30 Ağustos 2019

Nasıl Bir Gelecek Bizi Bekliyor?

“Hayal ettiğiniz her şey gerçektir.”

Pablo Picasso böyle demişti.

Hayal etmek, düşünmek insanın en önemli özelliklerindendir. Zira Descartes da "Düşünüyorum, öyleyse varım” derken, aslında “varlığımı düşünüyor olmama borçluyum" demek istemiştir.

Geçmişte masallara, romanlara ve bilim kurgu hikayelerine konu olan hemen her şey zaman içinde gerçekleşti. Bir zamanların bilim kurgu filmlerine konu olan “Beyin nakli” meselesini 1980'li yıllarda, Dr. İsmail Hakkı Aydın ile konuşmuştuk. Yine o yıllarda yönetmen Mesut Uçakan da “Kavanozdaki Adam” filminde bu konuyu işlemişti.

Ve bugün görüyoruz ki, “beyin nakli” tıp dünyasının gündeminde. Daha önceleri hayvanlar üzerinde çeşitli deneyler yapılmıştı. 2017'de ise ilk defa Çin'de insan üzerinde kafa nakli gerçekleştirildi. Uzun süredir kafa nakli konusunda çalışan İtalyan Profesör Sergio Canavero, dünyanın ilk kafa naklini Çin'de bir ceset üzerinde gerçekleştirdi. Prof. Canavero'nun 18 saat süren ilk ameliyatı başarılı oldu. Yakın zamanlarda bu ameliyatın canlı kişiler üzerinde de uygulanması bekleniyor.

Röportajı yaptığımız yıllarda henüz genç bir beyin cerrahı olan İsmail Hakkı Aydın, bugün dünya çapında tanınmış bir bilim ve tıp otoritesi. Aradan geçen 30 küsür yılda elbette bilim dünyasın olmaz sanılan birçok gelişme oldu. Bu gelişmeleri de dikkate alan Aydın hoca geleceğe dair yeni projeksiyonlar yaptı. Bunların bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum:

Sürücüsüz uçan taksiler, hafızayı geri getirebilecek beyin implantları, üç boyutlu yazıcılardan çok ucuza kıyafet üretimi, sentetik insan genomu, soyu tükenmiş bazı canlıların doku örnekleri kullanılarak yeniden hayata kazandırılması, internet hızı terabyte seviyesine ulaşacak (Web 4. 0), hizmet sektöründe çalışan robot sayısı bir milyonu geçecek, nanorobot sürüleri ya da orduları, füzyon reaktörleri satışa sunulacak, bilgisayarların hızı Yottaflop ( trilyon kere trilyon ) işlem/saniye seviyesine ulaşacak, Yapay Zekâ insan zekâsını geçecek, göz renginden zekâsına, boyuna kadar istenen özelliklerde bebek sahibi olunabilecek, bir milyar insan beyni gerçek zamanlı olarak simüle edilebilecek, uzay asansörü devreye girecek,  bazı insanların vücutlarındaki biyolojik olmayan parçalarının sayısı, biyolojik olanlardan fazla olacak, güvenliğimizi Android robotlar sağlayacak, insan zekâsı yapay zekâ ile büyük oranda birleşecek, Ay' da doğup büyüyen Ay vatandaşlığı mümkün olacak, insan beyninin içeriği, tümü ile dijitize edilecek, yedeklenebilecek, internete yüklenebilecek… Bunların hemen hepsinin önümüzdeki 30-40 yıl içinde gerçekleşmesi bekleniyor.

Ve bütün bunların olduğu bir dünyada yapay zekâ savaşları ve siber saldırılar yaygınlaşacak.

Bu beklentileri bilerek yarının dünyasına hazırlanmak gerekiyor. Elbette eğitim sisteminin, iş dünyasının, kanunların, yönetim sistemlerinin buna ayak uydurması zorunlu hale gelecek. Ayrıca bu gelişmelerin sonucunda ciddi etik tartışmalar da gündeme gelecek.