16 Ocak 2016

PKK adını neden zikretmiyorlar?

Başını Yahudi kökenli Noam Chomsky'nin çektiği, Türkiye'den bir çok sözde akademisyenin yer aldığı ve terörle etkili ve kararlı mücadeleyi akamete uğratmayı amaçlayan bildiri zırvasında dikkatten kaçan bir bölüm var ki; bu Türkiye'de bir çok medya kuruluşunun da izlediği tepkilere neden olan politikasıyla da örtüşüyor.

Söze konu metin içerisinde, “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini” şeklindeki ifadelere gizlenen amaç, “vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz” ifadeleriyle açığa çıkıyor.

Ve bildirinin sonunda yer alan, “Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor,

… bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz” ifadeleriyle de, izleyecekleri yol haritasını veriyorlar.

“Öyle mi dedi böyle mi dedi” tartışmalarına mahal vermeyecek kadar açık ne demek istedikleri…

Batılıların ülkeyi bölecek sürecin kapısını açmak için mahmuncuk olarak kullandığı sözde akademisyenlerden oluşan alçaklar güruhu, Türkiye'ye dış müdahale çağrısında bulunuyor düpedüz.

Metnin içerisinde PKK'ya dair tek bir satır olmaması da bu amacı kolaylaştırmak için tercih edilen sinsi bir yol.

Hani Fetullahçı Medya ile Doğan medyaya, terör eylemleri ile ilgili yaptıkları haberlerde, PKK ismini kullanmamalarına kızıyoruz ya! Onların gizli niyetiyle, bu alçaklar güruhunun bölgeye dair kaleme aldıkları bildiri zırvasında PKK'ya yer vermemelerinin arkasındaki niyet aynı…

Çünkü PKK, batıda kahir ekseriyetle terör örgütü listesinde. Haliyle Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylarda PKK adının yer alması, müdahale çağrısında bulundukları ülkelerin, PKK'yı terör listesinde bulundurmalarından dolayı karşılıksız kalacak.

En azından uluslararası meşruiyet bunu gerektirecek. Ancak hem batıyı müdahaleye davet eden sözde akademisyenler hem de PKK muhibine dönüşen FETÖ ve Doğan medyası, PKK adını kullanmamama ısrarıyla, batının kendisiyle çelişecek hamlenin önünü açmaya çalışıyor.

Etkisiz hale getirilen teröristleri sunarken sivil ölümden söz edilmesinden, düzenlenen bombalı saldırılarla, devam eden operasyonların aktrılmasında PKK isminin es geçilmesine kadar izlenen bir yayın çizgisinin temel amacı; batıyı müdahaleye davet eden diyasporanın elini güçlendirmek.

Biz hala bunu anlayamadığımız için, PKK muhibi medya ve sözde akademisyenlerin oluşturmak istediği algıyı kırmakta da acze düşüyoruz.

Bu algıyı kırma noktasında önemli görev düşen hükümet yanlısı görünen medyanın hali de ortada.

Onlar içinde bile bu algıya hizmet edenler varken, küresel ayağı bulunan bu algıyı sosyal medyadaki gönüllüler ordusuyla kırmaktan başka seçeneğimiz yok galiba.

zihnicakir@gmail.com

@zihnicakir