05 Temmuz 2023

​Hacı Bektaş Velide Kendözin Bilmek yahut Men Arefe

Türkler İslamiyet anlayışları içinde kendini bilmek meselesine çok önem verdiler. Mevlana, Yunus Emre ve elbette Hacı Bektaş Veli bu konu üzerinde önemle durdu. “Men arefe nefsehu fekad arefe rabbahu” hadisi, Hacı Bektaş Velî’de oldukça sık kullanılır. Bu sözle, kendi nefsini bilen, idrak eden insanın Allah’ın zatını da idrak edebileceği anlatılır. Bu anlatım daha öce işaret ettiğimiz üzere Yunus Emre ve nice erenlerin düşüncesinde yer alıyordu. Kendözün bilmek özüne vakıf olmak; hakikat içinden kendine ve hayata bakmak bu olsa gerektir. Hacı Bektaş Veli’de marifet kapısının makamları: “Edep, korku, perhizkârlık, sabır ve kanaat, utanmak, cömertlik, ilim, miskinlik, marifet, kendini bilmektir. Marifette bulunan on makamdan biri görüleceği üzere kendini bilmektir. “Araya ilmile bula özinde Serâ’dan Arşa değin kendüzinde”, der.

Hacı Bektaş Veli “Zirâ, kim biregü Rahmân ile şeytanî seçildiğini bilmeyince hem kendiyü dahi bilmez ve bir kimesne kendüzin bilmeyince Çalap Taâlâ’yı dahi bilmez”, diyerek kendözün bilmek meselesine temas eder. Bir medeniyet meselemiz var ise eğer bunun şüphesiz yolu batının teknolojisini iktibastan önce ciddi bir ilmi, felsefi ve hatta sanat derinliği gerektiren varlıkla kuracağımız ilişkiye kendimizden başlayacağımız kendözün bilmek, kendini tanımak ve kendiliğini bilmek meselesi öncelikli olmalıdır. Zira bu konuda birlik oluşturan toplumlar kendi kültürleri içerisinden insanlığa yol açmışlar ve insanlığın birikimi üzerinden kendiliklerini yenileyebilmişlerdir.

Hacı Bektaş ilimsiz varılan yolun sonu karanlıktır der. Kendini bilmek meselesi de ilim işidir. Ona göre kişi ilm ile aramalı ve yeren göğe değin kendi özünde kendini tanıyarak Hakk’ı tanımalıdır: Dahi çok nesneler bildirdi Hakk bil Ve likın agız açup söylemez dil Pes imdi Hakk ne kim bildürdi iy yar Hakikat kılınuz sıdk-ıla ikrar Zira Hakk söze inanmak gerekdür Çalap lutfına tayanmak gerekdür Ne kim bildürdise Hakk bil iy didar Pes andan nefsüne algıl haberedir Bu degül nefsini bilmek, yalanam Diye kim ben fulan oglı fulanam Budur kim ilm ile bile işini Yiye ilm-ile bula özünde Araya ilm-ile bula özinde Sera' dan Arş'a değin kendüzinde Zira arş ile ferş aralığında Neler var hod bilürsın sağlığında

Hak ile batılı ayırmak için insan kendini yahut kendindekini bilmelidir: Er oldur bunları kendüde bula Pes andan benzer ol bir yahşı kula Bu resme bilicek er kenduzini Çalap'dan bile ol (kendü) özini Bu sözden ına'rifet ehli ne diler Pes andan âlim olma didiler Çü ismün alim oldı ey dil-ârâm Hakk'ı bilmekde sen dahi kıl aram. Pes imdi kendüzin bilmekliği er Bu vaz'ıla yazup kılduk mükerrer Ki rahman kankıdur şeytani kankı seçildi bildiler âkıl u ankı. Hacı Bektaş yolu da kendini bilmek yoludur. Kendüzin bilmek Hakkı bilmektir. Men arefe hadisi de böylece izah edilmiş oluyor.

İşte şeytandan kurtulup Hakk’a vuslat için gönül ve aşk arasında insan kendini bilmelidir: Bile şeytan nedür Rahman ne hırfat Gönül kankısıla kim tuta ülfet Kaçan ülfet tuta Rahman'a gönli Her işi olmaya önlü vü sonlu Hemen-dem ışk irer ol gönli okur Yürür ol şeytanun boynını tokur Müyyesser olur ana külli halvet Özine yüz tutar her türlü devlet Hak'a bu vazıla ışk ilter anı Asan budur didi Veyse’l-Karani Kişi bu işleri bilse hakikat Ana vasl olmaya hiç dürlü fürkat Budur kendüzini bilmek hevası Bulan bilmeyendur Hakk'a âsi (Abdurrahman Güzel, Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Kaygusuz Abdal' da Dört Kapı Kırk Makam, Türk Kültürü Ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 41, 2007, 68-69)

Hacı Bektaş Veli de görüleceği üzere kendi olgunlaşma yolunda kendini bilmek yahut men arefe bahsini ortaya koymuştur. Kendimizi bilmek ve tanımak bizdekini tanımak yoluyla kendiliğimize vuslat ile olgunlaşmak varlıkla kuracağımız ilişki ve modern zamanlardaki pek çok arıza bakımından önem taşıyor. Lakin bunlardan daha önemlisi medeniyet meselemiz açısından insan tasavvurumuz içinde kendini bilmek meselesini halletmemiş, bu konuda aile, eğitim ve toplum bütünlüğünü sağlamamış insanların bir medeniyet çerçevesi içinde kendilerini ortaya koymaları zor görünmektedir. İster bir dindarlık eylemi isterse de onun da içinde olduğu medeniyet meselesi bakımından kendimizi bilmek konusunu yeniden ve dikkatle erenlerin yolumuza koyduğu ışıkları da dikkatle okuyarak geleceğe bakmamız önemlidir diye düşünüyoruz.

Not: Sivas’ta kardeşliğimizle birlikte yakılmak istenen hayatını kaybeden canlara rahmet diliyorum.

Vesselam