15 Temmuz 2023

Kültürümüzü, ahlakımızı, değerlerimizi korumalıyız

Son aylarda TRT ve yine TRT’ye ait olan internet kanalı Tabii de güzel film ve diziler yapılmaya başlandı güzel bir gelişme. Devlet kanalları yarışa girmeden daha düzgün örf ve kültürümüze uygun içerikler üretmelidir. Öyle içerikler olmalı ki diğer kanallar takip etmek durumunda kalsın.

3a3e75de-1a70-4697-bdb8-2612b64f2031.jpg

Bizim tarihimiz kahramanlarla dolu. Çeşitli spor dallarında, müzik alanında, bilim dalında, tarımda, mucitlikte, edebiyatta, sinemada, tiyatroda ve birçok alanda kahramanlarımız var.

Bir kültür adamı olarak Fuat Sezgin’in hayat hikayesinin beyaz perdeye aktarılması çok güzel olurdu.

Ata sporumuz olan güreşte o kadar isim var ki filmi çekilecek şu ana kadar bir ya da iki o kadar.

ABD’ye kadar gidip oranın şampiyonlarını yerden yere varan dönerken gemi kazasında vefat eden bir Koca Yusuf efsanesinin hayat hikayesi sinemaya aktarılsa harika olmaz mıydı?

Futbolda da durum aynı. Kemal Sunal’ın komedi filmlerinin dışında kaç tane var?

Engelli sporcularımızın büyük başarıları var. Güzel senaryolar da çıkar. Kaç kişi cesaret edebildi.

Hindistan bu alanda güzel işler yapıyor. Dangal filmi hikayesiyle dikkat çekti. İnanın buna benzer bizde çok sayıda hikaye vardır. Biraz araştırsak neler çıkacak.

Bizde efsaneler çok ama o efsaneleri yeni nesillere aktaracak ortak akıl maalesef yok.

Büyük holdinglerimiz ve iş dünyasının duayen isimleri bu konuda duyarlı olmalılar.  Yapımcılara, senaristlere destek vermeli. Bu işler bütçesizde olmuyor.

ef2753b7-c3ed-45bb-8347-e0657e15242e.jpg

Toplumsal Değerlere Sahip Çıkmalıyız

Son yıllarda dizi ve filmlerde açık açık aile ve kültürümüze düzenli bir saldırı yapıldığını görüyoruz. İnsan bazen susmak ve hiç konuşmamak istiyor ama yine de duramıyor.

“Halk böyle istiyor” yalanlarıyla öyle senaryolar yazdırılıyor ki aldatmalar normal sayılıyor. Genç kızlara yalnız yaşamı, asiliği, açık giyinmeyi hatta ensest ilişkileri özendiriyorlar. Daha neler neler var. Filmde ki orta yaşlı erkek ya da kadın eşini ve çocuklarını terk edip kendi çocukları yaşında ki gençlerle aşk yaşayan karakterler yazılıyor senaryolara ve büyük beğeni topladı diyorlar.

Aileye geleneğimize saldıran bu tür senaryolara ne zaman son vereceksiniz? İnançlar alay konusu olmuş, en önemlisi de saygı yok olmuş.

Eski filmler aile olmayı öğretirdi. Şimdiki filmler ve diziler; nasıl ayrı yaşanır, nasıl eş aldatılır, aile düzeni nasıl bozulur, kadına şiddet nasıl yapılır, küçük yaşta eline nasıl silah alını öğretiyor. Demek ki yeterli bir yok. O yüzden Ne yazık ki bu tür yapımlar artarak varlığını sürdürüyor.

Örf, adet,  aileye, ahlaki kurallarımıza ve dinimize düzenli bir saldırı var. Bunun bilincinde olalım. Bu konuda ben ne yapabilirim sorusunun cevabını arayalım.

 

Hazımsızlığın saldırısıdır

Tiyatro Oyuncuları Derneği ve Maneviyatçı Sanatçılar Derneği Başkanı Yönetmen İsmail Yeşilbağ,  Bilal Erdoğan ile ilgili çıkan iftira haberlere karşı yaptığı yazılı açıklamada büyük tepki gösterdi.

 

İsmail Yeşilbağ yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Reuters ajansının “ ABD ve İsveç savcıları Bilal Erdoğan’ın adının geçtiği yolsuzluk şikayetini inceliyor” haberi tamamen yalanlarla ve iftiralarla doludur, kınıyoruz.

Bu haberde temel habercilik kriterlerine ve evrensel etik kurallarına asla riayet edilmemiştir.

Reuters haber ajansı bir kez daha kendini küçük düşürmüştür.

Bu haber Reuters için kara lekelerden biri olmuştur.

Bu haberin amacı önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olanuluslar arası toplantılar öncesi Türkiye Cumhuriyeti devletimizi sıkıştırmaktır.

Ancak bilmelidirler ki, ne Türkiye’mizin ne de Türkiye Cumhuriyeti devlet başkanı ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşunda asla bir değişiklik olmayacaktır.

Bu tip yalan ve iftira haberleri içeride ve dışarıda kabak tadı vermiştir.

Başarısız 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesinden beri sayın Bilal Erdoğan’a iftira ve montajlarla dolu içeride ve de dışarıda basın haberleri ile sosyal medya paylaşımlarını da kınamaya devam ediyoruz. Yine sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlıkları nedeni ile sayın Berat Albayrak’a ve ülkemizin yüz akı kurumlarından Baykar firmasının sahipleri sayın Haluk ve de Selçuk Bayraktar’a yapılan iftiraları bir kez daha kınıyoruz. 

Yalancı iftiracı haberci ve de montajcılar, Allah sizi ıslah etsin.Islahınız uygun değil ise başınıza sayın Bilal Erdoğan kadar taş düşmesini diliyoruz.”

On5Sıfır7 Film Haftası

15 Temmuz Derneğive T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın birlikte hayata geçirdiği On5Sıfır7 Film Haftası’nın bu yıl üçüncüsü düzenleniyor. 10-15Temmuztarihleri arasında gerçekleştirilecek olan etkinlikte, Türk dünyası Sinemasından 20 film seyirciyle buluşuyor.

Hain darbe girişiminin yıldönümünde gerçekleşen etkinlik boyunca Atlas Sineması, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkeziile Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde filmlerin gösterimi yapılacak. “Darbe, Direniş, Özgürlük” mottosuyla yola çıkan On5Sıfır7 Film Haftası’nın bu yıl ki teması“Özgürlük”.Kültleşmiş eski yapımlardan günümüze uzanan, farklı coğrafyalarda darbelere ve emperyalizme karşı özgürlük hareketlerini konu alan filmlerden yapılan özel seçki ücretsiz olarak seyirciyle buluşacak.

Köçer: “Sanat için ben de varım”

Yazar, sinema eleştirmeni ve festival koordinatörü Suat Köçer Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Sanat İçin Ben De Varım" projesi kapsamında, Sinema Eğitsel Atölyesi'nde eğitim gören gençlerle bir araya geldi. Tarihi Tren Garı'ndaki buluşmada hikâyeden, hikâyenin senaryoya uzanan yolculuğundan, filmlerden ve bolca da sinemadan konuşuldu.

Hayata, sanata ve özellikle de sinemaya dair yaklaşımlarından çok şey öğrendiğini ifaden eden Suat Köçer, “Bu güzel ekiple bir kere daha bir araya gelmek için can atıyorum. Başta Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Müdürü Sezer Ceyhan, proje emekçileri Rukiye Ceylan ve Ebrar Yıldız olmak üzere, emeği geçen tüm dostlara yürekten teşekkür ediyorum” dedi..

Esenler ve ‘Müzik İstanbul’

Esenler Belediyesi şehir çalışmalarının yanı sıra kültürel çalışmalarda da kendini kanıtladı.  Müzik araştırmacısı müzisyen Tamburi Hakan Dedeler’in 'Müzik İstanbul' kitabı Esenler’in çok ötesinde tüm kapsayan bir çalışma. İstanbul ve müzik ilişkisini inceleyen doyurucu bir eser. Şimdiden bu çalışma için bir kültür mirası diyebiliriz. Çalışma, İstanbul türkülerinin 'İstanbullu' olup olmadığından kadın bestecilerin görünürlüğüne kadar müzik alanında birçok konu ele alınıyor.

Başarılı tambur sanatçısı Hakkan Dedeler’in hazırladığı kitap 996 sayfalık dev bir külliyat aslında. İstanbul ve müzik denince hemen hemen tüm soruların cevaplarına ulaşabiliyorsun. İstanbul’un müzik tarihinden, teorisine, insan-müzik-enstrüman ilişkisine kadar çeşitli yazıların toplamı. Yazma eser konusunda Türkiye'nin sayılı uzmanlarından Celal Volkan Kaya'nın Türkçeye çevirdiği üç mecmuanın yer aldığı "İstanbul'un Bilinmeyen Türküleri" isimli makalede, dönemin güfte ve şiirlerinden şehre ait müzikler inceleniyor.

İstanbul’a ait olduğu bilinen türküler konusunda da kitapta geniş yer ayıran Hakan Dedeler aynı zamanda bir İstanbul sevdalısı. Elinden düşürmediği tambur da İstanbul’a ait bir enstürman.

Bu güzel eser için emeği geçen herkese ve Hakan Dedeler’e Esenler Kültür Müdürlüğü’ne, Belediye Başkan Yardımcılarına, değerli başkan Tevfik Göksu’ya yürekten teşekkür ediyoruz.

Ahmet Yakuboğlu’nun emaneti korunmalı

Merhum Ressam Ahmet Kakupoğlu’nun sanat değeri yüksek 'Kütahya'nın sembol eserlerinden Çinili Cami'ye yıkım kararı çıktı.'

Akşam Gazetesi’nin kültür sanat yazarı Bedir Acar’ın öncülüğünde başlattığı yazı ve haber çalışmalarıyla kamuoyuna duyurduğu merhum ressam Ahmet Yakupoğlu'nun Kütahya’da inşa ettiği, sanat değeri yüksek, Çinili Cami yıkılma tehlikesi yaşıyor. Bu durum tedirginlik oluşturdu.

'Temel kayması' nedeniyle yıkım kararı verildiği belirtilse de sanat değeri yüksek olan Çinili Camii’nin günümüz inşaat teknolojisi ile kurtarılması gerekir.

Geçmişte, çeşitli üniversitelerin bilim kurullarının 'güçlendirme yapılabilir' raporuna rağmen caminin yıkılacak olması sanat dünyasında üzüntüye neden oldu.

Konunun gündeme gelmesi üzerine Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu açıklama yaptı.

Açıklamanın son bölümünde küçük bir umut ışığı bırakılmış ve özetle şöyle deniyor: “Herkesin bilgi ve bilim üretip ortaya koyacağı çözümü uygulayacağımızı kamuoyuna duyururuz.”

Yani ez cümle yüksek kamu oyu baskısı oluşması durumunda camiyi kurtarmak için tüm şartların zorlanacağı ifade ediliyor. Öyleyse kamu oyu baskısına devam.

Bağcılar Belediyesi Sporcusu Emine Arslan Altınla döndü

Polonya’da düzenlenen 3’üncü Avrupa Oyunları’na Türkiye, 19 branşta 193 sporcu ile katıldı. Türk milli takımı kafilesinde Bağcılar Belediyesi sporcusu Emine Arslan da yerini aldı. Zorlu geçen Avrupa Oyunları’nda kick boks fullcontact kadınlar 52 kiloda Emine Arslan, finalde Nicole Perona ile mücadele etti. Arslan, finalde İtalyan rakibini 3-0 yenerek altın madalyayı kazandı. Turnuvayı milli sporcular, 9’u altın, 9’u gümüş ve 20’si bronz olmak üzere toplam 38 madalya ile tamamladı.

Altın madalyalı Emine Arslan, başarısının sırrını anlattı. Turnuva öncesi sistemden karşılaşacağı rakiplerini gördüğünü söyleyen Arslan, “Karşılaştığım sekiz sporcu da ülkelerinin en iyisiydi. Maçlarını izleyerek hocamla plan yaptık. Onlar nasıl dövüşüyor diye baktım. Tekniklerini öğrenerek, salonumuzda çalışarak onları aklımla mantığımla yendim” dedi.