FETİHLERİN BABASI SULTAN ALPARSLAN
Binlerce yıllık şanlı geçmişimizde tarihin asırlardır adını aynı saygıyla andığı Türk hükümdarları olmuştur. Kimi çağ açıp çağ kapatmış, kimi imparatorluklar kurup imparatorluklar yıkmış, kimi krallara taç giydirmiş, kimi koca kralların kendisinden eman dilendiği hükümdarlar olmuştur. İşte onlardan biri Anadolu’yu Türklere yurt yapan, Abbasi Halifesi tarafından Ebu’lFeth yani fetihlerin babası ünvanı verilen Sultan Muhammet Alparslan’dır.
Sultan Alparslan çeşitli kaynaklara göre 1030 veya 1032/1034 tarihinde
dünyaya geldi. Alparslan, Selçuklu Devleti’nin kurucusu Selçuk Bey’in torunu
olan Çağrı Bey’in oğludur. Alparslan babasının hastalandığı dönemde küçük
yaşlardan itibaren askeri Karahanlı ve Gaznelilere karşı verilen mücadelede
görev alarak başarılar sağladı. Büyük Selçuklu Devleti’nin hükümdarı olan
amcası Tuğrul Bey’in tahtı bırakacak evladı olmamasından dolayı vermiş olduğu
mücadeleyle 1064’de Selçuklu Devleti’nin hükümdarı oldu. 1064 tarihinden
itibaren batı yönlerine doğru seferlere başladı. Tarihler 1071’i gösterdiğinde Sultan
Alparslan Mısır üzerine bir sefere çıktı. Halep şehrini kuşatma altına aldı.
Sultan sefer yolunda iken Bizans elçisi geldi ve Sultan Alparslan’a Bizans
İmparatorunun Menbic, Malazgirt ve Ahlat’ın Bizans’a iade etmesini talep
ettiğini, aksi halde kalabalık bir orduyla Selçuklular üzerine sefer
yapılacağını bildirdi. Zaten Sultan Alparslan kalabalık bir Bizans ordusunun
Anadolu’nun doğusuna doğru ilerlediği haberini almıştı. Bunun üzerine Sultan
Mısır seferini yarıda keserek Anadolu’nun doğusuna yöneldi. Dönemin ünlü fakihi
Ebu Nasır Muhammed savaşın bütün Müslümanların İslamın zaferi için dua ettiği
Cuma günü yapılmasını tavsiye etti.
Sultan Alparslan fakihin bu tavsiyesine riayet etti.
O KUTLU ÇAĞRI
26 Ağustos 1071 Cuma günü Malazgirt sahrasında Cuma namazı kılındı.
Namazdan sonra Sultan Alplarslan askerlerinin karşısına beyaz bir elbiseyle
çıkarak onlara şöyle seslendi; Ben, Müslümanların, İslam’ın zaferi için dua
ettikleri bu saatlerde düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu
ettiğimiz sonuç gerçekleşmiş olur, yenilirsek şehid olarak cennete gideriz.
Bugün burada ne emreden bir sultan ne de bir emir alan asker var; ben de
içinizden biri olarak sizinle birlikte savaşacağım; benimle gelmek isteyenler
peşime düşsünler, istemeyenler serbestçe geri dönebilirler.’’
HİLAL (TURAN) TAKTİĞİ
Sultan Alparslan liderliğinde Malazgirt sahrasında Selçuklu ordusunun
tekbir sesleri, at kişnemeleri, nal sesleri çınlıyordu. Selçuklu ordusu üçe
ayrıldı çünkü hilal (turan) taktiğini uygulayacaktı, çekiliyor gibi
görünüyorlardı ancak Bizans ordusunu dört yandan kuşatıp çembere alıyorlardı.
Evet bu Bizans ordusunun kıyamet idi. Malazgirt sahrasında kurulan bu Cenk
meydanından Sultan Alparslan ve kutlu askerleri galip çıktı. Yapılan bu büyük
savaşta Bizans ordusu mağlup oldu ve hatta Bizans Kralı Romanos Diogenes esir
edildi. Bu zaferle artık Anadolu toprakları Türk yurdu olmaya başladı. Bizans
ağır bir darbe aldığı için Türkler Anadolu içlerine girerek rahatlıkla fetihler
yaptı. Marmara ve Ege kıyılarına kadar ilerlediler. Bu galibiyetle birlikte
paha biçilemez Anadolu toprakları Türklere kıyamete kadar yaşayacak olan,
milyonlarca şehit kanı ile sulanan bir vatan toprağı oluyordu.
RAHMET VE CENNET OLSUN Doğumun yıldönümünde Anadolu topraklarını bizlere
yurt yapan Atamız EbulFeth Sultan
Muhammet Alparslan Hanı rahmetle anıyorum. Ruhu şad Mekanı Cennet olsun….