Devlet mi Paralelle mücadele ediyor, Paralel mi Devletle?
Şimdi şu anlatımlardan, belgelerle sabit bu bilgilerden sonra, bu şekilde mağdur edilen vatansever emniyet mensuplarının açık ve net bir şekilde yönelttiği, “Devlet mi Paralelle mücadele ediyor yoksa Paralel mi devletle” sorusunu kim cevaplandıracak?
Bir dokun bin ah işit misali… Son dönem Emniyet içerisindeki Fetullahçı Terör Örgütüyle mücadeledeki aksaklıklarla, örgüt mensuplarını himaye eden kripto grupların üzerine gidince, ülkenin dört bir yanından yüzlerce maille durumunu aktaranlar var. Bunlara dair yaptığım her araştırmada da serzenişlerinde yerden göğe kadar haklı olduklarını görüp derin bir hayal kırıklığı yaşadığımı ifade edeyim.
Mesela bunlardan biri Kom. Yardımcısı Z.E.
Meslekte 15. rütbede 4. yılı. Yaşı 40. Emniyet teşkilatının her yıl düzenli olarak yaptığı kurum içi yükselme sınavlarına katılmaya gayret etmiş. 2009 yılında hazırlanmadan girdiği Komiser Yardımcılığı sınavından 60 puan alarak başarısız olmuş. 2010 yılında 6 ay hazırlandığı aynı sınavdan 75 puan alarak yine başarısız olmuş. 2010 yılında yapılan Misyon Koruma (Yurtdışı sınavından) 69 puan alarak yine başarısız olmuş.
2011 yılında daha uzun bir zaman dilimi harcayarak hazırlandığı Komiser Yardımcılığı sınavında 1000 kişilik kontenjana alt sıralardan asil olarak girip nihayet başarılı olmuş. Ancak EGM'nin 14 Ağustos 2014 tarihli kararıyla, kendisi gibi 358 Komiser Yardımcısının tenzili rütbe ile rütbeleri geri alınmış. Yine bu 358 kişi arasında 2-3 hatta 4 yıl rütbeli olarak görev yapmış, statü kazanmış isimlerin rütbesi tenzil edilmiş. Emniyet Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Dairesi Başkanı Mehmet Akdeniz imzalı karar, üstelik AK Parti'ye yakın medyada (Yeni Şafak) “Paralel komiserlerin rütbesi söküldü” şeklinde kamuoyuna duyurulmuş. Ancak ilginçtir ki; FETÖ'nün hegemonyasında yapılan bu sınavlarda elde ettikleri rütbeleri sökülen 358 komiser yardımcısının hemen hemen hepsi girdikleri 3. veya 4. sınavlarda, kontenjanın alt sıralarında sınavı kazananlardan oluşuyor. Yani tenzil-i rütbeye uğrayanlar, bir anlamda 1000 kişi içerisinden, Fetullahçı ekibe rağmen sınavı kazananlardan, örgütle uzaktan yakından ilgisi olmayanlardan oluşuyor. 4 devreden (2009-2010-2011-2012) oluşan bu isimlerin aldıkları puan aralıkları ise, 77-78-79-80. Oysa örgütle ilişkili olanların aldıkları puan aralıkları 83 ve üzeri.
Peki EGM'nin bunları tespit etmesi zor mu? Kesinlikle zor değil. 2009-2010 ve 2011 yıllarına ait tam başarı listesine bakıldığında sınavlardaki dönemsel yükselişin anormalliği ve soruların dağıtılması sonucu gelen başarı aşağı yukarı belli.
Ama burada aktarmak istediğim esas ayrıntı hukuksuz bir şekilde rütbesi sökülen bu isimlerin hemen hemen tamamı, rütbelerinin sökülmesinden çok Fetullahçı/Paralel yaftası vurulmasından rahatsız. Bunu zul sayıyorlar, ki haklılar da. Çünkü örgüt bu bilgi kirliliğini medyayı kullanarak yayıp, son 5 yılda kurumda edindiği komiser ve komiser yardımcılıklarını bu 358 kişi üzerinden de kamufle etmiş oldu.
Daha açık ifadeyle, örgüt, EGM bünyesinde yürüttüğü bu algı operasyonu ile siyasi iktidarı da yönlendirmiş oldu.
Kendi adamlarını teşkilatın kılcal damarlarına kadar ve hatta iliğine kadar yerleştiren örgüt, Komiserlik sınavlarında da %80-90 oranında kendi adamlarına rütbe kazandırmış. Garip olan, hükümetin ve yargının dikkatini çekmesi gereken husus; KPSS soruşturmalarında tam puan ve yüksek puan alanlar tespit edilerek soruşturulurken, komiser ve komiser yardımcılığı sınavlarında tamamen sınırda kazanan emniyet mensuplarının soruşturulması ve tenzil-i rütbeye uğraması, yüksek puan alanlara hiç dokunulmaması.
Bir diğer dikkat çekici husus ise; 2 yıldır bu sınavlarla ilgili EGM bünyesinde devam eden soruşturmada bir arpa boyu bile yol alınmaması. Muhtemeldir ki örgüt bilhassa EGM Hukuk biriminde soruşturmanın akamete uğraması için her türlü yolu deniyor.
Şimdi şu anlatımlardan, belgelerle sabit bu bilgilerden sonra, bu şekilde mağdur edilen vatansever emniyet mensuplarının açık ve net bir şekilde yönelttiği, “Devlet mi Paralelle mücadele ediyor yoksa Paralel mi devletle” sorusunu kim cevaplandıracak?
Haksızlar mı bu soruyu sormakta? Fetullahçıların bilhassa emniyet içerisinde çok güçlü oldukları bilinirken, “45 yılın, hepi topu son 4 yılda yaşları 40'a gelmiş 350 tane Komiser yardımcısı yerleştirmiş onu da tasfiye ettik” diyerek insanların aklıyla dalga geçerseniz, bu soruyu da dibine kadar sorarlar elbette. “Atını da itini de bilmeyen devletten devlet mi olur” diye yakınırlar tabii!
@zihnicakir
