06 Şubat 2017

Rizeli Hamdu Sena Bütün Dünya ya İnsanlığı Anlattı

İsminin güzelliğine mi vurulayım kalbinin güzelliğine mi kız senin?”

 Sporda, sanatta, siyasette şiddetin tavan yaptığı bu günlerde sosyal medya ya öyle bir fotoğraf düştü ki gören herkes bir an insanlığını ve insanlığın olması gerektiği yeri hatırladı. Binlerce kez paylaşıldı o kare. Her paylaşan da güzel sözler ekledi. Masum, saf iki kardeş bütün dünyaya insanlığı haykırıyordu adeta.

Rize'de karla kaplı dik yamaçta, yeni doğum yapmış keçiyi sırtında, yavrusunu ise köpeğinin sırtına bağladığı okul çantasına koyarak barınağa götüren 11 yaşındaki Hamdu Sena Bilgin, bir anda tüm ülkenin konuştuğu biri haline geliverdi.

Ne mi olmuştu. Çoğunuz haberdardır. İyi olan şeylerin tekrarında fayda olduğunu düşünerek bir daha aktaralım.

İkizdere ilçesine bağlı Yağcılar köyünde hayvancılıkla geçimini sağlayan Ali Bilgin'in çocukları Hamdu Sena ve 15 yaşındaki Ali Rahman Bilgin keçileri barınaktan alarak otlatmaya gittiler.

Hayvanların otladığı sırada gebe bir keçinin doğumu başladı. Bunun üzerine Bilgin kardeşler, doğum yapan keçiyi bulunduğu yerde bırakarak diğerlerini barınağa geri götürdü.

Evlerinden okul çantalarını ve "Tomi" adını verdikleri köpeklerini yanlarına alan Hamdu Sena ve Ali Rahman, doğum yapan keçinin yanına döndü.

Doğum yapan keçiyi sırtındaki çantaya, yavrusunu ise köpeğinin sırtına bağladığı okul çantasına koyan Hamdu Sena, karla kaplı dik yolda yürüyerek hayvanları barınağa ulaştırdı.

Ali Rahman Bilgin, bu anı kaçırmamak için cep telefonuyla fotoğraf çekiyor. Çektiği bu kareyi de sosyal medya hesabından paylaşarak bir anda gündeme oturuveriyorlar. Aynı zamanda bir fotoğrafçı olarak Ali Rahman Bilgin'i tebrik ediyorum. O an o soğukta ve telaşta fotoğrafı çekip bize vicdani duyguları hatırlattılar. Kadraj iyi duygu harika.

Sözümü gazeteci arkadaşımız Gülcan Tezcan'ın sosyal medya hesabından bu fotoğrafın altına yazdığı cümlesi ile bitirmek istiyorum.

“İsminin güzelliğine mi vurulayım kalbinin güzelliğine mi kız senin?”

 İSTANBUL'UN 100 TEKKESİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş harika bir kitap çalışmasının altına daha imza attı ve İstanbul'un sosyal ve kültürel hayatında iz bırakan 100 tekkeyi tek kitapta topladı.

İstanbul'un 100'leri serisini takip edenler bilirler. Gerçekten hepsi arşiv niteliğinde çok kıymetli eserler. Serinin 81. Kitabı olarak “İstanbul'un 100 Tekkesi” Araştırmacı Yazar Mehmed Akif Köseoğlu imzasıyla raflardaki yerini aldı.

15 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak çıktı karşımıza kitap. 472 yıllık zaman diliminde, İstanbul'da faaliyet gösteren 500 tekke arasından kitaba alınan 100 tekke; İstanbul'da bir tarikatın ilk açılan tekkesi olması, şeyhleri vasıtasıyla tarikat içinde kazandığı önem ve 1925 yılına kadar gelebilmesi gibi kıstaslar göz önüne alınarak seçilmiş. Kitapta tekkeler, alfabetik sırayla değil, ilçe ilçe sıralanmış.   

Kitapta, Evliya Çelebi'nin elini öpüp hayır duasını aldığı Durmuş Dede'den, Kanuni Sultan Süleyman'ın sütkardeşi Yahya Efendi'ye, Buhara'da başlayan 118 yıllık ömrünün 50 yılını İstanbul'da geçiren Hasan Hüsâmeddin Uşşâkî'den, Sultan III. Ahmed'in Nureddin Cerrâhî için Karagümrük'te inşa ettirdiği tekkeye, Osmanlı'nın kuruluş devrinin en önemli tarîkatı olan ve yönetici sınıftan birçok kişinin mensup olduğu Zeyniyye'den, Kalenderî ve Mevlevî dervişlerine tahsis edilen Kalenderhâne'ye 100 tekke yer alıyor.

 İBB Kültür A.Ş. İstanbul'un 100 Tekkesi ile, şehrin geçmişine ve manevî hayatına ışık tutan mekânları keşfetmeye yardımcı olmayı amaçlıyor.

 CUMA GÜNÜ UÇMAYAN KUŞ

Samet Doğan Anadolu Ajansı'nın kültür-sanat muhabiri. Şu ana kadar yüzlerce kültürel haberin altına imza attı. Bir insanın en zorlandığı ve mahçup olduğu an ise kendisinin ‘başarı' haberini yapmasıdır.

Samet Doğan arkadaşımız “Cuma Günü Uçmayan Kuş” ismiyle harika bir roman ile çıkıyor okuyucularının karşısına. Önce ismiyle ve kapak mizanpajıyla dikkat çekiyor kitap. Biliyorum, sadece kapak çalışması için haftalarca kafa yoruldu.

Yeter ki kitabı elinize alın ve ilk satırla başlayın. Gerisi kendiliğinden gelecek ve bir solukta okuyacaksınız o kadar akıcı ve sürükleyici bir roman. Ellerine yüreğine sağlık sevgili dostum.

Kitap Suriye savaşını ve oradaki halkın dramını anlatıyor. Ateş altındaki insanların hikayelerinde kaybolacak, korkuyla cesareti, hüzünle coşkuyu aynı anda hissedeceksiniz.

Şimdi kitabın bir paragrafıyla baş başa bırakıyım sizi:

"Eğer biri bana, 'Doğru yola yanlış kişiyle çıkmak mı yoksa yanlış yola doğru kişiyle çıkmak mı daha az riskli' diye soracak olsaydı, sanırım ben yanlış yola yanlış kişilerle çıkmanın daha az riskli olduğunu söylerdim. Ne tür bir belanın içinde olduğunun farkında olmak her şeyden daha güvenli. Timsahla dolu bir nehirden geçmek gibi. Timsahlar oradalar ama sanki aranızda gizli bir anlaşma varmışçasına, ses çıkarmadan geçişinizi izliyorlar."

  GELECEĞİN USTALARI ÖDÜLLERİNİ BUGÜNDEN ALDILAR

Zeytinburnu Belediyesi geleneksel sanatların yaşaması ve daha gelecek nesillere ulaşması için çaba gösteriyor. Bunun için 4 yıldır Albayrak Holding'in sponsorluğunda gençler arasında yarışmalar yapıyor. Ne güzel yapıyor. Hem çocukların sanatsal alanda gelişmelerine katkı verilirken hem de o güzelim sanatlarımızın yaşamasına destek olmuş oluyorlar.

 Ödül törenine katılan bir de konuşma yapan Hikmet Barutçugil, Ebru sanatında 44 yılı geride bıraktığını, sanatına başladığı yıllarda çok yadırgandığını söyledi. Barutçugil, “O günlerden bu günlere gelebileceğimizi hayal bile edemezdik. Bu tip yarışmaların artması çok sevindirici. Yakın tarihimizde öz kültürümüzden bilinçli olarak uzaklaştırıldık. Bu ülkede şuur kaybettirme politikaları uygulandı. Ama güneş balçıkla sıvanmıyor bu sanatlar tekrar neşvü neva buldu. Bu yarışma geleneksel sanatlarımız için çok önemli. İlerisi için de çok güzel planlar olduğunu öğrendik. Daha geniş kapsamlı sergileri göreceğimizi de umut ediyoruz” şeklinde konuştu.

Apaydın: “İstanbul'da kültür adına en önemli hedefimiz insan kalitesi”

 İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın ise “İstanbul'da kültür adına en önemli hedefimiz insan kalitesi” dedi. Apaydın sözlerine şöyle devam etti: “Sanat tek başına sanat değildir. Sanatçılar kendisini, ailesini, çevresini mutlaka şehir kültürü ve kalite anlamında çok olumlu etkileyen insanlardır. Amatörden profesyonele tüm sanatçıların mutlaka desteklenmesi gerekir. Bu manada yarışmaların son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Toplam ödülün 120 bin lira olduğu söylendi. Çok önemli bir yüktür sanata böyle bir bütçe ayırmak. Albayrak Grubu'na çok teşekkür ederiz.”

 Murat Aydın: “Ödül 120 bin tl'den 500 bin tl'ye çıkabilir”

Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da Geleceğin Ustaları yarışmasının dördüncüsünü gerçekleştirdiklerini ifade ederek “Arzu ediyoruz ki bu proje daha da gelişsin. Daha bir anlam kazansın. Güçlü hale gelmesi de ödüller üzerinde çalışmakla yapmakla ilgilidir diye düşünüyorum. Yurtiçi ve yurtdışından ciddi anlamda katılım var ama sayının daha da artmasını, Belediyemizin bir koleksiyon oluşturmasını da arzu ediyorum. Dolayısıyla dereceye giren eserler belediyede kalabilir diye de düşünüyoruz. Bu işin böyle olabilmesi için ödülün de mutlaka bir anlam ifade edecek düzeye gelmesi lâzım. Toplam ödül 120 bin lira olarak açıklanmıştı. Konseptte yapılacak değişiklikle bu miktar 500 bin liraya kadar çıkabilir.” şeklinde konuştu.

“Gelecek kültür ve sanatta. Hepsi bitecek ama bunlar kalacak. Geçmişten geleceğe iz bırakmak isteyenlerin kültür sanata mutlaka önem vermesi gerekiyor. Biz kurum olarak belediyeciliği klasik belediyecilik hizmetlerinden ibaret görmüyoruz. Kültür ve sosyal alanda da belediyecilik yapılabileceğini göstermekle ilgili bir yola girdik.” Diyen Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ı tebrik ediyorum. Bu şekilde düşünen başkanların sayısının da hızla artmasını diliyorum.

 GELECEĞİN YAZARLARINA PLAKET

Gazeteci Yazar Mehmet Nuri Yardım tarafından Üsküdar'da H Yayınları'nda verilen “Yazı ve Editörlük Kursu”nun belge takdim töreni yapıldı. Kursiyer öğrencilerin ve yakınlarının iştirakleri ile samimi bir ortamda gerçekleştirilen törene, şair Şakir Kurtulmuş ve yazar Nurettin Taşkesen'de katıldı.

Plaket töreni öncesinde sohbet tadında kursiyer öğrencilere son ders niteliğinde kıymetli öğütler de verildi. Mehmet Nuri hocamızı edebiyat ve kültür sanat alanında gösterdiği üstün gayretlerinden dolayı bir kez daha tebrik ediyorum.