Siyasette algı operasyonu planlayıcıları, algı ayarları ile oynarken kitlelere vermek istedikleri mesaj; kitlelerin görmek istedikleri şeyler üzerinden kurgulanır. Bunun temel nedeni, kendinden kabul etme, kendisi gibi olduğunu algılama süreci ile sezgisel ve duygusal bir bağın temelleri atılarak, sempati oluşturup hedefe ulaşma sürecidir.

Bu bir malın satılması için, paketin algıya hitap edecek şekilde dizayn edilerek pazarlanması gibidir. Burada önemli olan  hedef kitleye malınızı satabilmenizdir. Malın niteliksiz ve kalitesiz olması bu kabul ettirme, sahiplenme ve satın aldırma  operasyonu ile mükemmel bir şekilde kamufle edilebilir.

Siyasette de bu böyledir. Ancak özü sözü bir bir olan, yaşantısı ile ifadeleri  çelişmeyen, kılıktan kılığa girmeye gerek duymayan lider adayları başarılı olabilir.

 Malum, Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz. CHP'nin adayı Sayın Muharrem İnce, kendisinden daha önce hiç görülmemiş pozlar vererek, halka vermek istenilen algı ile hedeflenen seçilebilme arzusunu, görsellik manasında en üst perdeden kullanıyor.

Bir bakıyorsunuz sekiz köşeli bir köylü şapkası takarak oy istiyor. Bir bakıyorsunuz, yeni satın alınmış bir bisiklet getirilerek; halka hitap edeceği açık hava konuşma kürsüsünün çevresinde kontrolünü zor sağladığı bir bisiklete biniyor. Çünkü  Avrupa'da bazı ülkelerin Başbakanları,  bisiklete biniyor öyle işe gidiyormuş.

Sayın Muharrem İnce'de, Cumhurbaşkanı olunca bende bisiklet kullanacağım, makam araçlarını kullanmayacağım mesajını vermek istiyor.

Bir bakıyorsunuz, ütüsü bozulmamış, gömleği kırışmamış bir algı pozu için tırpanı eline alıyor, ot kesmeye başlıyor. Ben sizden biriyim, köylüyüm mesajını vererek köylüden oy almak istiyor.

Bu kadar mı hayır, kendisini algı üzerinde halkı ahmak yerine koyan, bu davranışların oy getireceğine inanan algı kurucuları; Sayın Muharrem İnce'ye tarlada traktörün yolunu gösterip, traktörü kullanırken Sözcü gazetesi ‘'Halkın adamı'' mesajı ile bu resmi gündeme taşıyarak, köylüyü ilgilendiren bir slogan atıyor  ‘' Mazotu 3 TL yapacağım''

Eee hız alınmış başka neler yapılabilir diye düşünsek bizim aklımıza gelmeyecek şeylerde oluyor. Sayın İnce'yi yönlendiren ekip; bir ayakkabı boyacısının sandığının önüne oturtturuyor. Halktan birinin ayakkabısını boyuyor. Ama yine pantolonunun ütüsü bozulmamış, gömleği kırışmamış. Çünkü önemli olan  pozdur.

CHP'nin adayı  İnce'nin bu tip pozlarla halktan oy alabileceğine inanması doğrusu şaşılacak bir şey. Kendi tabanı bile  iç dünyasında ‘' Ey muharrem! Bu sen değilsin, biz seni biliyoruz'' duygusunu; bu pozları Muharrem İnce verirken, beden dilini okumasını bilen, çevresinde bu durumu izleyen insanların yüzlerinden de rahatlıkla okuyor.

Eğer bir şey sizin yüreğinizle, dilinizle, amelinizle bütünülük arz etmiyorsa, ne yaparsanız yapın bu çelişkiniz dışa sirayet edecektir. Tarihe not düşmüş olayım; Muharrem İnce'nin propaganda amaçlı tercih ettiği bu davranışlar, CHP'nin  bir önceki seçimlerde aldığı % oy oranını aşağıya çekecektir.

Parti içerisinde Sayın Muharrem İnce, CHP'nin Genel Başkanı Sayın Kılıçtaroğlu'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında defalarca yenildiğini, yenilen pehlivanın güreşe doymadığını, Cumhurbaşkanına Kılıçtroğlu'nun rakip olamayacağını çok ağır biçimde eleştiri yaparak ifade etmişti.

Bunun bir rövanşı niteliğinde CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı açıklamasını yapan Kılıçtaroğlu; boyunun ölçüsünü Recep Tayyip Erdoğan  versin der gibi  ‘'Gel bakalım buraya Muharrem...''  buyur  meydan senin diye sahneye davet etmişti. Bu CHP'nin parti içi bir hesaplaşmanın noktasıydı.

Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce'nin büyük gaflarından bir tanesi de;  Meral Akşener Cumhurbaşkanı seçilirse, onun yardımcısı olabileceğini ifade etmesiydi. Bunu nasıl  yorumlarsanız yorumlayın ama iki adayın seçim sürecinde birbirine rakibi olduğu halde, İnce'nin kaybetmişliğin içsel kabulünün iz düşümü olan bu ifadeleri, ne CHP tabanından nede muhtemel oy verecek farklı kesim insanların hoşnut olacağı bir açıklama değildi.

Sayın Meral Akşener 15 Temmuz öncesinde bir çok platformda ‘'Ben Başbakan olacağım'' demişti.  Geçtiğimiz günlerde gençlerle yaptığı bir iftar konuşmasında da ‘' Ben Cumhurbaşkanı olacağım'' demesi; Muharrem İnce'nin bu söze kendinden daha çok güvenmesinden mi? diye  insan sormadan edemiyor.

Selam ve dua ile...