23 Temmuz 2018

Rotamız Muğla

Hem yeşilin hem de mavinin her tonunu barındıran, güzel ilçelerimizden birine Muğla'ya gidiyoruz. Bir yere gitmeden önce orayla ilgili mutlaka araştırma yaparım. Hakkını vermeden, oraya özgü yerleri görmeden, tatları denemeden geri dönmek istemem. Gerekli hazırlıklarımızı yapıp İstanbul'dan yola çıkıyoruz.

Muğla-Fethiye uzun zamandır görmek istediğim yerlerin başında geliyordu. Severek izlediğim “Mandıra Filozofu” filmi Muğla'da çekilmişti. (Filmi izlemenizi de öneririm) Ve ben oraları yakından görmeyi gerçekten istiyordum. Kısmet bu seneymiş.

Peki Muğla'da neresi görülmeli?  Nereleri gezmeli?  Meşhur ilçesi Fethiye'de en çok görülmesi gereken yerler nereler?

İlk gün Fethiye merkezde yürüyüşe çıkıp şehri keşfediyoruz.  Dik yokuşları tırmanıp, şehri kuş bakışı görebileceğimiz tarihi bir noktada kahve molası veriyoruz.

Şehir merkezi oldukça geniş bir alana yayılmış. Sahil kısmı oldukça büyük olduğundan bisiklet kiralamaya karar veriyoruz. Ve bisiklet turuyla yarım ada şeklindeki Fethiye sahil bölgesini dolaşmak çok daha kolay oluyor. Bisiklet kullanmayı seviyorsanız mutlaka bu şekilde şehri görmenizi tavsiye ederim. Çünkü yarım adanın karşı tarafı oldukça uzak ve o bölge de görülmeye değer.

Fethiye'de turistlerin uğrak yeri olan çarşının adı: Paspatur. Buradan hediyelik eşya, deri, halı gibi ürünler bulabilir ve yemek yiyebilirsiniz.

Ertesi gün Fethiye merkezden tekne turu kiralayarak mavi tura çıkıyoruz. Bu tur kapsamında göreceğimiz yerler arasında; Kızıl Ada, Zeytin Adası, Bedri Rahmi Koyu, Göçek adası, Yassıca Adası, Boynuz Bükü, Tavşan Adası, Katranca Adası, Tersane Koyu bulunuyor. O kadar muhteşem koylar var ki etkilenmemek mümkün değil. Cennet gibi tasviri en çok buralara yakışıyor.

Fethiye yamaç paraşütü yapmayı denemek isteyenler için de fırsat sunuyor. Babadağ'ına çıkıp ölü denizin üzerine yamaç paraşütü yaparak uçmak isteyenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.

Üçüncü gün Dalyan'a gidiyoruz. Yemyeşil bir nehrin üzerinde, sazlıkların arasında tekne turuna çıkıyoruz. Masmavi gökyüzü ve yemyeşil suların arasında sanki bir film stüdyosundan geçiyormuş gibi hissediyoruz. Mis gibi temiz hava yüzümüze çarparken tekne turumuza devam ediyoruz.

Bir süre gittikten sonra yüksek kayaların tepesine oyulmuş  “kral kaya” mezarları karşılıyor bizi. Bu mezarlar insanların göreceği şekilde yükseklere yapılırmış ki ibret alsınlar. “Bu ülkenin kralları, en güçlüleri, en zenginleri bile öldü. Yaşam sonsuz değildir!” mesajını halka iletmekmiş amaçları. Doğal kayalara oyularak yapılan bu mezarlar, çok heybetli ve etkileyici.

 - Bizim vaktimiz olmadığı için gidemedik ama bu bölgede şifalı çamur banyoları da tavsiye ediliyor.-

Tekne turu sonunda meşhur İz tuzu plajına varıyoruz. Burası o kadar temiz ve sakin ki dünyadan uzaklaştığımızı hissediyoruz. İsteyenler plajda yüzüyor, isteyenler upuzun kumsal boyunca yürüyüş yapıp, bir şeyler içme fırsatı buluyor. Bu plajın bir özelliği de Atlantik Okyanusu'ndan Anadolu sahillerine yumurta bırakmaya gelen Caretta caretta cinsi su kaplumbağalarına ev sahipliği yapması.

Bir sonraki durağımız, farklı mimarisiyle birbirinin ışığını kesmeyecek şekilde inşa edilmiş tarihi evleriyle ünlü; Kaya Köy- Hayalet Şehri. Likya yolu üzerinde zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Daracık sokaklardan yukarı doğru tırmanıp muhteşem manzara fotoğrafları çekiyoruz. Bu ihtişamlı yapıların ilk yapıldığı dönemleri hayal ediyorum. Kim bilir ne hayatlar, ne hikayeler yaşanmıştır. Ve büyük finalde hepsi geçiyor ve bitiyor. “Her canlı, her medeniyet, her var oluş ölümü tadıcıdır!” diye geçiriyorum içimden. Muğla'ya gelirseniz Kaya Köy'ü de mutlaka keşfetmenizi öneririm.  (Ayrıca Evliya Çelebi de bu köye gelmiş ve Seyahatname de bu bölgenin güzelliğinden bahsetmiştir.)

Fethiye'de görmeniz gereken bir diğer doğa harikası Kelebekler Vadisi'ne ölü denizden tekne turu ile yarım saatte varılabiliyor. Vadi adını barındırdığı 80'den fazla kelebek türünden dolayı almış. Bu bölge doğal dünya mirası olarak kabul edilerek her türlü yapılaşmaya kapatılmış.  

Muğla/Fethiye Belediyesi bu muhteşem koyların, tarihi plajların işletmesini özel işletmelere vermeme kararı almış ve yapılan ihale sonucu işletmenin Muğla Üniversite'si tarafından yapılmasına karar verilmiş. Bunun nedeni özel işletmelerin bölgenin doğallığının bozulmasına sebep olacak oteller yapmak istemeleriymiş. Ve çok şükür ki buna izin vermemişler. Şuan orijinal doğal güzellikleri korunuyorken Muğla/ Fethiye'yi mutlaka görmenizi tavsiye ederim. İyi ki gelmişim diyeceksiniz.