Okunmuş yoğurt ne zaman çıkacak?

Her zaman söylüyorum, sağlıkta, hastalıkta reklâm olmaz, olmamalı. Ayrıca da, yanlış bilgilendiren, haksız rekâbete sebep olan, bilime aykırı, dini duyguları sömüren reklâmların dönüp dolaşıp sahibini vurması kaçınılmaz. 

Geçen gün muayene için gelen yaşlı bir hastam torununun internetten indirdiği yazıyı okumam için önüme uzattı:

"Doktor bey, ben artık kolesterol ilaçlarımı bıraktım. Bunları şimdiye kadar boşuna içmişim, boşuna dünya kadar para dökmüşüm. Üstelik ilaç bu, ne olursa olsun, kimyevi bir madde. Bir sürü de yan etkisi var. Kiminin karaciğerini mahvediyor, kiminin kaslarını çürütüyormuş diyorlardı... hepsinden kurtulduk. Çünkü, artık kolesterolün yoğurdu çıktı, ilacı bıraktık, yoğurt yiyoruz."

Gözleri ışıl ışıl parlıyordu; getirdiği yazıyı okudum:
"Etkisi klinik deneylerle kanıtlanmış bitkisel stanoller içeren 'süt ürünleri' her gün düzenli tüketildiğinde, kandaki iyi kolesterolü etkilemeden, kötü kolesterol seviyesini 2 haftada %15'e varan oranda düşürmektedir. Yapılan araştırmalar, kötü kolesterol seviyesinde sağlanan %10' luk bir düşüşün kalp ve damar hastalıkları riskini %50 oranında azalttığını göstermektedir."

Hayretler içinde kaldım. Bunlar ilaç prospektüsü bilgileri değil, bir yoğurt reklâmından alınmış, yanlış anlamalara ve eğitim düzeyi yüksek olmayan insanların sağlıklarını ciddi şekilde tehlikeye atmalarına neden olabilecek sözler.

Zaten, gazete haberlerine göre, Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), televizyonlarda yayınlanan ve vatandaşları 'şifalı olduğu' öne sürülerek kandıran yiyecek reklâmlarına karşı savaş başlatmış. TEİS, Tarım Bakanlığı' nı konuyu takip etmesi, RTÜK' ü ise 'yanıltıcı reklâmları durdurması' için uyarmış.

Doktor kontrolünde kullanılması gereken ürünlerin yalan yanlış bilgilerle halka tanıtılmasının son derece tehlikeli olduğunu belirten TEİS Başkanı Eczacı Nurten Saydan, haklı olarak bakın neler söylemiş:

"Stanol/sterol içeren gıdaların kolesterol hastaları açısından ilaç gibi hatta ilaçtan daha yararlıymış gibi algılanmasına yönelik olan bu reklâmlar gerçeğe aykırı ve yanıltıcıdır. Kolesterol hastalarının büyük bir çoğunluğunun aynı zamanda kalp, tansiyon ve diyabet hastaları da olduğu göz önünde bulundurulursa, yapılan reklâm yayınının çok yüksek ihtimalle ciddi sağlık problemlerine yol açma ve halk sağlığını olumsuz etkileme riski vardır.

Özel beslenme amaçlı gıdalar dahil herhangi bir gıda maddesinin etiketinde, o gıda maddesinin hastalıkları önleme, iyileştirme ve tedavi etme özelliği olduğunu bildiren veya imâ eden ifadeler yer alamaz. Bu hususlar gıda maddesinin tanıtımı ve reklâmı için de geçerlidir."

 

KAYNAK GİBİ YOĞURT YORUMU

Ben yazıyı okuyup kendisine tekrar uzatırken yaşlı teyze de yorumunu patlattı:
"Doktor bey, torunum hesabını yaptı. Kolesterol yüksekliği de, kalp hastalıkları da kalp krizleri de tarihe karışacak bu yoğurtlar sayesinde. Kötü kolesterolüm 2 hafta sonra %15, 4 hafta sonra %30, 6 hafta sonra %45 azalacak, 4 ay sonra ise tamamen sıfırlanacakmış.

Daha da önemlisi, kötü kolesterolde %10'luk bir düşüş kalp ve damar hastalıkları riskini %50 oranında azalttığına göre, kolesterolü %20 düşürürsek, kalp hastalığı riskimizin tamamen ortadan kalkması lâzım, ne dersiniz?"

REKLAM ŞAKŞAKÇILARINA UYARI
Daha geçen gün, İzmir Diş Hekimleri Odası'nın, misvak özünün dişleri tedavi ettiği iddiasıyla televizyonlarda yayınlanan 'Misvak Özlü Diş Macunu' reklâm filmi için yaptığı şikâyet sonrası, ürünün reklâmlarının durdurulması ve para cezası verilmesi kararı alındığını da hatırlatalım.

"Tezgâh üstü ilaçlar her yerde satılsın, bunların reklâmları yapılsın" diye sağlıkta reklâmı destekleyen iletişim uzmanları veya halk arasındaki isimleriyle reklâm şakşakçıları fazla konuşmasınlar. Yarın uyanığın biri her derde deva okunmuş yoğurdu piyasaya sürerse, sap gibi kalırlar.

Kaynaklar: 

  1. 1.http://www.bbc.com/turkce/vert-cap-42949980
  2. http://www.mynet.com/haber/saglik/okunmus-yogurt-ne-zaman-cikacak-202594-1