25 Mart 2016

Michael Rubin’in Erdoğan’a darbe senaryosu

Türkiye karşıtı yazıları ile tanınan ve ABD'nin eski başkanı George W. Bush döneminde Pentagon'da İran ve Irak konularında danışmanlık yapan Michael Rubin, geçtiğimiz gün Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın askerî darbe ile görevden indirilmesi ve sonrasında yaşanacakları anlatan senaryo ayarında “Türkiye'de Darbe olabilir mi?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Timeturk'ten Melahat Kemal hanımefendi bu makaleyi çevirerek aslında birilerinin senaryosunu ortaya koymuş oldu.

Rubin, “Türkiye'nin içinde bulunduğu durum kötü ve daha da kötüleşiyor. Bunun sebebi sadece ‘terörizm' dalgası yüzünden oluşan güvenlik zaafları değil. Devlet borcunda durum istikrarlı olsa da özel borçlar kontrolden çıkmış durumda. Turizm sektöründe ciddi bir gerileme var. Dolaşımdaki parada gözlenen düşüş vatandaşların alım gücünü olumsuz yönde etkiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, seçim sonuçlarından bağımsız olarak, kontrolden çıktığına dair genel bir kanı var. Muhaliflerini hapse atıyor, sağ ya da sol farkı yapmaksızın gazeteleri kapatıyor. Bir deli sultan ya da halifeyi andırır biçimde saraylar inşa ediyor. Daha geçtiğimiz hafta anayasa mahkemesini feshetmekle tehdit etti. Yolsuzluk had safhada. Oğlu Bilal'in sahte Suudi diplomatik kimliği ile İtalya'ya kaçtığı ve burada İtalyan polisi tarafından para aklama suçu ile gözaltına aldığı aktarılıyor.

Cumhurbaşkanı'nın çıkışları hem Türkiye'de hem de dış ülkelerde endişe ile karşılanıyor. Hatta iktidardaki partisinin üyeleri arasında bile giderek artan paranoyasına dair fısıltılar dolaşıyor. Öyle ki bazı Türk yetkililerine göre durumu o kadar kritik bir hâle geldi ki kendisine karşı havadan gizli bir operasyon düzenleneceğini düşündüğü için sarayına uçak savar füzeler yerleştirmek istiyor.

Türkler ve Türk ordusu, Erdoğan'ın ülkeyi uçurumun kenarına sürüklediğini düşünüyor. Önce hapisteki Kürt lideri Abdullah Öcalan'a meşruiyet bahşetti ve müzakereleri yeniden başlattı ancak ardından da çatışmaları tekrar körükleyerek ülkeyi çıkmaz yola sürükledi. Bu öyle bir çıkmaz yol ki hiçbir zafer şansı yok ancak sonunda fiili bir parçalamanın olması şansı çok yüksek.

Hepsinden ötesi eğer Türkiye'de 1980'ler ve 90'larda olduğu gibi bir iç savaş başlarsa, Kürtler asla daha azına razı edilerek sindirilemeyecek. Irak ve Suriye'deki Kürt soydaşlarının yaptıkları güzel bir örnek teşkil ediyor.

Analiz edilecek olursa, cevap: Evet. ABD'de seçimlerin yaklaştığı şu dönemde Obama idaresinin darbe liderlerini kınamaktan öteye gitmeyeceği açık, hele bir de demokrasiyi yeniden inşa etmeye söz verirlerse. Erdoğan, Mısır'ın devrik lideri Mursi'nin sahip olduğu sempatiyi de oluşturamayacak. Mursi devrildiğinde, onun demokrasiye bağlılığı tartışma konusuydu; ancak mesele Türkiye'nin güçlü adamı Erdoğan olunca tartışmak bile anlamsız. Ne Cumhuriyetçi ne de Demokrat adaylar savaş öncesi duruma dönmek için ABD'nin prestijini tehlikeye atar; yarım ağızla darbeye karşı olduklarını söyler ancak yeni rejimle çalışmaya devam ederler.

Darbeci liderler Avrupa ve ABD insan hakları ve sivil toplum kriterlerini öne sürerek hapisteki gazetecileri, akademisyenleri çıkarır, el konulan gazete ve tv kanallarına haklarını iade eder.

Türkiye'nin NATO üyesi olmasının herhangi bir caydırıcı etkisi olmaz: ne Türkiye ne de Yunanistan askerî darbeler sonucu üyeliğini kaybetmez.

Türkiye'deki yeni idare Türkiye Kürtleri ile samimi olarak ilgilenebilir ve Kürtler de gemideki yerini alır.” Diyor, Rubin… Yazının neresini keseceğimi bilemedim doğrusu, Askerî yapı içindeki Cunta heveslilerine bakın böyle yaparsanız, darbeyi mis gibi de yaparsınız havasına getiriyor. Açıkça darbe kışkırtıcılığı yapıyor. Rubin gibi Amerikan devlet terbiyesi görmüş bir tipin kendinden menkul ifadelerle böylesi açıklamalar yapması dünya siyasetini azıcık bilenler için şaka gibi. Rubin eskiden beri Türkiye'ye ayar veren takımlar içinde olsa da, Bush dönemi Türkiye'sinde olmadığının farkında değil. Kaldı ki, Avrupa'nın göbeğinde Başkent sayılan Brüksel'de bile bombaların patladığı bir dönemde Türkiye için darbe çığırtkanlığı yapmak ve olası bir darbenin karşılık bulacağını ifade etmek yeni Irak ve Suriye'lere kapı aralanmasına dâvetiye çıkarmaktır.

Türkiye'de olası bir darbe Avrupa'nın hâli hazır güvenliğini önümüzdeki birkaç yıl boyunca alt üst edecektir. Her gün yeni bir yerde bombalar patlarken iç savaşlar kaçınılmaz hâle gelecektir. Galiba Rubin yaşlandı ve ne dediğini bilmiyor, yoksa böylesi aptalca yazılar yazmazdı. Önümüzdeki beş yıllık sürede Türkiye'de darbe planlamak aptallık olur. Benden demesi Avrupa kendine güveniyorsa bu hatayı yapar, vesselam…