İsrail bir daha asla 6 Ekim'e geri dönemeyecek
Gazze savaşı, tarihsel bir trajedi olarak kayda geçecek ve uluslararası ilişkileri derinden etkileyecek bir döneme damgasını vurmuştur. Birkaç gün önce görüştüğüm HAMAS lideri ve eski Filistin Başbakanı İsmail Heniye ve ekibi ile İsrail’in ve savaşın gidişatını konuştuk. 7 Ekim’den önceki güne dönülemeyeceği gerçeğinden hareketle, İsrail’in gerçekleştirdiği zulümler, dökülen kan ve bu savaşın getireceği muhtemel sonuçları ele aldık.
Zulüm
İsrail’in Gazze’ye yönelik
saldırısı, askeri boyutta bir zulüm örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gelişmiş askeri teknoloji ve ağır silahlarla donatılmış Yahudi birlikleri, Gazze’de
sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılar gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar,
sivil halkın masumiyetini hedef alarak büyük bir insani trajediye sebep
olmuştur. Sivillerin barınma alanları,
hastaneler ve okullar, askeri operasyonların hedefi haline gelmiş; bu da
savaşın insanlık dışı yönünü gözler önüne sermiştir.
Zorla Göç
İsrail saldırıları sırasında
gerçekleşen insan hakları ihlalleri, zulmün bir diğer boyutunu oluşturmuştur.
Savaşın etkilediği bölgelerdeki sivil halk, keyfi bombalamalar ve diğer kötü
muamelelere maruz kalmıştır. Ayrıca, saldırıların getirdiği yıkım ve
güvensizlik nedeniyle milyonlarca insan kendi topraklarından kaçmak zorunda
kalmış, zorla göç dalgaları ortaya çıkmıştır. Bu durum, sivil halkın yaşadığı
çaresizliği ve acıyı derinleştirmiştir.
Vicdanlar ayağa kalktı
Uluslararası toplum, İsrail’in
Gazze’ye yönelik saldırısına karşı büyük bir endişe içerisindedir. Dünyanın her
yerinde insanlar İsrail’in sivil
yerleşim yerlerine yönelik saldırıları ve insan hakları ihlallerini kınamış ve
bu eylemlere karşı güçlü bir tepki göstermiştir. Uluslararası örgütler, savaşın
çözümü için diyalog çağrıları yapmış ve bu durum, İsrail’in zulmünün sadece
bölgesel bir sorun olmaktan çıkarak uluslararası bir krize dönüştüğünü
göstermektedir.
Psikolojik Üstünlük
İsrail'in Filistin'e karşı
savaşın başlangıcında psikolojik üstünlüğü vardı. İsrail propaganda makinesi,
savaşı haklı çıkarmak ve destek toplamak için etkili bir araç olarak
kullanıldı. Ancak, zamanla bu propaganda çabaları sık sık çürütüldü. Filistin
halkı ve uluslararası toplum, İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği askeri
operasyonların ve sivil halka yönelik saldırıların vahşetini tanıklık etti. Bu,
İsrail'in moralini sarsan ve psikolojik üstünlüğünü kaybetmesine yol açan bir
gelişmeydi. İsrail'in savaşın erken dönemlerinde zaferin yakın olduğu
propagandası, gerçekle bağdaşmayan büyük kayıplara yol açtı. Kassam’ın ordusu,
Yahudi güçlerine karşı direnişi sürdürerek, İsrail ordusunu tahmin edilenden
daha uzun süre boyunca savaşmaya zorladı. Bu, Yahudi halkının ve askerlerinin
moralini ciddi şekilde zedeledi.
Gazze zoru başarıyor
Hamas, Gazze sokaklarını ölümcül
bir labirente dönüştürerek İsrail'in kent savaşını zorlaştırmaya çalışıyor.
Hamas'ın elinde el bombalarıyla donatılmış insansız hava araçlarından, güçlü
patlayıcılara sahip tanksavar mühimmatına kadar çeşitli silahlar var. Tüneller
ise İsrail'in Hamas'ı tam anlamıyla abluka altına almasını zorlaştırıyor. HAMAS
vurduğu hemen her aracı ve tankı kayda alarak adeta İsrail ordusu ile alay
ediyor. İsrail Hava Kuvvetleri ve yüksek ateş gücü olmasa Kassam ile İsrail
ordusunun Gazze’de ya da işgal altındaki diğer topraklarda mücadele edebilecek
iman, azim, eğitim ve direnişten yoksun olduğu bir defa daha ortaya çıkmış
oldu.
Ekonomik Boyut
İsrail’in Gazze’ye yönelik
saldırısı, sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik bir boyuta da sahiptir. Savaşın
uzaması Yahudi ekonomisinin zorlu bir dönemle karşılaşmasına neden olmaktadır.
Gazze’nin direnişi ve uluslararası destek savaşın ekonomik maliyetlerini
artırarak İsrail’in er veya geç yenilgiye mahkum olduğunu göstermektedir.
Gazze Fiziki Kayıp Yaşıyor,
Siyonistler mental
İsrail bir tür cennet vadediyordu
yerleşimci denen hırsızlara ve dünya üzerindeki diğer Yahudi topluluklarına.
Gazze ile bu sıcak çatışma sürecin uzaması Gazze ve Filistin halklarına fiziki
zarar veriyor ama Siyonist kafanın mental olarak dibine ateş döküyor. Hepsinden
önemlisi Gazze halkı fiziki zararı zarar olarak görmüyor ama onlar mental
hasarı telafi edilemez buluyorlar.
İsrail, 7 Ekim’de şah damarı kesilen bir ayıdır. Can çekişiyor ve çok
hasar veriyor ama şah damarındaki kaybı durduramazsa sadece postu pahalıya
deldirme manevrası olarak kalacak bugün Gazze’de yaptıkları katliamlar.
Efsane yıkıldı
1973'teki savaşta İsrail’in ölü
sayısı 370 ile sınırlı kalırken, bu son çatışmada ölü sayısı inanılmaz yüksek.
Bu ölümler, İsrail için bir travma yaratıyor ve göç çağrıları artıyor. İsrail
için büyük bir sarsıntı yaşanıyor. İsrail, derinliği olmayan bir işgal
devletidir. Ancak bu son olaylar, İsrail'in bu işgali sürdürme yeteneğini
sorgulatıyor. İsrail, bu travmayı atlatabilir mi, bilinmez, ancak bu olaylar
İsrail için bir dönüm noktası olacak. İsrail'in bu çatışmadan sonra, yeni bir
güvenlik stratejisi geliştirmesi beklenebilir ancak son nokta itibarıyla İsrail
önümüzdeki süreçte Filistinliler ile barış görüşmelerine daha ciddi bir şekilde
yaklaşacaktır, göreceğiz.
Sonuç
İsrail’in Gazze’ye yönelik
saldırısı, zulüm, kan ve çaresizlikle dolu bir tabloyu ortaya koymaktadır. Hem
askeri hem de ekonomik açıdan yenilgi kaçınılmaz hale gelmiştir. İsrail’in 6
Ekim’e dönme ihtimali yoktur. İsrail ölümü gördüğü için sıtmaya razı bir
görüntüde katliama devam ediyor ancak savaş ne kadar uzarsa İsrail’in ömrü de o
kadar kısalıyor.