo içeren bir üsluba ve daha pek çok olumsuzluğa maruz kalmaktadırlar.

Herkesi sahte tavırlardan sıyrılmaya ve çocukları için, tüm çocuklar için mücadele etmeye ve bu mücadelede samimi olmaya davet ediyorum. Görmüyor musunuz? Her geçen gün biraz daha yabancılaşıyor çocuklarımız; inancına, kültürüne, değerlerine, ailesine, milletine ve devletine. Her geçen gün biraz daha uzaklaşıyor çocuklar yaşamdan ve insanlardan.

 

Bu mücadelenin nasıl olması gerektiğiyle ilgili güzel bir örnekte paylaşayım. Hollanda'da Piyasa Enformasyon Araştırma Vakfı, "Çocuk kullanıcıların veri gizliliği ve güvenliğini ihmal ettiği" iddiasıyla sosyal paylaşım sitesi Tik Tok’a 1,4 milyar euroluk dava açtı. Dava TikTok'un 16 yaşın altındaki kullanıcıların veri gizliliğini ihmal ettiği gerekçesiyle Avrupa'daki 64 bin ebeveyn adına açıldı (TRT, 2021).

 

Bizim çocuklarımız daha mı değersiz batının çocuklarından. Çocuklarımızı medya programlarının ve ekranların merhametine teslim edemeyiz. Tüm ilgili kurumlar ve ebeveynler “mış gibi” yapmaktan vazgeçip çocuklar için samimi bir tavır takınmalılar. Niteliksiz ve art niyetli medya içerikleri nedeniyle çok da uzak olmayan bir gelecekte savunacağımız ve koruyacağımız; çocuklarımız, kültürümüz, milletimiz ve bir ülkemiz kalmayacak, ne yazık ki…

 

Vesselam…