28 Temmuz 2015

İslam topraklarına çöken Moğol uzantıları

Moğol hükümdarı Cengiz Han, İslam toprakları başta olmak üzere Asya'dan Avrupa'ya pek çok yeri istila etmiş, medeniyetlerin birikimlerini yok etmiş, İslam dünyasında bir fetrete yol açmıştı.

Evet, Cengiz bir yağmacıydı ve ancak yerine kendi "değerleri"ni inşa ediyordu. "Avrupa'dan çıkan eli kolu altın dolu bakire, güvenli bir şekilde Asya'ya kadar ulaşacak" diyordu Cengiz.

Oysa Asya'dan Avrupa'ya Afrika'dan Anadolu'ya kadar İslam topraklarında terör örgütleri, finans çeteleri, medya ve diğer pek çok araçla talan eden modern Siyonist yapı, Cengiz'e rahmet okutuyor.

Bugün Suriye, Irak, Yemen, Somali, Afganistan'da süren iç savaş, Mısır ve Mymmar'daki askeri rejimlerin katliamları, Türkiye, Nijerya, Pakistan, Tunus ve Bangladeş'te süren terör faaliyetleri İslam topraklarını huzursuz etmeyi sürdürüyor.

Küresel iktisadi ve siyasi çıkar odakları, Evanjelist Neoconlar, bilinçaltı olarak Siyonistleşmiş olan İngiliz yönetimi ve İsrail'den oluşan koalisyonun hedef gösterip, lojistik destek sunduğu PKK, YPG, IŞİD, DHKP/C, Boko Haram, El-Kaide, el-Şebab gibi örgütlerin uyguladığı terör, bölgenin yeni bir yağmaya maruz kalmasına yol açıyor.

Söz konusu terör örgütleri ve bunlarla birlikte hareket eden siyasi oluşum ve medya kuruluşları; CIA, MOSSAD, MI6 ve BND gibi istihbarat örgütlerinin bölgeyi kargaşaya sürükleyerek yeniden tasarlama ve bölge ülkelerinin kaynak ve geleceklerini yağmalama planlarına hizmet ediyor.

Direkt ya da dolaylı olarak Müslümanların toprakları istila ediliyor, kaynaklarına çörekleniliyor. İngilizlerin "Ortadoğu" olarak adlandırdıkları Müslüman coğrafyada meydana gelen talanın pek çoğu haberlere konu bile olmamakta. Olanlar ise yağmacıların ajans ve medyalarının şeytanî amaçlarını meşrulaştırır bir şekilde sunuluyor.

Aslında olup biten tarihin tekerrüründen ibaret... Dün Cengiz liderliğindeki Moğol, istila ediyor ancak bir "düzen" de kuruyordu. Bugünün Moğolları ise düzenden çok "düzensizlik"ten besleniyor.

Batı, hezimetle neticelenen Irak ve Afganistan işgallerini hariç tutarsak son zamanlarda doğrudan işgal yerine, taşeron örgütler aracılıyla sağlıyor bu kaosu. Burada kullanılan sadece terör örgütleri değil, iş dünyası, siyaset, akademiler, bürokrasiler ve bittabi medya da.

Cengiz Müslüman topraklarını işgal ettiğinde, İslam dünyası fetret dönemine girmiş, buradan hayırlı bir netice doğmuş ve Osmanlı ortaya çıkmıştı.

Osmanlı'nın doğumu, dünyanın en az 5 asırlık huzurlu bir dönem geçirmesini sağladılar. İçerden devşirdikleri adamlarla Osmanlı'yı zayıflatan ve sonunda "İttihat ve Terakki" gibi "ahmak" ve "hain" bir yapı sayesinde elinde öldürdüler.

Moğol istilaları sonrasında meydana gelen fetret, Osmanlı sonrasında da oluşmuş, ancak bu süreç beklenenden uzun sürmüştür. Lakin son gelişmeler yaşanan fetretin şiddetlendiğini gösteriyor.

Batı ise kendi içinde parçalanmış durumda. Her ne kadar aynı amaç doğrultusunda faaliyet gösteriyorlarmış gibi sunulsa da,  içeride derin ayrılıklar söz konusu. Hatta büyük çatışmalar...

Yaşanan son durum, sürdürülebilir olmaktan çok uzak. "İsrail'in güvenliği" masalları hiçbir şeyi izaha yetmiyor. Zaten bu mavalı kabul eden pek kalmadı.

İsrail'in hamisi Amerika bu işten yoruldu. Amerika'nın ardına sığınıp dünyaya nizam vermeye kalkan İngiltere dolayısıyla küresel sermaye Çin'e oynuyor. Bodur Çinli'nin bu yükü omuzlama imkânı olmadığının da farkındalar.

Aslında bu şeytanî ittifak için de büyük bir avantaj. Vitrinde Çin, ardında İngiliz ve Yahudi... Amerika Rusya çatışması ise gelin kaynana kavgasına benzer. Ne biter ne de ölümcüldür. İslam topraklarında hükümranlık kurmak yahut yeni tasarımda rol almak isteyenlerin varacağı yer Türkiye.

Zira hemencecik olmasa bile yakın zamanda fetrete son verecek olan ülke burası. Türkiye'ye de taşınmak istenen terörün gerçek nedeni de bu.

İster devlet isterse de örgüt olsun pusulası küresel sermaye ve terör olan her kim varsa bilsin ki, bu aş onların ölüm nedeni olacak!