18 Şubat 2021

​Demokrasi huzur, birlik ve kardeşliğe mânidir

 

Huzur, kardeşlik ve birlik içinde yaşamak, korkulardan ve sıkıntılardan kurtulmak, geleceğimizden emin ve selâmette olmak istiyorsak, Müslüman ahlâkına aykırı her istek ve davranışa, her siyasî anlayış ve düşünceye fırsat veren demokrasi derhal kaldırılmalıdır. Batı tarzı demokrasi kaldırıldığında zarar veren bölücü eylem ve anarşi kendiliğinden bitecek, herkes işine gücüne bakacak.

DEMOKRASİ VE LİBERALİZMDEN TİKSİNECEĞİMİZ GÜNLER GELECEK

PKK cânilerinin ateşiyle her gün şehit olduğumuz, şiddetin ve anarşinin kol gezdiği sokaklarda her an gasp edildiğimiz, en işlek caddede bir tinercinin bıçağına muhatap olduğumuz, alkollü insan canavarları ve trafik magandalarının cinayetine kurban gittiğimiz, Lut kavminin dölleri LBGT’lilerin alenen ahlâksız yaydıkları korkunç bir hayatın kaynağı demokrasidir. Yapımıza uymayan demokrasinin HDPKK’yi semirttiği ve azgınlaştırdığını anlatmak artık abes kaçıyor. Lüzumsuz ve ahmakça bir kibarlığın faturası ağırlaşıyor. Batı demokrasisinden ve AB liberalizminden tiksineceğimiz günler gelecek ve nizam devletinin hasretini çekmeye başlayacağız.

HER TÜRLÜ ANARŞİ VE YIKICI DÜŞÜNCE DEMOKRASİYLE YEŞERDİ  

Bu ülkede sinema ve televizyon vasıtasıyla her türlü ahlâksızlığı ve uyuşturucu alışkanlığını telkin eden, Müslüman insanın ahlâk ve yaratılışına aykırı dernekler kurarak sanat adı altında faaliyet gösteren artistlerin, alkol kullanarak trafik cinayetleri işleyenlerin, caddelerde silah kullanarak masum insanların ölümüne sebep olanların, vatandaşı sokak ortasında gasp eden magandaların, İslâm’ın vecibelerinden oluşan içtimaî değerlere saygısızlık eden laikçilerin, kâfirler gibi apartmanda köpek besleyen sosyetelerin ve buna benzer her türlü marjinal zümrelerin semirmesinin müsebbibi demokrasidir.

AHLÂKSIZLIĞIN HAK OLDUĞU DEMOKRASİNİN SÂBIKA KAYDI

Dinsizler, feministler, LBGT’liler, zânî ve zâniyeler, mafya ve HDPKK’lılar ve her nevi vatan hainleri faaliyetlerini demokrasi denen binbir yüzlü sistemin sayesinde icra ediyorlar. Düşüncesini ve isteğini sözle, yazıyla söylemeyip sokakları savaş meydanına çeviren, kamuya zarar veren, dükkân ve araçları tahrip eden, vatandaşı korkutan, polisi zor kullanmaya mecbur eden bütün anarşistler ve eylemciler kararlı bir şekilde derdest edilerek, âlim ve fâzıl insanların nasihat edeceği ıslahevlerinde “Milletime ve devletime sadakat göstereceğime ve huzuru asla bozmayacağıma yemin ederim…” tâlimleri yaptırılıp adam olana kadar te’dip edilmelidir.

İslâm'ın müsamaha, merhamet ve adâlet gücünün hâkim olduğu bir ülkede yaşamayı özledik. Meşruiyetin ve hâkimiyetin Müslüman Türklere ait olduğu, bunun dışındakilerin ise dinî yaşayış, düşünce ve vicdan hürriyetlerinin ahlâka mugayir olmayan, şiddet ve anarşiye meyletmeyen ölçüler içinde serbest olduğu bir devlet düzeni birlik ve huzuru sağlayabilir ancak. Müslüman Türk hüviyetimizi ifsad edici her türlü kepazeliğe, ahlâksızlığa, şiddete, anarşiye ve bölücülüğe yol açan, birlik ve dirliğimizi bozan zümrelerin oluşmasına sebebiyet veren demokrasi bu ülkeden kuduz köpek gibi kovalanmalıdır.

İslâm’ın merhamet ve adâlet gücünün hâkim olduğu bir ülkede yaşamayı özledik. Meşruiyetin ve hâkimiyetin Müslüman Türklere ait olduğu, bunun dışındakilerin ise dinî yaşayış, düşünce ve vicdan hürriyetlerinin ahlâka mugayir olmayan, şiddet ve anarşiye meyletmeyen ölçüler içinde serbest olduğu bir devlet düzeni gelmelidir artık. Müslüman Türk hüviyetimizi ifsad edici her türlü kepazeliğe, ahlâksızlığa, şiddete, anarşiye ve bölücülüğe yol açan, birlik ve dirliğimizi bozan zümrelerin oluşmasına sebebiyet veren demokrasi bu ülkeden kuduz köpek gibi kovalanmalıdır.

SULH Ü SELÂMET İÇİN DEMOKRASİ KALDIRILMALIDIR

Bizi mutazarrır eden, emniyet ve huzurumuzu temin etmekten mahrum olan demokrasinin barındırdığı hürriyet ve serbestliğin din ü devlet anlayışımıza uygun olmadığı açık. Darbe ve vesayet rejimlerine göre varlık sahamızın bir miktar açılıp genişlemesine “katkısı” nın olduğu söylenen demokrasinin sağladığı imkânların Müslüman topluma medeniyet ve emniyet cihetinden yâr olacağına güvenmemek gerek. Demokrasinin hadsiz ve ahlâksız hürriyet taleplerinin başımıza neler getirdiğine, darbeci rejimlerden gördüğümüz zararları demokrasiden de gördüğümüze kafa yormadıkça sulh ü selâmet içinde olmamız zordur.

Tekliflerimizi istihza ile okuyanlar olabilir. Modernler, liberaller, Atatürkçüler ve lâ-dinî demokrasi muhipleri Tanzimat Fermanı’yla birlikte demokrasinin kaldırılamayacağını, gâvura gâvur denmesini yasaklandığını, alkol ve çıplaklık hürriyetinin kısıtlanmasının mümkün olamayacağını, ahlâka mugayir sanat, sinema, televizyon, bale, bar, pavyon, gazino ve benzeri bütün necaset yuvaları ile bu çizgideki dernek ve grupların kanunla temin edilmiş faaliyet hakkının alınamayacağını hatırlatsalar da ve bizi Batı’ya şikâyet etseler de kararlı bir şekilde demokrasiye son vererek huzur ve dirliğimizi tesis etmeliyiz.

“DEMOKRASİNİN YERİNE NE GELECEK?” DİYENLER MÜSTERİH OLSUNLAR

“Demokrasinin yerine ne gelecek?” diyenler müsterih olsunlar. Ne İşid, ne Suudi Arabistan, ne İran… Hiçbiri değil. Efendimiz Aleyhisselâtüvesselâmın istikâmetinde zamanın meselelerine ve ihtiyaçlarına sahip İslâm medeniyeti zemininde ahlâk ve huzur devleti…  Anakronizme ve mâzi şekilperestliğine düşmeyen, İslâm’ın emrettiği adaletin, hoşgörünün, merhametin yürürlükte olduğu bir nizam devleti ancak sulh ü selâmet içinde bir arada tutabilir. Bu hayırlı netice için demokrasiyi kaldırmayı denemeliyiz.

(ilbeyali@hotmail.com)