Mustafa Kemâl'in havradaki resmî cenâze âyini (32)

İsrâil’in bir ân evvel tanınması için sabırsızlananlardan biri de Hüseyin Cahid Yalçın’dı:

“Yalçın, hükûmetimizin İsraili mutlaka tanıyacağını söyledi. İlh…” (Cumhuriyet, 5.3.1949, s. 1)

Hüseyin Cahid’in Siyonist Emperyalizmini destekliyen tavrı, hem o günki ik̆tidâr, hem de mensûbu olduğu Cemâat̃ bakımından fevkal̃âde mânîdârdır.

“İk̆tidâr”, yânî “Millî Şef” ik̆tidârı… Zîrâ o, Har̃b sonrası senelerde, kalemini, tamâmen, her zaman en dostâne münâsebetler içinde olduğu “Millî Şef”in hizmetine vermişti ve evvel̃â Yeni Sabah’ın (1938-1942), peşinden –sâhibi de olduğu- Tanin’in (1943-1947) ve nihâyet Ulus’un (1948-1957) Başmuharriri sıfatıyle hem onun, hem de ik̆tidârının matbûâttaki başlıca sözcüsü mevk̆iindeydi.

Yukarıda, -ink̃âr edilemez mezîyetleriyle berâber- bu pek nüfûzlu gazeteci ve siyâsetciden (ayrıca, edebî muharrir ve mütercim, fikir adamı, Türkiye Meşrik̆-i Âzamı’nın müessislerinden,v.s.) bahsetmiştik; burada onu, bilhassa iki makâlesiyle, biraz daha fazla bahis mevzûu edeceğiz ve bu bahis, bizi bir hayli uzaklara götürecek, bize, çok sarsıcı başka târihî hak̆îkat̃ler keşfettirecekdir…  

WhatsApp Image 2022-09-03 at 14.08.30 (1).jpeg

(TBMM Albümü, 1. Cilt: 1920-1950, Ankara: TBMM Yl., Haziran 2010, s. 476)

 

Târihî Türkceye sâhib çıkmak ve kudretli kalemiyle Türk nesrinin inkişâfına hizmet etmek gibi ink̃âr edilemez mezîyetlere de sâhib olan Hüseyin Cahid Yalçın, taşkın mizâcı sebebiyle, zaman zaman Mustafa Kemâl̃’in fiskesini yediyse de, bunlara takılıp kalmadı, Kemalist Totaliter Rejimin nîmetlerinden de istifâde ederek, daha evvel İttihâd ve Terakkî Komitası’nın hizmetine verdiği kılıçtan keskin kalemini, bu def’a, onun daha cezrî devâm olan Kemalizm uğrunda seferber etti, son nefesine kadar, her Sabataî, her Farmason gibi şuûrlu bir Kemalist olarak yaşadı, Kemalist Totaliter Rejimi canla başla müdâfaa etti… Her zaman dostâne münâsebetler içinde olduğu İnönü, başının derde girdiği her sefer onu himâye etti; o da bu iltifâtı karşılıksız bırakmadı: Kalemini, hep, “Millî Şef”in (ve bil̃âhare “Muhâlefet Lideri”nin) matbûâttaki başlıca sözcüsü sıfatıyle kulandı… Osmanlı Meclis-i Meb’ûsânı’nda ve İTK saflarında İstanbul Meb’ûsu olarak başlıyan parlamenter hayâtı, “Millî Şef”in, “Ebedî Şef”in ölümünü tâk̆îben Mart 1939’da yapılan ara intihâbâtta ona tevcîh ettiği Çankırı Meb’ûsluğundan (1939-1943) sonra, yine İstanbul Meb’ûsu olarak devâm etti (TBMM’nin VII. -1943/1946- ve VIII. -1946/1950- Devreleri). 1938-1942’de Yeni Sabah’ın, 1943-1947’de Tanin’in ve 1948’den 18 Ekim 1957’de ölümüne kadar -CHP’nin nâşiriefk̃ârı- Ulus’un başmuharrirliğini deruhde etti… Mustafa Kemâl̃ için havrada tertîb edilen ve “Millî Şef” ik̆tidârının resmen temsîl edildiği cenâze âyini esnâsında, Yeni Sabah’ın Başmuharriri idi ve Yahûdi Âlemi ondan takdîrle bahsediyordu… Muhakkak ki Hüseyin Cahid Yalçın, “Kemalist Türkiye”yi şekillendiren belli başlı şahsıyetlerden biridir…

***            

 

Birleşmiş Milletler Teşkîlâtı’nın –g̃ûyâ- “Filistin Uzlaştırma

Encümeni”ndeki Siyonist: Hüseyin Cahid

Birleşmiş Milletler Umûmî Hey’eti, 11 Aralık 1948 târihli toplantısında, Filistinli mültecîlerin evlerine dönebilmelerini, dönmek istemezlerse kendilerine arâzileri için tazmînât ödenmesini, Kudüs’e milletler arası statü tanınmasını ve mukaddes mek̃ânların korunmasını karâra bağlamıştı (194/III sayılı karâr). Yine bu karâra nazaran, BMT Arabulucusunun vazîfesini üzerine alacak üç âzâlı bir Filistin Uzlaştırma Encümeni teşkîl edilecek, âzâlar Fransa, Türkiye ve ABD tarafından tâyîn edilecekti.

Filistin Uzlaştırma Encümeni, 1949 sonuna kadar çalıştı; l̃âkin müsbet bir netîce elde edilemedi. Zîrâ İsrâil, -üstelik, 194/III sayılı karârı tatbîk̆ edeceğine dâir taahhüdde bulunduğu için 11 Mayıs 1949’da BMT âzâlığına kabûl̃ edildiği hâl̃de- Filistinli mültecîlerin (ki 750 bin kişiydiler; yânî neredeyse bütün bir millet tedhîşle muhâcir, mültecî mevk̆iine düşürülmüştü) evlerine dönmelerine izin vermedi (onların topraklarını, mal-mülklerini müsâdere ederek Yahûdilere dağıttı) ve Kudüs’ün milletler arası bir statüye kavuşturulmasını da engelledi. Dünyâda ondan üstün bir kuvvet mevcûd olmadığı için hiç kimse ondan bunun hesâbını soramadı ve taahhüdünü yerine getirmiyen bu pervâsız Devlet BMT’den ihrâc edilmedi…

İşte, “Millî Şef” iktidârının bâriz şekilde Siyonizm veyâ İsrâil tarafdârı siyâsetinin bir tezâhürü de, BMT Filistin Uzlaştırma Encümeni’ne Türkiye Murahhası olarak Hüseyin Cahid Yalçın gibi bir Siyonisti tâyîn etmesidir.

G̃ûyâ, Arab ve Yahûdi taraflarını “uzlaştırma” maksadıyle teşkîl edilmiş bu Encümen’de, kuvvetli kalemiyle her zaman Yahûdileri müdâfaa etmiş ve bir Yahûdi Devletine tarafdârlığını da hiç gizlememiş olan Hüseyin Cahid’in Siyonistler lehine tarafgîrliği o kadar göze batıyordu ki, Cumhûriyet gazetesi muharriri Ömer Rıza Doğrul’un –gazetesinin 15 Haziran 1949 târihli nüshasında- naklettiğine nazaran, Arab matbûatı, onun hakkında, “Yahûdilere yardım ve Yahûdi menfâat̃lerini tercîh etmek bakımından Yahûdi murahhaslardan daha ileri gittiği” tesbîtinde bulunmuştu… (Burak Şenel, “İsrail Devleti’nin Kuruluşunda Türkiye’nin İsrail’i Tanıma Süreci”, Akademik Orta Doğu, 2014, 9/1: 157-178, s. 171’den naklen.) (Hüseyin Cahid hakkında tafsîl̃ât için Yeni Söz,  16-19.6.2019/265-268’e mürâcaat)

 

 

WhatsApp Image 2022-09-03 at 14.08.30.jpeg

(Cumhuriyet, 4.3.1949, s. 1)

İsrâil Hâriciye Vekîli Moşe Şaret (Şertok) (resimde sağda), Türkiye’nin BMT Filistin Uzlaştırma Encümeni’ndeki Murahhası Hüseyin Cahid Yalçın (ortada) ve aynı Encümen’deki Amerikan Murahhası (solda) ile görüşürken… Arab matbûâtı; Sabataî, Mason, Siyonist ve fanatik Kemalist Hüseyin Cahid hakkında, “Yahûdilere yardım ve Yahûdi menfâat̃lerini tercîh etmek bakımından Yahûdi murahhaslardan daha ileri gittiği” tesbîtinde bulunmuştu…

***