23 Kasım 2023

Öğretmen: Ruhumuzun yolunu aydınlatan kandil

Öğretmen kimdir? Sorusunun binlerce farklı cevabı olabilir. Mesela; rehber, örnek insan, bilge, anne, baba, okutan, öğreten, yol gösteren, fedakâr, sırdaş gibi. Benimde bu soruya bir cevabım var elbette. Öğretmen, karanlıklarla ve dehlizlerle dolu dünyada, yolumuzu aydınlatan kandildir. Başkalarının yolunu aydınlatmak için yanıp tükenen bir kandil. Çocuklar karanlıklar içinde kalmasın, yolunu şaşırmasın diye yanıp tükenen kandiller.

 

Her insan büyük bir potansiyelle ve farklı yeteneklerle dünyaya gelir. Az sayıda kişi, yaşam yolculuğunda dünyaya getirdiği potansiyelini keşfetme ve gerçekleştirme imkânı bulurken pek çok insan potansiyelini fark edemeden yahut gerçekleştiremeden dünya sürgününü tamamlar. Potansiyelini keşfeden ve inkişaf ettiren az sayıdaki insanın hayatında derin izler ve kırılmalar oluşturanlarsa öğretmenlerdir. Sadece fertlerin değil, milletlerin ve medeniyetlerinde tarihini öğretmenler yapar.

 

Büyük muallim ve mütefekkir Nurettin Topçu, Türkiye’nin Maarif Davası isimli eserinde şöyle der; “Devletleri ve medeniyetleri yapan da yıkan da muallimlerdir. Muallime değer verildiği, muallimin hürmet gördüğü ülkede insanlar mesut ve faziletlidir. Muallimin alçaltıldığı, mesleğinin hor görüldüğü milletler düşmüştür, alçalmıştır ve şüphe yok ki bedbahttır.”

 

İnsanlık, tarih boyunca öğretmenlerin ve alimlerin rehberliğinde ilerlemiştir. Asırlar boyu dünyaya hükmeden Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve yükseliş devrine baktığımızda bu etkiyi belirgin biçimde görebiliriz. Mesela Osman Gazi ve Şeyh Edebali, II. Murat ve Hacı Bayram-ı Veli, Fatih Sultan Mehmet ve Akşemseddin, Yavuz Sultan Selim ve Kemalpaşazâde (İbn Kemal) gibi alimler yaşadıkları çağda dünyevi ve uhrevi hayatı imar ve inşa etmişlerdir. Cihan imparatorluğunda, ilme ve alime verilen önemin azalmasıyla birlikte, gerileme ve çöküş kaçınılmaz olmuştur. 

 

Türkiye yüzyılı olarak ifade ettiğimiz, büyük umutlar, heyecanlar ve idealler taşıdığımız bu yeni yüzyılda, beklenen ilerlemeyi ve kalkınmayı başlatacak olanlar; milli ve manevi mukaddesatına bağlı öğretmenler ve onların yetiştireceği gençler olacaktır. Dolayısıyla istikbalimizi inşa edeceğimiz yer, şanlı tarihini tanıyan ve bununla iftihar eden, bugünün ve yarının gerektirdiği yeterlilikleri öğreten, sadece bilgi değil ahlak ve değerleri de önemseyen bir millet mektebidir.

 

Yarın 24 Kasım ve öğretmenler gününü kutlayacağız. Oysa öğretmenler, anılmaktan ziyade anlaşılmak istiyorlar. Anlaşılmak; yani yaşadıkları zorlukların, yorgunluklarının, daha iyi yaşam koşullarını hak ettiklerinin anlaşılmasını istiyorlar. Öğretmenler gününü kutlarken, öğretmenleri anlamaya da gayret edelim.

 

Farklı alanlarda başarılar elde etmiş, bir mesleği, hayatını sürdürebileceği bir işi ve geliri olan herkesin, hepimizin; yaşamında kırılmalar oluşturmuş, derin izler bırakmış bir öğretmeni olduğuna inanıyorum. Belki anaokulunda, ilkokulda, ortaokulda, lisede veya üniversitede karşımıza çıktı o büyük ruhlar sanatkarı. Ve ruhumuzun yolunu aydınlattı. Ben o büyük öğretmenlerle hem ilkokulda hem de lisede karşılaştım.

 

Sözlerime son verirken, başta şehit öğretmenler olmak üzere, kendisini çocuklara, vatanına ve büyük ideallere adamış; mesleğini samimiyetle ve gayretle yapma azminde olan tüm öğretmenlerin “Öğretmenler Gününü” tebrik eder, dünyanın en masum ruhlarının yolunu aydınlatacakları sağlık ve huzur dolu bir meslek yaşamı dilerim.   

 

Vesselam…