19 Temmuz 2018

İnsan ve gazete

Gazete insana benzer, insan da gazeteye…

 

İnsan ve gazete; her ikisi de her gün yeniden doğar.

 

İnsan ve gazete; her ikisi için de yalan, yılandan daha tehlikelidir.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de her gün bir manşetle çıkar. İnsanın manşeti dilinin altında, gazetenin manşeti logosunun altındadır.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de kendilerine ne kadar çok emek verilirse o kadar güzel meyve verir.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de bazen çok renkli olur, bazen de siyah beyaz…

 

İnsan ve gazete; her ikisinin süsü de doğru haberdir.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de mutlak manada bir ustaya muhtaçtır.

 

İnsan ve gazete; her ikisinin de asıl güzelliği içlerinde saklıdır.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de ancak kendilerini iyi okuyanlara fayda verir.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de zenginlik ister. İnsan akıl, gönül ve maddi zenginlik, gazete ise bilgi, haber ve fikir zenginliği... 

 

İnsan ve gazete; her ikisi de bir gün mutlaka yere serilir. İnsan hasta yatağına, kabrine, gazete ise  masaüstüne ve  sofraya.

 

İnsan ve gazete; her ikisinin de ömrü sürelidir. İnsan bir göz açıp kapanıncaya kadar…Gazete  ise bir günlük...

 

İnsan ve gazete; her ikisinde asıl hazineleri köşelerindedir. İnsanın inanç, duygu ve bilgi hazineleri; aklının ve kalbinin köşelerinde… Gazetenin bilgi ve fikir hazinesi de sayfalarının köşelerindedir.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de yazıya göre hareket eder. İnsanın yazısı alnında, gazetenin yazısı kağıdın üzerindedir.

 

İnsan ve gazete; her ikisinin de en büyük dostu ve en büyük düşmanı kalemdir.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de ilk görüldüğünde heyecan uyandırır.

 

İnsan ve gazete; her ikisiyle de tarihe not düşülür.

 

İnsan ve gazete; her ikisi de üste olmayı sever. İnsan el üstünde olmayı… Gazete ise masaüstünde olmayı…

 

İnsan ve gazete; her ikisi de beslenmeye muhtaçtır. İnsan ekmeğe, suya muhtaç, gazete ise  haber, bilgi, yazar ve okura  muhtaçtır.

 

Erbabının  malumu olduğu üzere Habertürk gazetesi  kağıda baskıya son verdi.

Bu durumu Yeni Şafak'taki köşesinde değerlendiren Kemal Öztürk, yakın zamanda kağıda baskılı gazeteleri müzelerde göreceğimizi söyledi.

 

Bu hal üzerine yıllar önce kaleme aldığım “İnsan ve Gazete” başlıklı yazımı  hatırladım, hatırlatayım dedim.