Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 84

Kemalist Târih Tezinin esâsı, T. Tarih Kurumu'nun 1931'de kuruluşundan 1982'ye kadar 51 sene “Başsekreterliğini ve –en son- Genel Müdürlüğünü” deruhde eden Uluğ İğdemir'in (1901-1994) îzâhıyle, aşağıdaki gibidir:

“Tarihin en eski devirlerinden başlayarak Orta Asya'dan doğuya, batıya ve güneye, kuraklık ve ekonomik nedenlerle büyük göçler olmuştur. Bu göçmenler brakisefal alpin tipte, Türkçe konuşan insanlardır. Bunlar gittikleri yerlere ileri bir uygarlığı da birlikte götürmüşlerdir.” (Uluğ İğdemir, Cumhuriyetin 50. Yılında Türk Tarih Kurumu, Ankara: T.Tarih K. Yl., 1973, s. 5)

Bu hülâsayı tavzîh bâbında, ona şu gibi Kemalist iddiâları da ilâve etmek lâzımdır: Türkler de Avrupalılar gibi Ârî ırktandır. Dilleri, bir Hind-Avrupa dilidir. Büyük göçe başlamadan evvel, dünyânın en ileri medeniyetini inşâ etmişlerdi. Yakın-Doğu ve Avrupa'ya dağılınca, oralara kendi kültürlerini de götürdüler. Onlar sâyesinde, bu def'a, Sümer ve sâir Mezopotamya medeniyetleri ile Mısır, Girit, Etrüsk, Yunan, Hitit, v.s. medeniyetleri inkişâf etti. Dîğer tâbirle, Türkler, bütün bu medeniyetlerin kurucu unsurlarıdır.

Bu Târih Tezinin mütemmim cüz'ü, Kemalist Dil Tezidir. Dîğer Tez gibi bunun da sâhibi, Mustafa Kemâl'dir. Onun îzâhını, doğrudan bu “Büyük Yaratıcının”, “Türk Milletinin Büyük Müverrihinin”, “Türk Âliminin”, “İlmî Dehâ, Güneş Dehâ Sâhibinin”, “Türk Milletinin Büyük Üstadının, Büyük Şefinin” kaleminden okumadan evvel, İğdemir sâyesinde bize ulaşan pek mühim bir vesîkadan bahsetmemiz lâzımdır. Bu vesîka, 1935 yazında, Florya'da, bizzât “Türk Milletinin Büyük Üstâdı” tarafından –1935/1941 senelerinin “Târih Kurumu Başkanı”- Hasan Cemil Çambel ile gözde talebesi ve fikirlerinin tercümânı Âfet Hanım'a dikte ettiği ve “Türk Tarihi Araştırma Kurumu Programının Avanprojesi” ismiyle zikredilen “Kurum'un Çalışma Programı Taslağı”dır.

Kemalizmi kavramak için hayâtî bir vesîka:

“Târih Kurumu Programının Avanprojesi”

Program, henüz kat'î ve nihâî hatlarla tesbît edilmediğinden, “avant-projet”, yâni taslak olarak anılmaktadır. (Bu gibi Fransızca kelimeler,”Güneş-Dil Teorisi”ne nazaran “Öztürkçe” oldukları iddiâ edilerek rahatça kullanılmaktaydı. 27 Mayıs İhtilâliyle resmî dil yapılan Kemalist Uydurma Dil, geniş mikyâsda, bu gibi Fransızca kelimelerle inşâ edilmiştir.) İğdemir (1973: 25), yukarıda da tasrîh ettiğimiz vechiyle, bu programın tamâmen Mustafa Kemâl'e âid olduğunu, onun, metni, Çambel ve Âfet Hanım'a bizzât dikte ettiğini kaydetmekte ve kitabında, Programın, her ikisinin el yazısıyle kâğıda geçmiş metinlerinden birer nümûne vermektedir. Elbette, bu müsvedde, bilâhare gözden geçirilmiş ve lüzûmlu tashîhler yapılarak temize çekilmiştir. Mâmâfih, bu temize çekilen nüsha da, “Türk Milletinin Büyük Üstâdı” tarafından görülerek tasdîk edilmiştir. Bu husûs, Program Taslağının “Kültür Bakanına” arzedildiği takdîm yazısında açıkça belirtilmiştir (her zamânki umdemize riâyet ederek yine aynı imlâyla iktibâs ediyoruz):

“Hususiğ.

“İstanbul: 15.VII.1935.

“Çok Aziz ve Sayın Bakanım,

“Atatürk'ün emirleriyle Sayın Bakanıma bu hususiğ mektubu yazıyorum:

“Türk Tarihi Araştırma Kurumu yeni faaliyeti hakkında Büyük Önderi Atatürk'ten  yeni direktifler aldı ve bir ön proje hazırladı. Bunu gördüler ve tasvip buyurdular. Ancak, bunun evvel emirde Zatıalileri tarafından tetkik buyurularak lüzum görülecek ilâveler de yapıldıktan ve diğer Bakanlıklar ve Parti ile de görüşüldükten sonra Hükûmetin ve Kültür Bakanlığı'nın bir programı halinde Kültür Bakanlığı'ndan Türk Tarihi Araştırma Kurumu'na vazife şeklinde verilmek üzere kendilerine gönderilmesini irade buyurdular.

“Ön projeyi ilişik olarak takdim eder ve derin saygılarımı sunarım.

“Türk Tarihi Araştırma Kurumu Başkanı Hasan Cemil Çambel.” (İğdemir 1973: 33)

Mustafa Kemâl'in Âfet Hanım'a dikte ettiği “Türk Tarihi Araştırma Kurumu Programının Avanprojesi”nin müsveddesinden (İğdemir'den naklen) bir sayfa… Bilâhare, müsvedde, temize çekilmiş ve “Büyük Şef” bu nüshayı görüp tasdîk ettikten sonra “Kültür Bakanı” Saffet Arıkan'a ve onun tarafından da bütün Vekâletlere ve birçok resmî müesseseye gönderilip Programı, lüzûmu hâlinde, tamâmlamaları istenmiştir. Bu metin, Kemalist İdeolojiyi ve müessisinin şahsıyetini kavramak bakımından fevkalâde mühim bir vesîkadır…
***  

 

 

 

Kültür Bakanı  Saffet Arıkan, muhtelif resmî makamlara bahis mevzûu Program Taslağı'nı iletirken, aynı husûsu têyîd etmektedir:

“Ankara: 19.7.1935.

“Büyük Önderimiz Atatürk'ten aldığı direktif ve aydınlıktan güçlenen Bakanlığımızın Türk Tarihi Araştırma Kurumu'na program olarak vermeği kabul ettiği esasları gösteren önproje ilişik olarak yüksek katınıza sunulmuştur.

“Türk Tarihi Araştırma Kurumu'nun yeni faaliyeti hakkında Atatürk'ün görüp onay bulduğu bu önprojeye göre bütün devlet ve ulus kurumları Türk Tarihi Araştırma Kurumu'na fiiliğ , pozitif yardımda bulunacak ve bu yardım ulusal ve kutsal bir ödev olarak tanınacaktır. İlh…” (İğdemir 1973: 35)

Saffet Arıkan'ın bir yazısı da, Program Taslağı'nın gönderildiği makamlar hakkındadır:

“T.C. Kültür Bakanlığı Kültür Kurulu Dayresi

“Genel sayı: 2228

“Ankara: 3.8.1935.

“Türk Tarihi Araştırma Kurumu Sayın Başkanlığına, Dolmabahçe Sarayı, İstanbul

“31/7/1935 tarihli betiğinize cevabdır:

“Büyük Önderimizden aldığınız ilham üzerine hazırlanmış olan ve hazırlanmış şeklinde onanan önproje bütün Bakanlıklarla Genel Kurmay Başkanlığına ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile İstatistik ve Evkaf Genel Direktörlüklerine gönderilmiş ve bu projede kendi dayrelerile ilgili işler hakkındaki düşüncelerini bildirmeleri, bir kopyesi ilişik 19/7/1935 tarihli betik ile rica edilmiştir. Alınacak cevaplar üzerine gereken işin yüksek katınıza bildirileceğini arz ile saygılarımı sunarım.

“Kültür Bakanı Saffet Arıkan.” (İğdemir 1973: 34)

“Büyük Yaratıcı”… “Güneş Dehâ”… “Türk Milletinin Büyük Üstâdı, Büyük Müverrihi, Büyük Âlimi, Büyük Şefi”…

“Büyük Şef”, işte bu “Avanproje”de, kendinden, yukarıda naklettiğimiz sıfatlarla bahsetmektedir. Meselâ 1. ve 5. Maddelerde:

“1) Türk Milletinin Büyük Müverrihi Kemal Atatürk'ün Türk tarih yazma sanatında cihanşümul bir inkılâp yapan ve milliğ kültür tarihimizin seyrinde bütün istikballere şamil bir dönüm noktası yaratan ilmiğ dehasının açtığı ulusal-insaniğ tarih ideali yolunda iman ve şuurla yürüyen ve büyük yaratıcıdan aldığı ilhamla istikbalin Türk tarihine ait olduğuna inanan Türk Tarihi Araştırma Kurumu, hazırlamakta olduğu Türk Tarihinin Anü Hatları eserini, modern ilimlerin ve modern ilim metodlarının bütün icap ve taleplerini tatmin edecek surette vücuda getirmek ve bu yüksek maksada, şimdiye kadar topladığı ilmiğ tecrübelerden ve müspet semerelerden de istifade ederek, en kestirme ve emin yollardan bir an evvel varabilmek için, Büyük Üstadı Atatürk'ten yeni işaretler ve direktifler almıştır. […]

“5) Büyük Şefin gösterdiği harb kahramanlığı yolunda temiz kanını akıtarak siyasiğ istiklâlini ebedileştiren Türk milleti, kültür kahramanlığı alanında da, kendi asîl zekâsını, Büyük Üstadı Kemâl Atatürk'ün güneş dehasında bileyerek ve onun bütün kapalı imkân kapılarını açan çelik azminden ve iradesinden kuvvet ve hız alarak, kendi kültür ve tarih binasını kendi kuracaktır.” (İğdemir 1973: 26, 27)