Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 69

Halil Bezmen, İSKİ'ye fâhiş fiyatla klor sattığı için dâvâ edildiği zamân, “Evet, Devleti kazıkladım!” şeklinde ifâde vermekten çekinmemişti:

“Halil Bezmen [aleyhinde,] 1993 yılında, ‘Koruma Tarım' isimli şirketle, (İSKİ) İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne yüksek fiyatla klor satışı yapması nedeniyle dava açıldı. Piyasa fiyatı 2.500 TL olan kloru, 13.595 TL'ye İSKİ'ye sattığı tespit edilen Halil Bezmen, duruşmada, ‘Evet, devleti kazıkladım' şeklinde ifade vermiştir. […] 29 Ekim 1994 tarihinde Türkiye'den kaçtı. İSKİ klor yolsuzluğu davasından beraat etti.” (https://www.biyografi.info/kisi/halil-bezmen; 4.11.2018) (Ayrıca, 3 Aralık 1994 târihli Milliyet'te –s. 16- Sedat Bakıcı'nın haberi: “Hileli iflasla suçlanan, yargılandığı İSKİ Klor Davası'nda ‘Devleti kazıkladım' diyen işadamı Halil Bezmen…”)

Halil Bezmen, mezkûr biyografi sitesine verdiği cevâblarda bu bilgiyi tekzîb etmiyor… Cemâat dayanışması sâyesinde büyük fırtınaları atlatarak memlekete döndükten ve hapisten de kurtulduktan sonra, Milliyet gazetesine (9 Nisan 2003, s. 13) verdiği beyânâtta:  “Ben pişmanlık duymasını bilmem; pişmanlık duygusu bende oluşmamış!” diyor… (İsmail Polat'ın 5 Nisan 2003 târihli Milliyet'te –s. 19- neşredilen haberine nazaran, “13 gün kaldığı Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nden” tahliye edilmesini müteâkib, “Polis merkezinden kızı Alara Malaz ve oğlu Destan Bezmen'le birlikte çıkan Halil Bezmen, çevredeki vatandaşlar tarafından yuhalandı…”)

Bu pişkin adam, günümüzde, artık, târihi kendine göre inşâ etmeye çalışan  bir roman yazarı… Romanları da, kendi cemâat zihniyetlerine pek muvafık… 2014'te neşrettiği Mustafa Kemal'e Aşklanmak isimli “târihî roman”ına (Müptelâ Yl., 2014) şu başucu sözleriyle başlıyor:

“19. Yüzyılda ağababam Halil Ali Bezmen ve ailesi İngiltere'de kumaş üretip Osmanlı topraklarında dağıtımını yaparmış.

“1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkınca Atatürk, Selânik'ten dostu olan ağababamı bir fabrika kurmakla görevlendirmiş.

“1929 yılında Mensucat Santral, İstanbul'da üretime geçmiş. Mustafa Kemal, Halil Ali ve Mensucat Santral artık yok. Onları çok seviyorum.”

 

Sabetay Sevi'nin yerine Mustafa Kemâl'i ikame ettiler…

***   

 

 

Halil Ali – Vedia Recep Bezmen çiftinin üçüncü çocuğu, Ayşe Şermin Bezmen (ö. 21.1.1980)… Şermin Hanım, Girit Sabataîlerinden (“Mübâdele”yle Türkiye'ye hicret eden) Hüseyin bin Demir Bey'in oğlu Mehmet Câzım Bezmen'le evleniyor. Mehmet Câzım Bey, karısının soy adını almış. (Vefât îlânlarından, Şermin Hanım'ın, “Erol” soy adlı birisiyle ikinci bir evlilik yapmış olduğu anlaşılıyor…) İlk çocukları Pamir Bezmen (İstanbul, 1.8.1936 – a.y. 13.1.2009), iki evlilik geçirdikten sonra, Ayşe Nermin Ulus (d. 1954), ile evleniyor. Bu evlilikten doğan iki çocuktan Ayşe Pamira Bezmen, Shawn Montane ile (çocukları Pia) ve Pamir Câzım Bezmen, Ariella Sisa ile (çocukları Shaya) evleniyor. Pamir Bezmen, yazarlığa heveslenen eşi Nermin Bezmen'in kitaplarını basmak, tanıtmak ve satmak için bir şirket kuruyor ve asâlet taslayan Nermin Hanım, bu büyük imkân sâyesinde, neşriyât dünyâsında, “sosyete yazarı” olarak kendine yer ediniyor. “Sosyete yazarı”, Pamir Bey'in ölümünden sonra, eşinin hâtırasına sâdık kalmıyor ve ileri yaşına (61) rağmen, beş yıl nikâhsız berâberlik yaşadığı –kendinden on yaş küçük- aktör Tolga Savacı ile, Mayıs 2015'te, ikinci evliliğini yapıyor… (http://www.sacitaslan.com/nermin-bezmen-nikah-masasina-oturuyor-haberi-232298; 14.11.2018; http://www.sanalbasin.com/tolga-savaci-nermin-bezmen-ile-evlendi-9568423/; 14.11.2018)

Câzım – Şermin Bezmen çiftinin ikinci çocuğu Nil Bezmen, Prof. Mustafa Büyükgürel ile Sabiha Hakul'un oğlu Erol Büyükgürel (ö. 21.4.2015) ile evleniyor. İki çocukları var: Sinan Murathanoğlu'nun eşi Hayal Büyükgürel ve Ayşe Süberker'in eşi Mehmet Büyükgürel…

Üçüncü çocuk, Tibet Bezmen'in evliliği, Birnur Minkari (1947 – 26.12.2006) ile... Tek çocukları var: Şebnem Hanım'ın eşi Halil Ali Bezmen…

Halil Ali Bezmen, Mustafa Kemâl'in sınıf arkadaşıydı

“Yazar” Halil Bezmen'in, “ağababası” Halil Ali Bezmen'in, Selânik'ten Mustafa Kemâl'in dostu olduğuna ve onun talebiyle bir mensûcât fabrikası kurduğuna dâir ifâdesini yukarıda nakletmiştik. “Yazar” Bezmen'lerden biri de Pamir Bezmen… Pamir Bezmen, âilesinin sâhib olduğu çiftliklerle alâkalı hâtıralarını hikâye ettiği “Âilemin Çiftlikleri” başlıklı makalesinde, Halil Ali Bezmen ile Mustafa Kemâl arasındaki “dostluğa”, daha alâka çekici bir veche kazandırıyor: Anne dedesi (kendi tâbiriyle “ağababası”) Halil Ali Bezmen (1874-1953) ile Mustafa Kemâl (1877-1938), Selânik'de, Şemsî Efendi Mektebi'nde, sınıf arkadaşı idiler ve bu arkadaşlık gayretiyledir ki “Tek Adam”, sınıf arkadaşının bir mensûcât fabrikası kurmasını teşvîk etmiş ve onu desteklemiştir… Mezkûr makalesinden, hassaten alâka çekici olan birkaç pasaj aşağıdadır:

“Bezmenler, sadece sanayi tesisleriyle değil, çiftlikleriyle de meşhurdu. Şimdi pek bilinmese de, İstanbul, bir zamanlar çiftliklerle doluydu. Hem av, hem mesire olarak değerlendirilen bu güzelliklerden bir kısmına da benim ailem sahipti. Sadece İstanbul'da değil, başka şehirlerde de çiftlikler satın almıştı ailem. […]

“Ağababam Halil Ali Bezmen, 1927 yılında, Selânik'ten sınıf arkadaşı Mustafa Kemal Atatürk'ün ricasıyla ve Sanayii Nefise Kanunu [doğrusu: 28 Mayıs 1927'de çıkarılan Teşvîk-ı Sanâyi Kanûnu] doğrultusunda, Kazlıçeşme'de, Mensucat Santral Tekstil Fabrikası'nı kurmuş. Birkaç yıl sonra da, Adana'da bir kocaman çiftlik kiralamış. Çiftliğin sahibi, sütü kuru zenginlerden Mısırlı bir prensmiş. Beş traktörü varmış. Düzen, daha çok buğday üzerineymiş. Devir, aynı zamanda El Koyma Kanunu devriymiş… Ağababamın amacı, kendi tekstil fabrikasının pamuğunu yetiştirmekmiş. Ve de uzun bir zaman bu işte muvaffak olmuş. […] Sanırım, çiftlik, sonradan Sabancılara nasip olmuş. Hayırlı olsun. […]

“(Bizim Adana'daki çiftliği) çapulculardan temizleyen Kuvâ-yı Milliyeci Akıncı Ağa'nın oğlu Ömer Akıncı Bey'i geçen yıl kaybettik. […] Yıllar sonra beraber rakı içmiştik. Güzel içerdi. Tanrıdan rahmet diliyorum. […]

“Bugün Maslak'ta bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi, Harp Akademileri'nin bir kısmı, Atlı Spor Kulübü'nün tesisleri ailemizin hayra devrettiği bu araziler üzerindedir. Son kalan 36 dönümü de, Işık Üniversitesi'ne, dayılarım Refik ve Fuad Bezmen, annem Şermin Bezmen ile kardeşlerim Nil ve Tibet, kuzenlerim Vedia Bezmen Ekemen, Emine Bezmen Gökçek, ben Pamir Bezmen hediye ettik. Bir bölümünü de Köprüaltı Çocukları Derneği'ne verdik. Kuzenimiz Zübeyde Bezmen Aktay, o derneğin yaratıcılarındandı. Pek çok evsiz barksız çocuk ev bark sahibi yapıldı, okutuldu, iş güç sahibi oldular. […]

“Paşabahçe'deki Fethi Paşa Korusu'nu ve karşısındaki yalı arazisini ağababam, arkadaşlarım Can ve Yıldırım Baştımarların ailesi Dündar Beylerden satın almış ve ailemizin bu arazi ve tesislerini fabrikamızın işçilerine ve ailelerine tahsis etmişti. Daha Türkiye'de sosyal kanunlar çıkmadan, çalışanlarına kamp yaptırır, besler, sıhhatlerini kazanmalarını, önündeki yalı arazisinden denize girip spor yapmalarını sağlardı. Çocuklarına sünnet düğünleri, büyüklere müzikli danslı eğlenceler yapılır, bizler de bu günlere katılır, patronuyla, çalışanıyla bir büyük aile olduğumuzu hissederdik. Bunlardan istifade etmek isteyen işçilerimize ücretli yıllık izin verilirdi.

“Atatürk, gençliğin nasıl yetişmesini istiyorsa, Halil Ali Bezmen, onları öyle yetiştiriyor, evlâtlarına ve torunlarına bunu böyle öğretiyordu.” (Giritlilerin ayrı bir millet olduğunu müdâfaa eden siteden naklen: http://giritliler.blogspot.com/2011/04/ailemin-ciftlikleri.html; 5.11.2018)

 

İstanbul'da sâhib oldukları lüks apartmanı restore edip kirâya veren Pamir Bezmen'in çocukları, kurdukları “pamirbeyapartmani” isimli sitede, babalarının tercümeihâline ayırdıkları kısımda, büyük anne dedeleri Halil Ali Bezmen'in “Atatürk'ün sınıf arkadaşı” olduğu bilgisini tekrâr ediyorlar… Elbette bu, akıl-iz'ân sâhibleri için, şâyân-ı hayret bir bilgi değil…
***