İnsan, İmtihan ve Kurban
İnsan varoluşundan beridir sayısız imtihan ile sınandı. Fakat bu imtihanlardan çok azı Hz. İbrahim’in imtihanı kadar çetindi. Rabbinden bir evlat dileyince, tüm duaların muhatabı bu duaya cevap verdi ve ona güzel İsmail’i bağışladı. Bu güzel nimet, içinde en ağır imtihanı da saklıyordu. Ahdini yerine getirme vakti geldiğinde güzel evladına rüyasını anlattı ve dünyanın en muhteşem teslimiyetiyle karşılaştı. Henüz buluğ çağına yeni ermiş olan İsmail babasına “Ahdine uy ve sana emredileni yap. Muhakkak ki beni sabredenlerden bulacaksın” dedi. Yer ve gök ehli, dünyanın en muhteşem teslimiyetine şahit oldular.
Hz. İbrahim’in çetin imtihanı Kitab-ı Kerim’de şöyle anlatılır; Bunun
üzerine kendisine akıllı ve iyi huylu bir erkek çocuğu olacağını müjdeledik.
Çocuk, babasıyla beraber iş güç tutacak yaşa gelince babası ona, “Yavrucuğum”
dedi. “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne
diyeceksin?” Dedi ki: “Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşallah beni
sabredenlerden biri olarak bulacaksın.” Her ikisi de (ilâhî buyruğa) teslim
olunca ve babası onu yüzüstü yatırınca, “Ey İbrahim! diye ona seslendik; tamam,
rüyanı gerçekleştirmiş oldun.” İşte iyileri biz böyle ödüllendiririz. Bu,
kesinlikle apaçık bir imtihandı. Biz, (oğlunun canına) bedel olarak ona iri bir
kurbanlık verdik (Saffât Suresi; 101, 102, 103, 104, 105, 106 ve 107.
Ayetler).
Evet işte böyle başlar Kurban ve Kurban Bayramı. Bu güzel mirastan payımıza düşen, sadece bir parça et olmasa gerek.
Evet Kurban Bayramı, insana samimiyeti ve teslimiyeti hatırlatan, yaşamın bir
imtihan olduğunu anlatan ve toplumsal yaşamdaki yaraları sarıp sarmalayan bir
müjdedir. Giderek yalnızlaşan, giderek bencilleşen ve samimiyetin yitirildiği
bir cemiyette her dem yeniden açan bir umuttur, Kurban Bayramı.
Yoksul ile zenginin yakınlaştığı,
merhametin pay pay yayıldığı, sessiz ve kimsesiz kapıların çalındığı zamandır, Kurban
Bayramı. İnanan ve
sorgulayan her insan için, umudun, yakınlaşmanın, ahdine sadakat göstermenin, samimiyetin
ve teslimiyetin en güzel timsalidir Kurban Bayramı.
İnsan, yaşadıkça sınanır, yaşadıkça imtihan
olur. Varlık ve yokluk, gençlik ve ihtiyarlık, sağlık ve hastalık hepsi özünde
bir imtihandır. Bu imtihanların ardında ise ferahlık, kolaylık ve sonsuz saadet
vardır. İnsan, kendisine verilen kısacık ömür sermayesini doğru şekilde
kullandığında sonsuz saadete ve melekut alemine ulaşabilir. Ya da ziyan olup hüsrana
uğrayabilir. Zira, Allah insana akıl vermiş bununla birlikte sorumlulukta
yüklemiştir.
Hz. İbrahim’in samimiyetini ve Hz.
İsmail’in teslimiyetini unutmadan eda edelim Kurban ibadetimizi ve bayramımızı.
Böylesine samimi bir nazar ile bakalım hayata ve ahdimize. Bizi bir arada
tutan, yaralarımıza şifa veren bu değerli günlerin kıymetini bilelim, yaşayalım
ve yaşatalım.
Kurban Bayramınızı tebrik eder, dünya imtihanımızda kendim ve siz
değerli kardeşlerim için muvaffakiyetler dilerim. Sağlık ve huzur içerisinde
nice bayramlarımız olsun inşallah. Sözlerime Fuzuli’nin dizeleriyle son veriyorum;
“Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem îyd için,
Dem be dem saat be saat men senin kurbanınam…”
(İnsanlar, yılda bir defa kurban keserler ibadet için,
Ben ise her an ve her saat senin için kurban olurum).
Vesselam…