15 Ocak 2024

Kalbimizi AKBABAYA kaptırmayalım !

Akbaba.

Akbaba sıcak/yaşayan bir canlıya yaklaşmaz bekler ölmesini bu arada etrafında döner. Bizim de kalbimizi diri tutmamız gerekir yoksa akbabalar üstümüze üşüşür.

Hiç kendimizin farkında değiliz, birazda her şeyi bırakalım ve kendimize bakalım Neden bunlar niçin yapıyoruz birisi bir şey yolladığında ilk önce bir sorgulayalım kendimize bunun bana faydası ne (yollayan kim olursa olsun Fahri Sarrafoğlu Olsa bile)

Her gelen bilgiye önce karantina ( 3 dakika)

Zevki selim aklıselim kalbi selim için kendimizi sorgulamamız önemli.

Aldığımız bilgileri önce üstümüzde denemeli test etmemiz gerekir. 

Bilinç boyutlarımızı hareket geçirip kalbimize ve zihnimize zararlı bilgilerin negatif enerjinin girmesini engelliyoruz. 

KALP NEDİR? NİYE DİRİ OLMALI KALBİMİZ? 

Kalp lügatta merkez, öz, cevher, ilik, en iyi ya da en çok tercih edilen kısım anlamlarına gelir. Bir şeyin kalbi, onun bir şekilden başka bir şekle çevrilmesi, döndürülmesi demektir. Hurmanın kalbi onun çekirdeğidir. Kalp kelimesi Kur’an’da müfred, tesniye ve cemiolmak üzere 132 kez geçmektedir . 

“Ya o yerde niye bir dolaşmadılar ki, kendileri için akıllanmalarına sebep olacak kalpleri ve işitmelerine sebep olacak kulakları olsun; çünkü gerçek şudur ki, gözler körelmez, ancak sinelerdeki kalpler körelir.” (Kur’an, Hac 22/46) ayeti bizlere mücmel bir şekilde kalbimizin hem yapısal hem de işlevsel yönlerinin olduğunu anlatmaktadır.

Öldüğümüzde (mevt) kalbimizle evrenimiz arasında yalıtım başlar. Dolayısıyla bu ikisi arasında enformasyon alış-verişi biter. Kur’an bu bağlamda enformasyonun gereği gibi etkileşime girmediği kimseleri ölülere benzetmiştir. Nitekim ayeti kerimede, “Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın. Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Körleri sapıklıklarından vazgeçirip doğru yola getiremezsin. Ancak ayetlerimize inanıp da Müslüman olmuş olanlara duyurabilirsin.” (Neml 27/80-81)buyrulmaktadır  

Kur’an ayetleri de kalbimizin kendisine gelen ayetlerle etkileşime girebilecek bir özelliğe sahip olduğunu söylemektedir. Ayeti kerimede, “İçlerinden, (Kur’an okurken)seni dinleyenler de var. Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler (gereriz), kulaklarına ağırlık koyarız. Her türlü mucizeyi görseler de onlara inanmazlar. Hatta tartışmak üzere sana geldiklerinde inkâr edenler, “Bu(Kur’an) evvelkilerin masallarından başka bir şey değil ”derler.” (En’am 6/25) buyrulmaktadır. Bu ve benzeri ayetler (Hac 22/46) kalbimizin bu sistem (evren) ile etkileşim halinde olduğunu, bu açıdan aralarında hiçbir yalıtımın olmadığını ifade etmektedir.

2. Manevi Bağışıklık sistemimiz.

Farklı farklı manevi sistemimiz var, bizim de Manevi Bağışıklık sistemimiz İngiliz anahtarı gibi olmalı.

Arı ithal ediyordu Belçika ama o arılar bal yapmıyordu sadece tohumlama işi ile uğraşıyorlardı. Bizde bu arılar gibi çiçeğe bağımlı olmamamız gerek hiç arı çiçeği saklar mı? Hayır, ihtiyacını gider alır, ona lazım olanı alır. Ve farklı farklı çiçeklerden alır. Kutsal olan sadece Allah, hiçbir arı gülü depo yapmaz. 

Bağışıklık sistemini yok eden, virüs sokan SİTEMDİR… Kardeşlik arasına giren gönül kırıklığıdır. 

Şimdi her cemaate gidebiliriz ama her cemaatte kalbimizi değişecek? Hayır. Değişmemesi içinde manevi bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gerek. Bu da Kendimizi dinleyerek