“Koronavirüs laboratuvarda mı üretildi?” tartışmaları devam ederken, her geçen gün bu konuda yepyeni ve çok çarpıcı bilgiler ortaya çıkıyor.

Koronavirüs konusundaki deneyler aslında yıllar önce ilk defa ABD'de başladı. Hem de şu anda Trump'ın sağlık danışmanı olan Dr. Anthony Fauci tarafından...  Koronavirüs , SARS vb. konulardaki deneyler tüm hızıyla 2014 yılına kadar ABD'de devam etti. Ancak o yıllarda, bazı laborratuvarlarda emniyet tedbirlerine riayet edilmediğinin anlaşılması üzerine,  Obama'nın talimatıyla çalışmalar durduruldu. Fakat o tarihten sonra da Fauci boş durmadı. Bu sefer de aynı deneyleri Çin'deki Wuhan laboratuvarlarına taşıdı. Oralara milyonlarca dolar kaynak aktardı. Ne zamana kadar? COVID-19 pandemisi patlayıncaya kadar ABD'nin Wuhan'a desteği devam etti.

COVID-19 pandemisinden sonra da bu çalışmaların durduğunu sanmayın. Bilakis bu pandeminin, tehlikeli koronavirüs araştmalarına daha çok kaynak ayrılması için yapıldıuğını iddia eden bilim adamları var. Zira ABD, İngiltere, Almanya, Çin ve daha başka ülkelerde bol miktarda kaynaklar bu konudaki araştırmalara ayrıldı. Virüsün evrimini hızlandırmak için çeşitli hayvanların dokuları aracı olarak kullanılıyor. Hayvandan hayvana transfer yapıldıkça da yeni mutasyonlar meydana geliyor.

İlaç ve aşı bahanesi varken her türlü çalışma mubah kabul ediliyor. Hatta bu telaşla henüz yeterince güvenlik ve yan etki araştırması yapılmamış ilaçların ve aşıların insanlar üzerinde denenmesi de masum görülüyor şimdi. Nitekim zaman zaman çocuklar üzerinde bu aşılar denendi ve ölümlere sebep oldu. Fakat bu olaylar pek de gündeme gelmedi.

Bu konularda önemli çalışmalar yapanlardan biri de Robert F. Kennedy Jr. Kendisi ABD'nin eski senatörlerinden ve aynı zamanda Başsavcılık yapan Robert F. Kennedy'nin oğlu. Ve aynı zamanda eski başkanlardan John F. Kennedy'nin yeğeni. Bunların her ikisi de esrarengiz şekilde öldürülmüşlerdi. Robert F. Kennedy, çevre konusunda çalışan önemli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler almakta ve aynı zamanda aşı konusunda çocukların kayatlarının nasıl tehlikeye atıldığına dair araştırmalarıyla biliniyor.

Trump iktidara geldiğinde Kennedy'yi arayarak Aşı Güvenliği Komisyonunun başına gelmesini istedi. Kennedy bunu kabul etti. Ancak bu komisyon hiçbir zaman hayata geçmedi. Zira Pfizer ilaç firması, o günlerde 1 milyon dolarlık bağış çeki hazırlayıp Trump'ın göreve başlama komitesine verdi. Trump da Pfizer lobicisi Alex Azar'ı Sağlık Bakanlığına getirdi. Dahası, yine Pfizer'in adamı Scott Gottlieb'i de Federal Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)'nin başına getirdi. Bunlar da o görevlere gelir gelmez Aşı Güvenliği Komisyonunu ve bu konularda aykırı ses çıkaran tüm birimleri lağvettiler. Kennedy diyor ki: “Sanırım birçok insan, Trump'a, bu işlere bulaşma, diyordu. Bill Gates de bunlardan biriydi. Zaten Pfizer'dan parayı alınca onun adamlarını göreve getirdi ve komisyon tarihe karıştı.”

Bu arada çok ilginç bir iddia daha var: Aykırı açıklamalarıyla bilinen ve bu yüzden ABD'nin hapse attığı Araştırmacı Dr. Judy Mikovit'e göre grip aşısı yaptıran kişilerde, PCR testlerinde Covid pozitif çıkma ihtimali çok yüksek. Çünkü ABD'deki grip aşıları tavuk yumurtası hücrelerinden veya köpek böbreklerinin hücrelerinden elde ediliyor. Yine onun araştırmalarından öğrendiğimize göre, söz konusu dokular koronavirüs taşıyorlar.

Dr. Mikovit, ilk defa 2011'de bu tespiti yapmıştı. Bundan dolayı da ABD yetkililerini rahatsız etti ve hapsi boyladı. Dr. Mikovit'in çok daha ciddi başka iddiaları var. Onları da gelecek yazılarda işleyeceğiz.