Evet, “Muhteşem Yüzyıl Kösem” dizisi şaşırtmadı... Ekrana veda eden 'Muhteşem Yüzyıl' dizisine yöneltilen eleştirilerden zerre kadar ders alınmadığı yayınlanan ilk bölümle ortaya çıkmış oldu.

Aslına bakarsanız ortada bambaşka bir dizi yok...Gitti 'Muhteşem Yüzyıl'; geldi 'Muhteşem Yüzyıl Kösem'... Aynı dizinin devamını izliyoruz ekranda. Konsept aynı, sadece oyuncular ve karakterler farklı... Öyle olunca da geçmişte diziye yöneltilen haklı eleştiriler de ortada öylece duruyor... Yine, entrika eksenli bir dizi izleyiciyi bekliyor.

Muhteşem Yüzyıl'dan yeni dizi Kösem'e değişen bir şey yok. Sarayda çalgı çengi, raks gırla gidiyor. Haremin ücra köşelerinde görevli hatun, başka görevli erkekle oynaşıyor. Hem de sarayın koridorlarında. Dizideki kadınların göğüs dekolteleri “yelkenler fora” modunda...Sanırsınız ki dizinin geçtiği mekan, Topkapı Sarayı değil İngiliz sarayı mübarek!

“Saray değil korku tüneli”

Dizinin bir sahnesinde saraya muhalif bir tip, “Osmanlı, verdiği sözü ne zaman tuttu ki” söyleminde bulunuyor. Saray, çağına damgasını vuran bir merkez olmaktan öte korku ve paranoyanın tek motivasyon kaynağı olduğu bir korku tüneli kıvamında.

Harem tarafına hiç girmiyorum. Hele hele ileride Kösem olacak olan Rum kızının köyünden, ailesinden zorla koparılıp saraya getirilme macerası tam bir fiyasko! Saraydaki önemli kadınların en büyük işi sultanlara “gözde”ler bulmakmış anlaşılan... Bunun için gerekirse zorbalıktan bile çekinilmiyor.

Bunları neden anlattım... Dizi, baştan sona Osmanlıya övgü düzmek zorunda değil, eyvallah. Ama sempati-antipati dengesi de daha düzgün bir biçimde kurulmalı. Yukarıda anlatmaya çalıştığım detaylarda hep antipati emareleri var. Hem de fazla sayıda. Yahu, bu Osmanlı'nın hiç mi sempati duyulacak, övülmeye değer bir tarafı yok! Neden sempatiye yönelik detayları da göremiyoruz dizide?

“Osmanlının sırtından bir inseniz artık!”

Sorun bu...

“Bu dizideki olaylar ve karakterler tarihten ilham alınarak kurgulanmıştır” ibaresi diziyi bu yanlışlardan tabii ki kurtaramıyor.

Yapım şirketi artık Osmanlının sırtından bir inse diyorum...

Bu kadar hatırı sayılır bir servet kazanan yapım şirketinin Osmanlıya vefa borcunu Kösem dizisiyle ödeyemeyeceğini de böylece anlamış olduk.

Hülya Avşar'a eleştiriler...

Dizinin eleştirilen konu başlıklarından biri de Hülya Avşar. Avşar'ın özellikle sosyal medyada Safiye Sultan rolü için uygun olmadığı konuşuldu.

Yorumların bu yönde olmasında Hülya Avşar'la ilgili medyada çıkan haberlerin etkisi var. Bu haberlerin etkisinden sıyrılıp bakıldığında Hülya Avşar'ın dizinin önemli oyuncularından biri. Dizideki rolünün de hakkını verdiğini söylemek mümkün.

Oyunculuğunun tartışılmasını, pekçok insanın kafasındaki negatif algıyı sorgulaması gereken kişi ise bizzat Hülya Avşar'ın kendisi. Öyle ya, kendisine karşı bu öfke neden?