Dilimize Sahip Çıkalım
Caddelerimiz sokaklarımız İsminin ne anlama geldiğini bilmediğimiz tabela
ve mağazalarla dolu. Giyim mağazasından içeriye giriyorsunuz içeride ne
dediğini anlamadığınız yabancı müzik çalıyor. Çocuklara bir kaç yazlık
kıyafet alıp çıkacaksınız nereye bakarsanız bakın kıyafetler hemen hemen
hepsi yabancı yazılı olduğunu göreceksiniz.
Görevliye Türkçe yazan bir şeyler yok mu? Diye sorsanız “Maalesef”
cevabını alırsınız. Satıcıya tişört üstünde yazanları sorsanız o da ne
yazdığını bilmez ama bunların çok moda olduğunu ve çok sattığını
söyleyecektir.
Korkunç bir kültür erozyonu ile karşı karşıyayız. Yerli olan milli olan
maalsef demode olarak algılanıyor. Mutlaka yabancı olacak. Bu gün
çocuklarımızın oyuncaklarına bir bakarsak, biraz yakından incelersek ne
demek istediğim çok daha iyi anlaşılacak. Gençliği eleştirmek en kolay iş
belki. Peki biz onlara yerli olarak milli olarak ne verdik ki! Şimdi onlardan
bir şeyler bekleyelim.
Yabancı hayranlığı bilinçaltımıza işlenmiş, kendimizi yetersiz görüyoruz ve
bir türlü kendimiz olamıyoruz.
Gücümüzün farkında bile değiliz,Türkçe 400-450 milyon ile dünya da en
çok konuşulan diller arasında 5. sırada. Tuna boylarından yaya olarak yola
çıkan bir kişi hiç bir dile ihtiyaç duymadan Çin seddine kadar çok rahat
gidebilir.
13.05.1277 de Karamanoğlu Mehmet Bey, Konya şehrini Karamanoğulları
topraklarına kattı ve Türkçe'yi resmi dil ilan etti. Bu yıl 739. Yılı kutlanıyor.
Kültürümüzü ve medeniyetimizi korumak dilimizi korumaktan geçiyor. Bir
medeniyet gelecek kuşaklara ancak ve ancak dil ile aktarılabilinir.
Karaman Ayrancı da Hıdrellez Coşkusu
Geçen hafta gelenek ve göreneklerimiz arasında olan Hıdrellez kutlamaları
için Karaman Ayrancı ilçesinin misafiri idik. Yıllardır devam eden ve
bayram havasında geçen bu güzel etkinlik Ayrancılılar için çok çok önemli.
Hazırlıklar aylar haftalar öncesinden başlar. İzinler bu gün için ayarlanır.
Dünyanın ve ülkemizin her köşesinde yaşayan Ayrancılılar o gün orada
bulunmanın hayalini yaşar.
Ayrancı Sivil Toplum Kuruluşları da bu güzel adetin devam etmesi için
büyük çaba gösteriyorlar. İstanbul'da bulunan İstanbul Karamanlılar
Derneği (İSKARDER) ve İstanbul Ayrancılılar Derneği (İSAYDER) her yıl
10 büyük otobüs dolusu hemşehrileri ile etkinliğe katılım sağlıyorlar.
Ben Rafet Akdaş beyin başkanlığını yaptığı İstanbul Karamanlılar
Derneğinin misafiri olarak gittim.
Heyecan İstanbul'da başladı. Anne babalar çocuklarının da bu heyecanı
yaşamaları ve devam ettirmeleri için yanlarına almışlardı. Keyifli bir
yolculuğun ardından Ayrancıya vardık. Şehir merkezinde kimsecikler yoktu
neredeyse herkes alanda. Köylerde yaşayanlar da orda. Tam bir düğün
bayram havası. Bir taraftan kavuşma sevinci. Dedeler- nineler torunlarına
anneler- babalar evlatlarına kavuşmanın büyük mutluluğunu yaşıyor. Her
köyün, her derneğin ayrı ayrı çadırları var. Kaymakamlık ve belediye de
çadır kurmuş. Her çadırda kadınlar yufkalar, börekler yapıyorlar. Vee en
önemlisi de ikram için bir birleriyle yarışıyorlar. Misafir ağırlamaktan büyük
mutluluk duyuyorlar.
Karaman'ın Ayrancı'nın ve çevre ilçelerin tüm protokolü orada idi. Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Karaman Milletvekili Recep
Konuk, Karaman Milletvekili Recep Şeker, Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreter Yardımcısı Metin Kıratlı, Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Osman
Sağlam, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Mustafa Akış, Karaman Belediye
Başkanı Ertuğrul Çalışkan,Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, KMÜ
Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Ayrancı Kaymakamı Fatih Kaşıkçı, siyasi
partiler ve sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri hepsi oradaydı.
Protokolün en heyecanlı iki üyesi Kaymakam Fatih Kaşıkçı ve Belediye
Başkanı Yüksel Büyükkarcı idi. Tüm misafirleri birlikte karşıladılar. Hepsiyle
tek tek ilgilendiler. Bu önemli etkinliğin ilçelerinde devam etmesinin
gururunu yaşadılar.
Protokol çadırları ziyaret ederek sohbet ettiler.Saygı Duruşu ve İstiklal
Marşı ile başlayan program, bolluk ve bereketi simgeleyen başak
demetinin Karaman Valisi'ne sunulması, vali tarafından şenlik ateşinin
yakılması, mehteran takımı gösterisi, yağlı güreş müsabakaları, protokol
konuşmaları, folklor ekibi gösterisi, kaşık ekibi gösterisi ile devam etti ve
Türk Halk Müziği Sanatçısı Sevcan Orhan konseriyle son buldu.
7. Uluslar arası Dergi Fuarı
Dünyanın tek dergi fuarında 305 dergi 10-15 Mayıs tarihleri arasında
Sirkeci Garı'nda okurlarla buluştu.
Türkiye Dergiler Birliği (TÜRDEB) tarafından 7.si düzenlenen Uluslararası
Dergi Fuarı'na bu yıl yoğun bir katılım vardı. Geçen yıl 12 ülkeden 165
derginin katıldığı fuara bu yıl 20 ülkeden 305 dergi katıldı.
Almanya, Afganistan, Bosna Hersek, Karadağ, Sırbistan, Makedonya,
Hollanda, Sudan, Cezayir, Arabistan, İran, Hindistan, Pakistan, Irak, Mısır,
Filistin, Kosova, Kuveyt, İsrail ve Avusturya'dan dergilerin katıldığı fuara
Pakistan dergiciliği ve Balkanlar'daki dergicilik üzerine birer program da
gerçekleştirildi.
Ana Tema: “Eleştiri mi Linç mi?”
Gerek siyasi konularda, gerek ilmi, fikri, sanatsal konularda eleştiride
bulunabilmek elbette güzel. Üstelik zenginleştirici bir fiil
eleştirmek/eleştirilmek. Ancak dünyada eleştiri ahlakının gittikçe
kaybolmakta olduğu da üzücü bir gerçeklik. Bir eleştiri adabı mümkün mü?
Eleştiriyorum, diyenler nasıl oluyor da kolayca dehşet saçan bir linç
söylemi içinde buluveriyor kendilerini? Bu kaygılarla bu sene fuarın ana
teması olarak "Eleştiri mi linç mi?" başlığı belirlenmişti.