25 Aralık 2015

Safları sıkılaştırma vakti!

Yeni büyük ve güçlü Türkiye arzusunda olan bu milletin evlatları, ümmetin birliğini arzulayan her bir birey el ele omuz omuza olmalı. Bütün beklentileri bir kenara bırakıp sadece bu idealler etrafında birleşmeyi başarmalı.

İhanetin kol gezdiği bir dönemdeyiz. Bu bile bölgede ve ülkede yaşananları anlamak için önemli bir kanıt.

Bölge yeniden dizayn edilirken, ülkede statükoyu Eski Türkiye'yi yeniden tesis etmek için bütün şer cepheler omuz omuza. Bölge üzerinde kendini yenilemeyi deneyen Küresel Sistemin yerel taşeronları, bu süreç içerisinde Türkiye'nin aktör olmasını engellemek için bin bir türlü hile ve desisenin göbeğinde.

Kendi ülkesini, terörist gruplara kimyasal silah hammaddesi vermekle suçlayan mı dersin savaşın eşiğine geldiğimiz Rusya ziyaretinde kendi ülkesini şikayet eden mi...

Hadi Türkiye'nin başka ülkelerle savaşması durumunda karşı ülke saflarında olacağını ilan eden hainlere alçaklara namussuzlara alışkınız da ya bunlara sonsuz destek verip “yedirmeyiz” diyen bir anamuhalefet Genel Başkanına ne demeli...

Farkındayım, onun, bölge ile ilgili değerlendirme yaparken, “Suriye'yi Türkiye karıştırdı. Büyük devletler de bunun üzerine bölgeye geldi” şeklindeki sözlerini hatırlatacaksanız bana. Siz de haklısınız.

Dedim ya yazımın başında; ihanetin kol gezdiği bir dönemdeyiz.

Daha bundan çok değil 180 gün önce Türkiye partisi olduğu iddiasıyla gazete manşetlerine taşınan, boyalı cilalı bir lider çıkarılmak istenen ayrılıkçı terörün siyasi uzantısı HDP'nin ihanetlerine alışkınız. Bu partinin geçmişdeki türevlerinin bu ülkeyi bölüp parçalamak üzere kurulan küresel oyunların figüranlığıyla tarihin çöpmlüğüne gömüldüğünü unutmadık.

Ama şimdi, yanıbaşımızdaki satrançta Türkiye'nin elini zayıflatacak hamleler için Rusya'ya ziyaret düzenlenmesi, Güneydoğu halkının, Kürtlerin kazanımları ve zenginliklerinin hendeklere gömülmesine destek verilmesi unutulacak gibi değil.

Bir siyasi teşekkülden çok terörist yapılanmaya dönüşen, vatana ihanet çizgisini çoktan aşan HDP ve mensupları, sözünü ettiğimi kol gezen ihanetin birincil merkezlerinden biri.

Bunlarla işbirliği içerisindeki Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerek medyası gerekse kendini gizlemeyi başaran kamu bürokrasisi içindeki kripto mensupları ise ikincil merkez.

Üçüncül merkez ise muhalefet cephesinde yuvalanan geleneksel hainler. Bunlar için bu ülkede her daim bir hain kontenjanı mevcuttur. Çünkü beslendikleri ideoloji, birlikte oldukları güç merkezleri ve inandıkları değerler ihaneti olağanlaştıran, sıradanlaştıran birer gerçekliktir.

Ve bütün bu merkezlerin en hareketli olduğu şu dönemde, yeni büyük ve güçlü Türkiye arzusunda olan bu milletin evlatları, ümmetin birliğini arzulayan her bir birey el ele omuz omuza olmalı. Bütün beklentileri bir kenara bırakıp sadece bu idealler etrafında birleşmeyi başarmalı.

İhanetin kol gezdiği dönemlerde bu kenetlenme sağlanabilirse, kimilerinin maskeleri de çabuk düşer. Gücün ve meşruiyetin içine gizlenmiş sapkın damarlar çabuk çözülür. Yapılması gereken tek şey safları sıkılaştırıp dayanışmayı en üst seviyeye çıkarmak.

Biliyorum zor bir beklenti bu. Ama olacak. Buna inanırsanız yüzde ellisini başarmış oluyorsunuz. Gerisinde de Rabbim yardım eder şüphesiz.

zihnicakir@gmail.com

@zihnicakir