21 Ağustos 2021

​Küresel mühendislik ve işgaller, toplumsal gerçeklik Duvarına çarpınca: Afganistan-Taliban gerçeği

Tarihler 15 Ağustos 2021’i gösterdiğinde, bütün dünyayı şoka uğratan bir haber ve devamında habere dair görüntüler dünya medyasında ve sosyal medyada yer almaya başladı. Afganistan’daki 20 yıllık ABD işgaline direnen Taliban hareketi,  beklenenden 3 ay önce, Başkent Kabil’e girmişti.  ABD Başkanı Biden da, ABD Genel Kurmay başkanı da,  Kabil’in bu kadar erken düşmesini beklemiyorlardı. Öyle ki, ABD güçleri ve Büyükelçiliği Kabil’den ayrılırken, 1975 Vietnam bozgununda yaşanan ve “ABD Büyükelçiliğinin çatısından helikopterle kaçış rezaleti”, bir kez daha yaşanmayacaktı(!) Ama bütün dünya canlı yayınlarda gördü ki, daha beteri yaşandı, yani, beterin, beteri varmış. ABD Başkanı Biden, elçilik personeline gönderdiği bir emirle, Elçilikte hiçbir belge bulundurulmamasını, imha edilemeyenleri getirilmesini ve bayrakların katlanarak, Taliban’ın eline geçmemesi emrini verdi. ABD’nin bomba bulan köpekleri, ABD’ye ajanlık eden Afganlardan daha iyi şartlarda uçağa bindirildi. ABD Hava Kuvvetlerine bağlı, dev uçakların kaçış manzarası, hem bir zavallılık, hem de bir trajediydi.

Halkının taa kendisi olan Taliban, dünya tarihini gördüğü en büyük emperyalist bir güç olan haçlı-siyonist ABD ve batılı yardakçılarına karşı, uydular, dev SİHA’lar, dronlar, dev savaş uçakları ve 250 bin ajan Afganlıya karşı savaştı, direndi ve sonunda zafere ulaştı.

Peki bu nasıl oldu? Yani, ABD neden başaramadı? Bunun en güzel izahını, ABD Başkanı  Biden’ın ABD’den çekildikten 1 gün sonraki, açıklamasında bulabiliriz. Şöyle dedi Biden:  300 bin kişilik bir ordu kurduk. Kocaman bir güç oluşturduk. İhtiyaçları olabilecek her şeyi verdik. Maaşlarını bile biz karşıladık. Taliban'ın hava kuvveti yok örneğin. Onlara bu gücü de verdik. Ama şunu veremedik. Savaşacak cesareti veremedik. Hiçbir şekilde 1 yıl daha 5 yıl daha ABD ordusunun orada kalmasının bir fark yaratması söz konusu değil. Ben buna inanıyorum. Afganistan'ın kendi askerleri savaşmayı istemedikten sonra savaşın demek doğru değil.”

Evet, Taliban’ın, bizzat Afgan halkının ta kendisi olduğunu bu açıklamadan da anlayabiliyoruz. 300 bin kişilik ve en az 100 milyar dolarlık silahla donatılmış, uçaklı, helikopterli bir ordu, tek kurşun atmadan, Taliban’a başkenti teslim etti. Çünkü bu ordu da tıpkı Taliban gibi Afgan halkından müteşekkildi. Çünkü Taliban’la kardeşti ve ABD kaçıp giderken, daha önceleri silah sıkmak zorunda kaldığı, kendi kardeşi Taliban’a bu sefer silah sıkmadı. Nitekim, Taliban da bunu anladığı için, orduya dokunmadı ve hereksin, görevine devam etmesini istedi. Sadece, halka ve Taliban’a karşı katliamlara karışmış, çoğu üst düzey subay ve erler hariç. Onlar da yurt dışına kaçtı zaten.

Taliban, bugünler için  Afganistan’ın  vazgeçilmez bir gerçeğidir. Küresel bir saldırı altındayken bile, 5 yıllık iktidarında, uyuşturucu üretimini 100 birimde, 8 birime kadar düşüren ve BM’den ödül alan, ABD işgali sonrası, savaş ağaları eliyle, tekrar 0n bin birime kadar çıkan uyuşturucu üretiminden ve Afgan halkının uyuşturucu bağımlısı olmasından bıkmış bir halkın özlemiydi Taliban. Düğünlerde, cenazelerde, ABD SİHA’larıyla, katledilen binlerce çoluk, çocuğun  anne-babaların özlemiydi Taliban. Tıpkı, 1979, 1997 arası, önce Sovyet işgali, sonrası iç savaş yıllarında, evlerinden kaçırılıp, tecavüz edilen binlerce kadını kurtardığı gibi, son 20 yılda da, işgalci ABD ve onların emrindeki çapulcuların tecavüzlerinden kurtulmak isteyen kadınların özlemiydi Taliban. Bu yüzden, 25 yıl önce, nasıl, halkın davetiyle şehirlere kolayca girdiyse, bu sefer de, onca aleyhte yayına ve propagandaya rağmen, yine halkın davetiyle, şehirlere kolayca girdi. Ve bu kez, Brezilya’sından, Afrika’sına, Müslümanıyla solcusuyla gördü ki, Dünya; Taliban, Afgan halkının emperyalist sömürgeci ABD’ye karşı direnen gücüdür, Afgan halkının ta kendisidir.

Mücadeleci bir toplumun sosyolojik gerçeği, ne küresel mühendisliklerle, ne işgallerle değiştirilemez!

Çünkü hakikat, algı ve iftiraları, yalanları toz duman eder. Çünkü hakikat, üstü ne kadar örtülmeye çalışılırsa, çalışılsın, kendisine çarpan her şeyi tuzla buz eden, çelik-beton karışımı bir duvar gibidir.

1979’dan bugüne Taliban ve Afganistan hakkındaki seri tweetlerimi bu linklerden okuyabilirsiniz.

https://twitter.com/FazilDuygun/status/1427406823854944262?s=20

https://twitter.com/FazilDuygun/status/1427590556411219969?s=20

https://twitter.com/FazilDuygun/status/1427726580390977539?s=20

https://twitter.com/FazilDuygun/status/1428099991529271300?s=20