03 Ekim 2017

Ödül törenlerinde hakaret serbest mi?

Son yıllarda festivallerde, ödül törenlerinde skandal eksik olmuyor. Ödül almak ya da vermek için sahneye çıkan bazı densizlere öyle bir özgüven, öyle bir özgürlük geliyor ki tutabilene aşk olsun. Ya sunuculara ne demeli. O sahne onların hükümranlık alanı sanki. Sevdiğini yücelt, süslü cümlelerle havalara uçur. Sevmediğini istemediğini itibarsızlaştırmaya çalış. Sunucu program sahibinin vekilidir. Salondaki herkes onun için misafirdir. Öyle olmalıdır. 

En son Adana'da yaşanan sunucu faciası buna bir örnektir. Program için aylarca uğraş, didin birisi gelsin tek hareketiyle her şeyi berbat etsin. Artık bu tür kötü örnekler son bulmalı. Hiçbir şey orada kalmamalı. Mutlak bir cezası olmalıdır. Yazık değil mi o kadar emeğe, harcanan paraya.

24. Uluslararası Adana Film Festivali'nde büyük bir şok yaşandı. Gecenin sunucularından biri olan Meltem Cumbul, en iyi yönetmen seçilen Semih Kaplanoğlu'nun elini sıkmayarak üstelik arkasını dönmesi büyük tepkilere neden oldu.

Beklenmeyen bu hareket salonda buz gibi bir hava estirdi. Neye yaradı. Yıllarca emek ver büyüt bir yere kadar getir sonra birinin kibrine kurban gitsin.

Bu çirkin olay duyulur duyulmaz sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüdü. Meltem Cumbul'a ard arda tepkiler yağarken,  Yönetmen Semih Kaplanoğlu'na destek yağdı. 

 Kaplanoğlu destekçilerine teşekkür etti

 Kısa bir süre sonra da  kişisel twitter hesabından konuyla ilgili açıklama yapan Semih Kaplanoğlu kendisine destek olanlara teşekkür etti. Kaplanoğlu paylaşımında  "Adana film festivalinde  sahnede maruz kaldığım kabalığın ardından bizi yalnız bırakmayan sanatseverlere ve dostlara teşekkürler..." dedi.

 Kültür Sanat camiasından anında tepkiler geldi

Bu çirkinliğe, skandala, kabalığa sosyal medyadan tepkiler gecikmedi. Kültür Sanat ve medya camiasının tanınmış isimlerinden peş peşe paylaşımlar geldi.

 “Adana Film Festivali, Sunucu Meltem Cumbul rezaletiyle bitti. En iyi yönetmen ödülü alan Semih Kaplanoğlu'nun elini havada bırakarak” Bedir Acar.

 “Adana film festivalinde en iyi yönetmen ödülünü Semih Kaplanoğlu aldı şahane! Meltem Cumbul'un yaptığı ise tam bir terbiyesizlik…” Ayşe Olgun

“ Sanatın ne olduğuna, sanatçının ve sanatseverin kim olduğuna karar verme hakkını sadece kendinde görenlerin kibri… Ne acınası haldeler” Gülcan Tezcan

“Sunucu, ödül alan yönetmene sırtını dönmüş. M. Cumbul sadece bu skandalıyla hatırlanacak. S.Kaplanoğlu ise eserleriyle!!!” Fatma Barbarosoğlu

“İster Meltem Cumbul gibi ‘saygısız' olsun, ister beğendiğimiz birisi olsun, sunucu, programda ‘asıl' olan kişi veya içeriği gölgelememeli!” Erol Erdoğan

“Meltem Cumbul bu hareketiyle, hala farklı düşünceye tahammül edemediklerini, yaşam hakkı tanımayacaklarını göstermiştir” Hüseyin Altınalan

Festivallere el atılmalı artık. O kadar destek veriliyor takip edilmeli. Neler yapılıyor. Neler oluyor. Juriler nasıl belirleniyor. Nasıl derecelendiriliyor. Benim adam senin adam muhabbetleri mi dönüyor?  Sonra birisi çıkıyor meydana adeta her şeye meydan okuyup gidiyor.

 EN BÜYÜK FOTOĞRAF MÜZESİ MALATYA'DA KURULDU

Geçtiğimiz günlerde sinema sempozyumu dolayısı ile Malatya'ya gitmiştik. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri artan zamanda bizleri şehri gezdirdiler. Eski Malatya zaten görülmesi gereken yerlerin en başında geliyor. Oraya uzun bir süre ayrılmalı. O kadar görülmesi gereken yerler var ki kısa bir zaman asla yetmez.

Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Çakır ve ekibi imar ve fen işlerinde başarılı olduğu gibi sosyal ve kültür alanında ki çalışmalarıyla da göz kamaştırıyorlar. Türkiye'nin en büyük fotoğraf müzesinin Malatya'da olduğunu duyunca önce şaşırdım doğrusu. İnsanın aklına önce İstanbul geliyor.

Biz oradayken resmen açılmamıştı ama yetkili arkadaşlar görmemizi sağladılar. Fotoğraf mesleğinin içinde olan birisi olarak hayran kaldım. Kaç kez takdir ettiğimi bilmiyorum. İlk makineden son makineye kadar neredeyse hepsi mevcut.  Müzedeki görevli arkadaşlar da ehil insanlar. Makineleri ve özelliklerini iyi biliyorlar. Anlatım yaparken bunu hemen anlıyorsunuz zaten.

Müzede 1876 yılından 2011 yılına kadar 1890 adet makine,  3500 adeti aşkın aksesuar, bunun yanı sıra bir adet sinema salonu ve karanlık oda var. Müze aynı zamanda orada bulunan İletişim Fakültesi içinde bulunmaz bir niğmet.

Malatyalı koleksiyoner Baki Tamer Selçuk'un 33 yıllık çalışmaları ile bir araya getirilen müze gerçekten gezilip görülmeli. Tarihe tanıklık eden binlerce fotoğraf makinası ile Türkiye'nin sayısal anlamda en büyük fotoğraf makine müzesinde, dönemine ait tarihsel süreç anlamında başta büyük formatlı makineler olmak üzere; ahşap makineler, körüklü katlanabilir makineler, kompakt makineler, tek objektifli refleks makineler, çift objektifli refleks makineler,  ayrı vizörlü makineler, polaroid makineler, su altı makineler, casus özelliklerine sahip makineler, özel amaçlı üretilen makineler, projeksiyon makineler,  el çevirmeli makineler, yazlık kısa ve uzun metrajlı film makineler, 8 ve 16mm film göstericileri ve monitörler yer almaktadır.

Sinema salonun da 1960 model 16mm film özelliğine sahip kısa metrajlı türk yapımı animasyon çizgi film gösterilmektedir. Böyle kapsamlı bir müzeyi ülkemize kazandıran Malatya Büyükşehir Belediye Başkanını ve yetkililerini yürekten kutluyorum.

 MEŞHUR İSPANYOL YAZAR FABRA İSTANBUL'A GELİYOR

Kitapları dünyada 11 milyonun üzerinde satan ünlü İspanyol yazar Jordi Sierrai Fabra, Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali'ne konuk olacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve Beyoğlu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen, Doğan Hızlan'ın onursal başkanı olduğu Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali 3-7 Ekim'de İstanbul'da gerçekleşecek.

Festival boyunca 20 yabancı, 30 yerli genç şair ve yazar İstanbul'un çeşitli mekanlarında şiirseverlerle buluşacak

 Festivale bugüne kadar 40 edebiyat ödülüne layık görülen, eserleri 30 dile çevrilen ve 11 milyonun üzerinde satan İspanyol yazar Jordi Sierra i Fabra da konuk olacak. Türkiyeli okurların “Oysa Aşk” başyapıtıyla tanıdığı 1947 doğumlu Fabra, 2015'te Barselona Onur Madalyası ile ödüllendirilmişti. Gençlik romanlarıyla onlarca ödül alan yazar, “Oysa Aşk” kitabını da şiddet karşısında gözünü açabilecek her yaştan kadına ve 2013'te Tarrega'da 18 yaşındaki eski sevgilisi tarafından öldürülen 14 yaşındaki Alba Marti'ye ithaf etmişti.

Gelecek vaad eden genç yabancı yazarlar da festivalin konuğu

Festivale usta yazar Fabra'nın dışında, 2017 Avrupa'dan Yeni Edebi Sesler ödülü sahibi Belçikalı 1991 doğumlu şair Charlotte Van den Broeck, 2014 ve 2016 yıllarında Forbes dergisi tarafından Hindistan'ın en ünlü yazarları arasında sayılan ve India Today dergisi tarafından da en ünlü beş Bengalli genç içinde gösterilen Hindistanlı yazar Sonnet Mondal gibi isimler de katılacak.

Festival hakkında

Bugüne kadar 42 ülkeden yaklaşık 300 şairi ağırlayan festivalin danışma kurulunda Prof. Dr. Turan Koç, Doç. Dr. Oktay Taftalı ve Mehmet Hakkı Suçin gibi isimler yer alıyor.

Türkiye'den 30, yurt dışından 20 genç şair ve yazarın yer alacağı festivalde, Güray Süngü, Handan İnci, Turan Koç, Oktay Taftalı gibi isimler de gençlere moderatörlük yapacak.

Festival, 3 Ekim'de Grand Pera'da gerçekleşecek Ahmet Kot'un küratörlüğünü yaptığı İlk Eserler Sergisi açılışından sonra Açılış Töreni ve Senem Diyici Trio Konseri etkinliğiyle başlayacak.

HAYALİ GERÇEK OLDU BİR HAFTA SONRA YAŞAMINI YİTİRDİ  

 Konya' Bozkır'da kanser ve böbrek yetmezliği hastalığı bulunan Ahmet Güven'in son isteği tutkuyla bağlı olduğu Fenerbahçe'nin Kadıköy'de maçını izlemekti. Bu isteği kabul oldu ve bir hafta sonra da vefat etti.

 Ahmet Güven sporun içinde idi zaten. Bozkır Gençlerbirliği'nin malzemecisiydi. Yürekten bağlıydı futbola. İlçenin ramazan davulçusuydu aynı zamanda. Herkesin sevgilisiydi.


Bir birinden zor iki hastalığı olan Ahmet'in en büyük hayali İstanbul Kadıköy'de Fenerbahçe maçını izlemekti. Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Faruk Özçelik bu hayalin gerçekleşmesine yardımcı oldu.

Müsteşar Özçelik'in girişimleriyle Konya'dan uçakla İstanbul'a giden Ahmet Güven, 23 Eylül Cumartesi günü takımının 2-1 kazandığı Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini tribünden izledi.

Maçtan 1 hafta sonra 30 Eylül Cumartesi günü rahatsızlanarak Bozkır Devlet Hastanesine kaldırılan Ahmet Güven, sevk edildiği Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti. Bozkır halkı son yolculuğunda Ahmet'i yalnız bırakmadı. 

15 TEMMUZ ŞEHİDİ MUSTAFA CAMBAZ FOTOĞRAF SERGİSİ

Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği (UKSD) tarafından düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı"15 Temmuz Şehidi Mustafa Cambaz Fotoğraf Sergisi", TBMM Milli Saraylar Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde ziyaretçilere açıldı.nın katkıları ve TBMM Milli Saraylar'ın desteğiyle hazırlanan 

Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Şeker, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Cambaz ile çok eski dostlukları bulunduğunu ve onu tüm Türkiye'nin çok iyi tanıdığını belirterek, 15 Temmuz'da vatan ve millet sevgisiyle, geride kalan halkın huzurla yaşayabilmeleri için gözleri kapalı ölüme yürüdüklerini kaydetti.

Yeni Şafak gazetesinin foto muhabiri Mustafa Cambaz'ın memleketi olan Gümülcine'de de fotoğraflarının sergileneceğini dile getiren Şeker, "UKSD'nin fahri üyesiydi Mustafa Cambaz, derneğin katkılarıyla, kısmetse önümüzdeki ayın 13'ünde Gümülcine'de serginin açılışını yapacağız. Pek çok yerden de sergi talepleri geldi. Elimizden geldiğince bu talepleri karşılayacağız." dedi.

"Babam fotoğrafçılığı aşkla yapıyordu"

15 Temmuz Şehidi Mustafa Cambaz'ın oğlu Alparslan Cambaz ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bir şeye odaklanıp onu başaran insanlara hayranım. Ressamdır bir adam, uzun süredir resim yapar, babam da fotoğraf çekiyordu ve bunu aşka yapıyordu. Ortaya bir şeyler koydu. Ben de kendimi her şey olayım derken hiçbir şey olamayanlardan görüyorum, bu anlamda babama hep imrenirdim." şeklinde konuştu.

Sergi hakkında

Sergide, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında Çengelköy'de şehit olan fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Mustafa Cambaz'ın Türkiye'nin değişik bölgelerinde çektiği tarihi, estetik ve kültürel değer taşıyan eser ve mekanların fotoğraflarına yer verildi.

Sanat tarihi ve mimari eser fotoğrafçılığı alanında tanınan bir isim olan Cambaz, 2000'li yıllardan itibaren değişik mevsimlerde bütün Türkiye'yi il il gezerek ulu camileri belgeleyen on binlerce fotoğraf çekti.

Bu fotoğraf arşivini kendi adını taşıyan bir web sitesi açarak karşılıksız olarak ilgililerine sunan Mustafa Cambaz'ın yaklaşık bin kareden oluşan bir albümü ise "Türkiye Ulu Camileri" adıyla kitap olarak basıldı.

Sergi, 7 Ekim'e kadar ziyaret edilebilecek.

3. ERCİŞ EDEBİYAT ŞÖLENİ BAŞLIYOR

Van Erciş'te Hayal Bilgisi Dergisince bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan Erciş Edebiyat Şöleninin hazırlıkları son sürat devam ediyor.

 4-8 Ekim 2017 tarihleri arasında Erciş'teki çeşitli mekanlarda etkinlikler gerçekleştirilecek. Bu kapsamda, 4-8 Ekim tarihleri arasında Erciş Gençlik Merkezinde, "Erciş Kitap Günleri" adlı etkinlik düzenlenecek. 20 yayınevi ve 30'dan fazla yazarın katılımıyla Erciş halkı edebiyat eserleriyle buluşacak.

Yazar Ufuk Cengiz, ilçedeki bazı okullarda meddah gösterisi yapacak. Ercişli ressamların ve fotoğraf sanatçılarının eserleri ile karma sergi oluşturulacak. Atölye Balık'ın kurucuları Ahmet ve Sümeyra Demir çifti, çocuklarla buluşacak ve masal atölyesi yapacak.

Şölen kapsamında, Ercişli Emrah Şiir Ödülü 2017, Hayal Bilgisi Şiir Ödülü 2017, Hayal Bilgisi Öykü Ödülü 2017 ve Van Geneli Lise Öğrencileri Arası Şiir Yarışmasının kazananlarına ödülleri takdim edilecek. Ayrıca, her yıl bölge kültür ve sanatına farklı alanlarda hizmet etmiş kişi ya da kişilere verilen Ercişli Emrah Onur Ödülü de takdim edilecek.

Bölgede gerçekleştirilecek kültür gezileri, yöresel yemek ikramları,

 söyleşiler ve imza günleri ile devam edecek şölen, 8 Ekim 2017 Pazar günü sona erecek.

Şöleni kapsamında, Türkiye'nin pek çok bölgesinden yazarlar, sanatçı ve yayıncılar Erciş'e geliyor.

Etkinliklere katılacak yazar ve şairlerin listesi şu şekilde:

Ahmet Kurbani, Ufuk Cengiz, Abdurrahman Adıyan, Müştehir Karakaya, Gülşen Gazel, Erdal Şahin, Mustafa Işık, Cihat Şit, Yılmaz Şit, Arif Onur Solak, Ahmet Demir, Sümeyra Demir, Behçet Gülenay, Kevser Evsen, Hasan Erbay, Tunay Özer, Ercan Ata, Esra Sağlık, Gülşen Günay, Eyyüp Altun, Barış Kul, Mustafa Polater, Ömer Faruk Arlı, Hasan Ortakaya, Mehmet Göksu, Emine Muradoğlu, Şakir Kurtulmuş, Burhan Şahiner, Salih Çetin, Mehdi Akan, Mehmet Fatih Bekirhan, Ayşe Ünsal, Cihat Albayrak