24 Nisan 2018

Saadet Partisi Muhalefetten dışlandı mı?

Tarih 5 haziran 1977. CHP  % 40 barajını geçerek rekor kırdığı bir seçim sonucu aldı.  Ancak meclisten güvenoyu alamadı.

İkinci milliyetci cephe hükumeti kuruldu. Hükumet kurmayı 11 oy ile kaçıran Ecevit, "kumar borcu olmayan 11 adam arıyorum" diyerek, kapılarını AP'li milletvekillerine açtı.

İstanbul'da Güneş Motel'de yapılan bakanlık pazarlıklarının ardından, 11 AP'li milletvekili CHP'ye geçti. Bunların arasında sonradan yolsuzluktan dolayı hapse giren Tuncay Mataracı  ve Ali Rıza Septioğlu da yer alıyordu.  11 milletvekilinin hepsi bakan yapıldı.

İyi Parti nasıl bir bedel ödeyecek;

Seçime girme engelini; CHP'den 15 milletvekilinin istifa ederek İyi Parti'ye katılması, İyi Parti'yi seçime sokarken, kuruluş felsefesinden neler kaybettirecek?

İyi Parti'nin seçime girmesini sağlayan CHP'nin, İyi Parti içerisine transfer olan milletvekillerinin yeniden seçilmesi garanti edilecek mi?

 

Belki Güneş Motel'de ki gibi bakan olamayacaklar ama yeniden seçilmeleri  veya başka  şeylerin sözü alınmış olabilir. Bu durumda CHP bir taşla iki kuş vurmuş oldu.

  1. İyi Parti'yi seçimlere  girmeye taşıyarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avantaj kazanmak.  Ayrıca İyi Parti'nin içinde  CHP'nin felsefesini  etkin kılacak kadar bir ağırlık kazanmasını sağlamak.
  2. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP kendi adayını çıkaracak. İyi Parti'de kendi adayını zaten  açıkladı, Meral Akşener olacak. CHP, kendi adayını da ilk turda İyi Parti'den yüksek oy alacağını bildiği için, bu milletvekilliği transferindeki anlaşmalardan muhtemel biri de, İyi Parti'nin  tamamen CHP'nin adayına destek vermesi şeklinde planlandığı gözüküyor.

Oysa son zamanlarda Ak Parti'ye karşı en güçlü muhalefeti Saadet Partisi yaptı. Saadet Partisi'nin tavrını geç belirlemesi şimdi kendileri açısından bir avantaja dönebilir. 

Muhalefetten ortak aday olacak şekilde Cumhurbaşkanı adayının Milli Görüş cenahından çıkartarak, CHP'nin desteklemesini isteyebilir. Milletvekilliği seçimlerinde aday konusunda seçilecek konumlardan en az Ak Parti'nin teklifini karşılayacak bir talepte bulunabilir. Saadet Partisi bu konularda gecikmeden tavrını netleştirmelidir.

Diyelim ki CHP ve İyi parti ‘'Saadet Partisi'nin  yeteri kadar  muhalif rüzgarını  yaptığını, artık muhalefetin Saadet Partisine ihtiyaç olmadığını'' düşündüğünü varsayalım. 

Bunun içinde Cumhurbaşkanı adayını gösterecek kadar  Saadet Partisi'nin elinin güçlü olmadığını, sadece bir kaç milletvekili ile  Saadet Partisi'nin ikna edileceğini  muhalefet düşünebilir.

Saadet Partisi,  ortak misyondan gelen Ak Parti'ye karşı temel politikaların değişimi ile ilgili olarak daha önceki görüşmelerinde  pazarlık yapmıştı.  Özellikle bu pazarlığın konusu olan  ekonomi konusunda  Temel Karamollaoğlu'nun son çıkışları toplumda karşılık bulmuştu.

Şimdi Saadet Partisi ; ne olursa olsun Recep Tayyip ERDOĞAN gitsin diye bir  politika mı izleyecek?

Ekonomi konusunda,  Ne CHP ne de İyi Parti, Saadet Partisi ile aynı düşünmüyor. Saadet Partisi ekonominin zehri faizin tamamen kaldırılması konusunda tavrını net koyarken, İyi Parti'nin  programı ve CHP'nin programı faizci ekonomik yapının sürdürülmesi yönündedir.

Saadet Partisi, oluşturduğu rüzgarı muhalefetin diğer kesiminin hizmetine verirse, kendi özgül ağırlığı da sorgulanır duruma gelir.

Siyasette ki bir gün bile çok uzun zamandır. Bunun için Saadet  Partisi gerekirse  Ak Parti ile temaslarını yeniden gözden geçirmelidir.

Çünkü; Cumhurbaşkanının NTV  yaptığı açıklamada; bizim öteden beri ısrarla vurguladığımız milli ve yerli para, ve faizin kaldırılması ile ilgili  yeni bir ekonomik yapılanmanın habercisi niteliğinde açıklamaları oldu.

Saadet  Partisi, faizsiz ekonomik modelin  kurulması ile ilgili Ak Parti ile tekrar görüşüp bir anlaşmaya varsa,  seçim sonuçlarından çok daha hayırlı bir  oluşuma  hizmet etmiş olur.

Bunun içeriği  karşılıklı detaylandırılabilir. Ancak bunun temel prensibi olmazsa olmazı  Mevcut Borca Dayalı Para sisteminin değiştirilmesi  olmak zorundadır.

Amaç eğer Türk milletinin menfaati ise, siyasette yapılan bütün bu entrikalara karşı,  milletten yana bir ekonomik modelin uygulanmasını  Saadet Partisi özgül ağırlığı ile sağlayabilir.

Ayrıca HDP'in  kamuoyuna düşen ‘'Abdullah Gül'e  destek veririz'' şeklindeki açıklaması da manidar olup, Refah yol hukümeti döneminde , Erbakan'a darbe ihbarı şeklinde gelen mektubu  vermeyen Dışişleri Bakanı da,  Saadet Partisinin adayı olma ihtimaline karşı, saadet Partisi'nin tabanında ciddi tepki uyandırabilir.

Selam ve dua ile...