Demokrasi huzur, birlik ve kardeşliğe mânidir
Huzur, kardeşlik ve birlik içinde
yaşamak, korkulardan ve sıkıntılardan kurtulmak, geleceğimizden emin ve
selâmette olmak istiyorsak, Müslüman ahlâkına aykırı her istek ve davranışa,
her siyasî anlayış ve düşünceye fırsat veren demokrasi derhal kaldırılmalıdır.
Batı tarzı demokrasi kaldırıldığında zarar veren bölücü eylem ve anarşi
kendiliğinden bitecek, herkes işine gücüne bakacak.
DEMOKRASİ
VE LİBERALİZMDEN TİKSİNECEĞİMİZ GÜNLER GELECEK
PKK
cânilerinin ateşiyle her gün şehit olduğumuz, şiddetin ve anarşinin kol gezdiği
sokaklarda her an gasp edildiğimiz, en işlek caddede bir tinercinin bıçağına
muhatap olduğumuz, alkollü insan canavarları ve trafik magandalarının
cinayetine kurban gittiğimiz, Lut kavminin dölleri LBGT’lilerin alenen ahlâksız
yaydıkları korkunç bir hayatın kaynağı demokrasidir. Yapımıza uymayan
demokrasinin HDPKK’yi semirttiği ve azgınlaştırdığını anlatmak artık abes
kaçıyor. Lüzumsuz ve ahmakça bir kibarlığın faturası ağırlaşıyor. Batı
demokrasisinden ve AB liberalizminden tiksineceğimiz günler gelecek ve nizam
devletinin hasretini çekmeye başlayacağız.
HER
TÜRLÜ ANARŞİ VE YIKICI DÜŞÜNCE DEMOKRASİYLE YEŞERDİ
Bu ülkede sinema ve televizyon
vasıtasıyla her türlü ahlâksızlığı ve uyuşturucu alışkanlığını telkin eden,
Müslüman insanın ahlâk ve yaratılışına aykırı dernekler kurarak sanat adı
altında faaliyet gösteren artistlerin, alkol kullanarak trafik cinayetleri
işleyenlerin, caddelerde silah kullanarak masum insanların ölümüne sebep
olanların, vatandaşı sokak ortasında gasp eden magandaların, İslâm’ın
vecibelerinden oluşan içtimaî değerlere saygısızlık eden laikçilerin, kâfirler
gibi apartmanda köpek besleyen sosyetelerin ve buna benzer her türlü marjinal
zümrelerin semirmesinin müsebbibi demokrasidir.
AHLÂKSIZLIĞIN
HAK OLDUĞU DEMOKRASİNİN SÂBIKA KAYDI
Dinsizler, feministler, LBGT’liler,
zânî ve zâniyeler, mafya ve HDPKK’lılar ve her nevi vatan hainleri
faaliyetlerini demokrasi denen binbir yüzlü sistemin sayesinde icra ediyorlar.
Düşüncesini ve isteğini sözle, yazıyla söylemeyip sokakları savaş meydanına
çeviren, kamuya zarar veren, dükkân ve araçları tahrip eden, vatandaşı
korkutan, polisi zor kullanmaya mecbur eden bütün anarşistler ve eylemciler
kararlı bir şekilde derdest edilerek, âlim ve fâzıl insanların nasihat edeceği
ıslahevlerinde “Milletime ve devletime sadakat göstereceğime ve huzuru asla
bozmayacağıma yemin ederim…” tâlimleri yaptırılıp adam olana kadar te’dip
edilmelidir.
İslâm'ın müsamaha,
merhamet ve adâlet gücünün hâkim olduğu bir ülkede yaşamayı özledik.
Meşruiyetin ve hâkimiyetin Müslüman Türklere ait olduğu, bunun dışındakilerin
ise dinî yaşayış, düşünce ve vicdan hürriyetlerinin ahlâka mugayir olmayan,
şiddet ve anarşiye meyletmeyen ölçüler içinde serbest olduğu bir devlet düzeni
birlik ve huzuru sağlayabilir ancak. Müslüman Türk hüviyetimizi ifsad edici her
türlü kepazeliğe, ahlâksızlığa, şiddete, anarşiye ve bölücülüğe yol açan,
birlik ve dirliğimizi bozan zümrelerin oluşmasına sebebiyet veren demokrasi bu
ülkeden kuduz köpek gibi kovalanmalıdır.
İslâm’ın merhamet ve adâlet gücünün
hâkim olduğu bir ülkede yaşamayı özledik. Meşruiyetin ve hâkimiyetin Müslüman
Türklere ait olduğu, bunun dışındakilerin ise dinî yaşayış, düşünce ve vicdan
hürriyetlerinin ahlâka mugayir olmayan, şiddet ve anarşiye meyletmeyen ölçüler
içinde serbest olduğu bir devlet düzeni gelmelidir artık. Müslüman Türk
hüviyetimizi ifsad edici her türlü kepazeliğe, ahlâksızlığa, şiddete, anarşiye
ve bölücülüğe yol açan, birlik ve dirliğimizi bozan zümrelerin oluşmasına
sebebiyet veren demokrasi bu ülkeden kuduz köpek gibi kovalanmalıdır.
SULH
Ü SELÂMET İÇİN DEMOKRASİ KALDIRILMALIDIR
Bizi mutazarrır eden, emniyet ve
huzurumuzu temin etmekten mahrum olan demokrasinin barındırdığı hürriyet ve
serbestliğin din ü devlet anlayışımıza uygun olmadığı açık. Darbe ve vesayet
rejimlerine göre varlık sahamızın bir miktar açılıp genişlemesine “katkısı” nın
olduğu söylenen demokrasinin sağladığı imkânların Müslüman topluma medeniyet ve
emniyet cihetinden yâr olacağına güvenmemek gerek. Demokrasinin hadsiz ve
ahlâksız hürriyet taleplerinin başımıza neler getirdiğine, darbeci rejimlerden
gördüğümüz zararları demokrasiden de gördüğümüze kafa yormadıkça sulh ü selâmet
içinde olmamız zordur.
Tekliflerimizi istihza ile okuyanlar
olabilir. Modernler, liberaller, Atatürkçüler ve lâ-dinî demokrasi muhipleri
Tanzimat Fermanı’yla birlikte demokrasinin kaldırılamayacağını, gâvura gâvur
denmesini yasaklandığını, alkol ve çıplaklık hürriyetinin kısıtlanmasının
mümkün olamayacağını, ahlâka mugayir sanat, sinema, televizyon, bale, bar, pavyon,
gazino ve benzeri bütün necaset yuvaları ile bu çizgideki dernek ve grupların
kanunla temin edilmiş faaliyet hakkının alınamayacağını hatırlatsalar da ve
bizi Batı’ya şikâyet etseler de kararlı bir şekilde demokrasiye son vererek
huzur ve dirliğimizi tesis etmeliyiz.
“DEMOKRASİNİN
YERİNE NE GELECEK?” DİYENLER MÜSTERİH OLSUNLAR
“Demokrasinin yerine ne gelecek?”
diyenler müsterih olsunlar. Ne İşid, ne Suudi Arabistan, ne İran… Hiçbiri
değil. Efendimiz Aleyhisselâtüvesselâmın istikâmetinde zamanın meselelerine ve
ihtiyaçlarına sahip İslâm medeniyeti zemininde ahlâk ve huzur devleti… Anakronizme ve mâzi şekilperestliğine
düşmeyen, İslâm’ın emrettiği adaletin, hoşgörünün, merhametin yürürlükte olduğu
bir nizam devleti ancak sulh ü selâmet içinde bir arada tutabilir. Bu hayırlı
netice için demokrasiyi kaldırmayı denemeliyiz.